BIST 9.627
DOLAR 35,24
EURO 36,79
ALTIN 2.961,36
HABER /  GÜNCEL

İşte Menderes'i idam etmelerinin nedeni!

Çoğunluğu CHP’li yüksek bürokratlar ve silahlı kuvvetlerden cuntacıların oluşturduğu devlet elitleri 53 yıl önce bugün iktidarı DP’den zorla almışlardı...

Abone ol

Adnan Menderes Demokrasi Platformu Başkanı Bayındır, “Hasolar Memolar mı bizi idare edecek hazımsızlığı vardı. Yaşarsa kısa sürede yine iktidara gelir korkusuyla Menderes’i idam ettiler” dedi.

Adnan Menderes Demokrasi Platformu Başkanı Ahmet Şerif Bayındır, 27 Mayıs’ta önce hukukun katledildiğini belirterek “Ortada bir suç yoktur, ceza da yoktur, cezayı verecek merci de yoktur. Aziz Menderes’in idamının tek sebebi: ‘Yaşarsa kısa sürede yine iktidara gelir’ korkusudur” dedi. Yazılı bir açıklama yapan Bayındır, 27 Mayıs 1960 darbesinin demokrasiye sürülen kara bir leke olduğunu vurguladı. 27 Mayıs 1960’a giden sürecin de daha 1950’de başladığını anlatan Bayındır, şöyle devam etti:

Halkın tercihi gasp edildi

“Cuntacılar hatıralarında farkında olmadan bunu itiraf etmişlerdir. Bürokrasinin sivil ve askeri kanatlarıyla devletin üzerine konumlandığı bir gelenek açıkçası demokrasiye tahammül edememiştir. Camilerin ahıra dönüştürüldüğü, Kur’an öğrenmenin ve Ezan-ı Muhammedi’nin yasaklandığı, cenazeler için kefenlik bezin bulunmadığı, jandarma dipçiği ile vergi toplandığı bir dönem kapanmış; kalkınan, zenginleşen, büyüyen, milli ve manevi değerleri sahiplenen; NATO, CENTO, Balkan Paktı, Kıbrıs davamızdaki başarıları ile dünyada saygın hale gelen Türkiye’nin varlığında milletin kendilerine bir daha tevecüh etmeyeceğini anlayanlar, her türlü yalan iftira ve tezvirata başvurmuşlar, ‘Bu hassolar, memolar mı bizi idare edecek?’ diye hazımsızlıkla kahrolmuşlardır. Çoğunluğu CHP’li yüksek bürokratlar, aydınlar, bilim insanları ile silahlı kuvvetlerden cuntacıların oluşturduğu devlet elitleri 27 Mayıs 1960’ta iktidarı DP’den zorla almışlardır.”

Bayındır, 27 Mayıs cuntasının lideri İsmet Paşa’ya koşup giderek “Paşam emirleriniz bizim için peygamber buyruğudur” dendiğini aktardı. Paşaya sorulduğunda ise “Ne içindeyim, ne dışındayım” diyebildiğine dikkat çeken Bayındır, “Balkona çıkıp neşeden dört köşe olmuş halde davul dövdüren bir avuç şakşakçıyı gülerek selamlayabilmiştir. Dileriz ki bundan böyle balkonlardan hep milli irade zaferleri kutlansın. İşin garip tarafı bir darbeci anılarında diyor ki ‘28 Mayıs sabahı ne yapacağımızı bilmiyorduk.’ Onlara ne yapacaklarını hukuk çevrelerinden sivil darbeciler öğretiverdiler. Evet 27 Mayıs’ta önce hukuk katledilmiştir. Ortada bir suç yoktur, ceza da yoktur, cezayı verecek merci de yoktur. Aziz Menderes’in idamının tek sebebi: ‘Yaşarsa kısa sürede yine iktidara gelir.’ korkusudur” ifadelerini kullandı.

Milletin iradesi de asıldı

Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı ve Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, 27 Mayıs askeri darbesiyle, Adnan Menderes ve arkadaşları ile birlikte milletin iradesinin de idam sehpasında asıldığını söyledi. Pakdil, “Darbenin üzerinden 53 yıl geçti. Acıları hala sarılamadı. 27 Mayıs 1960 darbesi nereden bakarsanız bakın, millet iradesine karşı yapılmış bir müdahaledir. İdam sehpasına çıkan da milletin ta kendisidir” dedi.

Darbelerin babası; 27 Mayıs

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, “1960 darbesi, Türkiye’de darbelerin babası, siyasi kötülüklerin anasıdır. 1971, 1980, 28 Şubat, balyoz, yakamoz, eldiven, adını bir sürü şey koydukları girişimlerin de ilham kaynağı orasıdır.. Tabi ki dedesi de var. Dedesi de 1908 darbesidir. Sultan Abdülhamid’in tahttan indirildiği 1908 darbesi, ittihatçıların iktidara geldiği darbe, 27 Mayıs’ın dedesidir. Dedesinin dedesi de var; o da Yeniçeri isyanlarıdır” dedi.

Darbecilerin ‘Kara Kitabı’ kayıp

TBMM’de kurulan Darbeleri Araştırma Komisyonu’nda dikkat çekici bir ayrıntı ortaya çıktı. 27 Mayıs Alt Komisyonu’nda yer alan bilgilere göre o dönem hazırlanan ‘kara kitap’ kayıp. ‘27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında genelge ve yazılar’ bölümünde, “Düşük iktidarın batak icraatını ve yüz karasını anlatan ‘kara kitap’ bilgisi yer alıyor. Ancak komisyon raporunda, “Söz konusu kitap arşivde bulunamamıştır” deniyor. Meclis Komisyonu’nun konuyla ilgili yazılarına Genelkurmay, Başbakanlık ve Çankaya’dan olumsuz cevap geldi.