İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül teröriste yapılan taziye ziyaretini savundu. "Neden Şehit ailelerine ziyarete gidilmiyor" sorusuna karşı Öndül, topu başkanlara attı.
Abone olİnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül, Diyarbakır'da bazı belediye başkanlarının, operasyonda ölü ele geçirilen teröristin evine ziyaretinin, ''savaşı/şehitliği yüreklendirmediğini, ölümler karşısındaki üzüntüyü yansıtmasının önemli'' olduğunu savundu. İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Yavuz Önen, İHD Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenlediler. Toplantıda basın bildirisini okuyan Önen, Diyarbakır'da karakol binasına yapılan ve bir bekçinin ölümüne neden olan saldırıyı kınadıklarını ifade etti. Diyarbakır'da belediye başkanlarının ''abluka altındaki bölgede'' öldürülen kişinin ailesine yaptıkları taziye ziyaretini, teröristlere destek olarak niteleyen kampanyayı kaygıyla izlediklerini ifade eden Önen, şöyle devam etti: ''İnsan hakları ve barış savunucuları açısından, bu gibi ziyaretler savaşı/şehitliği yüreklendirici değildir, insan kayıpları karşısındaki, ölümler karşısındaki içten üzüntüyü ve çatışma ortamına tepkiyi yansıtması önemlidir. İçinde bulunduğumuz ortamda, taziyelerin böyle bir duyguyu çoğaltmasını ve bu duyguyla algılanmasını dileriz. Bu ziyaretin siyasi sorumluluğu kuşkusuz belediye başkanlarına aittir. Ancak, bu olay güvenlik güçlerinin görevlerini ifa ederken insan hakları hukuku ile bağdaşmayan eylemlerini ve gelişen olaylarda hükümetin sorumluluğunu perdelememelidir.'' Yayın organlarının yanlı tavrını ve belediye başkanlarını linç etme gayretlerini kaygıyla izlediklerini ifade eden Önen, herkesi şiddete karşı durmaya ve sağduyuya davet ettiğini söyledi. ''OLMASI GEREKEN BU'' Hüsnü Öndül, bir gazetecinin, ''Neden şehit aileleri ziyaret edilmiyor?'' sorusu üzerine, bu durumun net olarak bilinmediğini, bu sorunun belediye başkanlarına sorulabileceğini anlattı. ''Bu ziyaret, terörü özendirici olmaz mı?'' sorusunu Öndül, şöyle yanıtladı: ''Belediye başkanının 'Acılar arası ayrım yapmıyoruz' değerlendirmesini siyasi çerçeveye çekmek, samimiyetini sorgulamak yerine olması gerekenin bu olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Yalnızca güvenlik birimlerinin aileleri değil, yurttaşların evlatları da yaşamlarını yitiriyor. Annelerin, babaların acılarının, çocuklarının toplumsal statülerine bakarak değerlendirmemek lazım. İnsani bir mesele açısından yaklaşılırsa, o zaman ziyaret edilen yerin terörist evi olmadığını anlarız. Gidilen evde, anne-baba var ve başsağlığı dileği onların acılarını hafifletmeye yönelik. Böyle yaklaşınca, bir güvenlik mensubunun ailesinin ziyaretinin de insani olduğunu, başka ziyaretlerin de insani kaygılarla yapıldığını sağlamış oluruz.'' Öndül, ''Taziye ziyareti, 'Çocuğunuz öldü, üzgünüz demek' anlamına gelmez mi?'' sorusu üzerine, ''Anne, babaları ziyarete gitmeyi, teröre destek olarak yorumlamak sağlıklı akıl yürütme biçimi değildir. Bu tür anlamlar, insan hakları standartlarını yükseltmez'' diye konuştu.