Güllüoğlu Baklavaları’nın sahibi Nejat Güllü, sütlü nuriye tatlısının bir ihtilal tatlısı olduğunu söyledi. <br/>1980 yılındaki ihtilal ile ...
Abone olGüllüoğlu Baklavaları’nın sahibi Nejat Güllü, sütlü nuriye tatlısının bir ihtilal tatlısı olduğunu söyledi.
1980 yılındaki ihtilal ile birlikte belediyelerin askeriye tarafından yönetilmeye başladığını söyleyen Nejat Güllü, "İhtilal süreci içerisinde bir paşa baklava satın almış ve fiyatını oldukça fazla bulmuş. Daha sonra paşa, o dönem içerisinde İstanbul’da görev yapan İsmail Hakkı Akansel Paşa’ya baklavanın çok yüksek bir fiyata satıldığına dair şikayette bulunmuş. İsmail Hakkı Akansel Paşa da bu şikayetin sonrasında, Ramazan Bayramı’ndan iki gün önce baklavanın satış fiyatının üst sınırıyla ilgili liste yayınlandı. Bu listenin ardından baklava satış fiyatlarındaki en üst sınır 340 bin lira olarak belirlendi’’ şeklinde konuştu.
‘’GÖZLERİ DOLARAK CEZA YAZDI’’
Baklava fiyatlarına getirilen üst sınırın kendi maliyetlerinin altında bir fiyat olduğunu dile getiren Güllü, zaman içerisinde satışları istenilen fiyata uygunluk göstermediği için dükkânın kapatıldığını belirtti. Güllü, ‘’İlginç olan ise bize kapatma cezasını veren kişi babamın da Gaziantep’ten sınıf arkadaşı olan, İktisadi Mürakaba Daire Başkanı Müslüm Çelikhan idi. Çelikhan, gözleri dolarak ceza yazdı ve kapatma cezası verdi. Baklava yapmaya devam edip, üretimi durdurmamamız gerekiyordu. Ancak bize verilen fiyata göre baklava yaparsak, maliyeti kurtarmak adına malzemede düzenlemeler yapmamız gerekiyordu. Bu da kaliteyi çok düşürmemiz anlamına geliyordu. Bu yöntem mesleğimize ihanet olur diye 1 yıl 10 gün boyunca baklava yapımını durdurduk’’ ifadelerine yer verdi.
MALİYETİ KURTARMANIN YOLLARI ARANDI
Daha önceleri bir arkadaşının kendisine fındıklı baklava yapmasını önerdiğini ancak kendisinin baklavanın fındıkla yapılamayacağını söylediğini ve bu fikri reddettiğini dile getiren Güllü, ‘’Baklava satışı konusunda yaşadığımız sıkıntılar gündeme gelince fındıklı baklava yapmayı düşünmeye başladım. Çünkü fındığın fiyatı, fıstığın neredeyse yarı fiyatınaydı. Baklavayı fındıkla yapmaya karar verdik. Daha sonra fındıkla yaptığımız baklavaya bir de süt ekledik ve daha önce 5 kg olan baklava tepsilerimiz, sütle birlikte 6 kg ağırlığına ulaştı. Böylece maliyeti düşürmüş olduk’’ dedi
SÜTLÜ NURİYE NE ANLAMA GELİYOR?
Maliyeti düşük ancak oldukça da lezzetli olan bu tatlıya oluşturulan listede olmayan, ilginç bir isim vermek istediklerini, sonunda da ‘’sütlü nuriye’’ ismine karar verdiklerini söyleyen Güllü, ‘’Bu tatlının, isminin nereden geldiği çok merak edildi ama bu ismin hiçbir anlamı, hiçbir hikayesi yoktu. Bizim esas amacımız bu tatlıyı insanlara sevdirebilmekti’’ diye belirtti.
sütlü nuriyeyi herkesin çok sevdiğini ve yapıldığı günden bu güne, 30 yılı aşkın bir zamandır hala da tercih edilen bir tatlı olduğunun altını çizen Güllü, bu tatlıyı sadece babasına sevdiremediğini ifade etti. Güllü, ‘’Babam, rahmetli oluncaya kadar da damak zevkine uymadığı için bu tatlıyı yemedi. Bu tatlı, ihtilal döneminde bizim bir yılı aşkın bir süre ayakta kalmamızı sağladı. O dönemlerde günde 70-80 tepsi sütlü nuriye sattığımı hatırlıyorum. İnsanlar bize inandığı için yurt dışına çıkarken bile, ‘’siz ne yapıyorsanız güzeldir, doğrudur’’ deyip, gittikleri yerlere de götürdüler’’ dedi.
(İHA)