Sabah Gazetesi, Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararı verdiği 415 okulun yer aldığı listeyi ortaya çıkardı.
Abone olHükümetin yoksul ama başarılı 10 bin öğrenciyi okutmayı düşündüğü özel okulları çoğunluğu cemaatlere yakın. Milli Eğitim Bakanı Çelik, Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararı verdiği proje için Meclis'ten yasa çıkaracak Hükümetin yoksul ama başarılı 10 bin öğrenciyi okutmayı düşündüğü özel okulların listesi belli oldu. Listede yer alan okulların pek çoğu; Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'nin hazırladığı İrtica ile Mücadele raporunda, yer alıyor. 415 okulun yer aldığı listede Erzurum'daki Özel Aziziye Kız Lisesi de bulunuyor. Bu okulun adı, 1997 yılında Milli Güvenlik Kurulu'nda hazırlanan "İrtica ile Mücadele" raporunda geçiyordu; bugün ise hükümetin yoksul çocukları okutacağı okullar listesinde bulunuyor. Özel Aziziye Lisesi, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan, iki okulu için 120 öğrenci istemiş. İzmir'deki Özel Fatih Lisesi de, Milli Eğitim Bakanlığı'na 184 öğrencilik "kontenjan" ayırmış. Ankara'daki ODTÜ Gelişim Vakfı Özel Lisesi kontenjanını 5'le sınırlarken, Özel Arı Fen Lisesi 18, İstanbul Özel Florya Lisesi 10 öğrenci ayırırken, "şaibeli" okulların istediği öğrenci sayısının 100'ü geçmesi dikkat çekiyor. Milli Güvenlik Kurulu raporunda "cemaatlerle bağlantılı" olduğu belirtilen 89 okul, hükümetin "10 bin yoksul öğrenciyi özel okullarda devlet bütçesinden okutma" projesinden dörtte bir pay alacak. 89 cemaat okulu, 2218 öğrenciyi okutacak ve bu durumda çarkı, neredeyse bu projeyle döndürecek. AMAÇ, OKULLARI KALKINDIRMAK Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) "maddi durumu yetersiz, başarılı öğrencilerin özel okullarda okutulması projesi" çerçevesinde yayımladığı genelgenin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay'da dava açmıştı. ÇYDD, Eğit-Der, Öv-Der, TÜMÖD, GÜ ÖÜD (Öğretim Üyeleri Derneği), ODTÜ ÖÜD, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı ile Halkevleri'nden temsilcilerin de yer aldığı heyetle dava dilekçesini Danıştay'a sunan Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, bu genelgenin "kamusal eğitim hakkına saldırı'' olduğunu ileri sürmüştü. Dinçer ayrıca, "10 bin zeki ve yoksul öğrencinin devlet eliyle özel okullarda okutulması" şeklinde tanıtılan projenin asıl amacının, "özel okulları kalkındırmak" olduğunu savunmuş, son bir yılda yaklaşık 100 özel okulun kapanmasının, projenin niyetini ortaya koyduğunu söylemişti. Danıştay'ın kararı, Eğitim-Sen'in talebi doğrultusunda oldu. Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Eğitim-Sen'i suçlamış, bu projeyi Meclis'ten yasa çıkararak uygulamaya koyacaklarını duyurmuştu. Liste kaygılarımızı daha da artırdı KESK, projenin durdurulmasını sağlayan Eğitim-Sen'e destek verdi. KESK Başkanı Sami Evren, "Öğrencilerin hangi okullara yerleştirileceği planını görünce kaygımız arttı" dedi KESK Genel Başkanı Sami Evren, çeşitli sivil toplum örgütleri ve sendikalar temsilcileriyle Eğitim-Sen Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyerek, Eğitim-Sen'e destek verdiklerini açıkladı. Başbakan Erdoğan'a ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e, "Bu sevdadan vazgeçin" çağrısı yapan, "10 bin çocuğu kimse zehirleyemez" diyen Evren, hükümet ve bakanlığın Eğitim-Sen'i dikkate almadan yapacağı her türlü faaliyetin tartışmalı olacağını da savundu. "SİSTEM TARTIŞILIR HALDE" Eğitim sisteminin yıllardır tartışılır halde olduğunu hatırlatan Evren, dinin eğitimde istismar edilen konuların başında geldiğini söyledi. KESK Başkanı Sami Evren, Türkiye'de bulunan 353 özel ortaöğretim okulunun öğrencilerin sırtından para kazanmak düşüncesiyle açılan okullar olduğunu vurguladı. Evren, "Bu çevrelerin öğrencilerimizin geleceğini, yaşam biçimini çağdışı düşünceleriyle nereye sürüklediğini biliyor musunuz?" diyerek, özel okullar ve vakıfların hangi amaçlarla kurulduğu yönünde kaygılarının bulunduğunu bildirdi. KESK Genel Başkanı Evren bu yöndeki kaygılarının AK Parti hükümeti döneminde daha da arttığını söyleyerek, "10 bin öğrencinin hangi okullara yerleştirileceği planına baktığınız zaman kaygılarımız bir kat daha artıyor" diye konuştu. "BAŞBAKAN NİYE ÜZÜLDÜ?" Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararı almasının Başbakan Erdoğan'ı çok rahatsız ettiğini ileri süren Evren şöyle devam etti "Acaba neden? Özel okulların para kazanamayacağına mı üzülüyor? Yoksa 10 bin öğrenciyi kendi siyasal-çağdışı düşüncelerinin esiri yapamadığı için mi üzülüyor?" KESK Genel Başkanı Evren, demokratik, bilimsel eğitimden yana olanlarla birlikte mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini belirterek, AK Parti'nin halk çocukları arasında ayrım oluşturmasına, ümmetçi-tarikatçı-gerici güçlerin Türkiye'deki eğitim sektöründe güçlenmesine fırsat vermeyeceklerini söyledi. Kaynak: Sabah Gazetesi