Başbakan Erdoğan konuyu Bakanlar Kurulu'nda gündeme getirdi. İşte hükümetin tiyatrolarla ilgili yol haritası.
Abone olTiyatroların özelleştirilmesi yolunda ilk adım atıldı. Maliye ve Kültür Bakanlığı, özelleştirmeyle ilgili ön inceleme yapıp hazırlayacakları raporun ardından Bakanlar Kurulu'nda karara varılacak.
Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere toplantıya ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tiyatroların özelleştirilmesine ilişkin sözlerinin hatırlatılarak, bu konunun Bakanlar Kurulu gündemine gelip gelmediğinin sorulması üzerine Arınç, Başbakan Erdoğan'ın konuyu açtığını ve üzerinde görüşmeler yapıldığını ve konunun bütün teknik ayrıntılarıyla incelenerek bir taslak hazırlanması için ilgili bakanlara görev verildiğini bildirdi. Arınç, şunları kaydetti:
KALİTE ARTMIYOR
"Burada mesele şudur; Devlet Tiyatrosu'nda veya Şehir Tiyatroları'nda ama daha çok tartışılan konu Şehir Tiyatroları'nda belediyelerin yani işveren olduğu maaşlarını ve tüm imkanlarını tiyatro ve çalışanlarının ödenmekte olduğu yerlerde biz gerekli kalitenin artmadığını, izleyici sayısının fevkalade dikkat çekecek kadar yükselmediğini ve özgürlük anlayışının yeterince yer bulamadığını görüyoruz. Dolayısıyla sanat gibi bir alanda özgürlüğün daha geniş anlamda sağlanması lazım. Bir tarafta işveren, bir tarafta da işçiler diyelim, yani daha çok çalışanlar bunların arasındaki ilişkiyi sağlıklı olarak kurmak mümkün değil. Bakıyorsunuz basit bir yönetmelik veya yönetim anlayışına bile isyan edebiliyorlar. Diyelim ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi işveren konumundadır, maaşlarını ödediği sanatçılarımızın hangi repertuvarları tercih edeceklerini, neyi, ne zaman oynayacaklarını, yönetimle ilgili sorunlarını, yönetimden birilerinin daha güçlü inisiyatif almasına isyan edebilmektedirler. Oysa, bütün dünyada geleneksel olarak bir kural vardır ki işveren durumunda olanların sürekli müdahalelerinden veya kurulacak bir müşterek yönetimle her zaman ağırlıklarını hissettirmelerinden bahsedebiliriz. Bunu sanatçı kimliği ile bağdaştıramayanlar olduğu gibi meseleye ideolojik olarak bakanlar da bulunabiliyor. O yüzden Sayın Başbakanımız çok da isabetli bir düşünce ile özerk veya devlete ait bir yapıyı değil, bundan sonra özelleştirme alanının daha da genişlemesi ile rekabetin ve kalitenin daha da yükseleceğini ve özgürlük alanlarının daha da güçleneceğini ifade etti. Bu konu Bakanlar Kurulumuzda tam bir kabul gördü.''
SANATA DA SANATÇIYA DA İHTİYAÇ VAR
Anayasanın 64. maddesinin ''Devletin sanata, sanatçıya değer vermesi gerektiğini'' söylediğini, kendilerinin de bu maddeyi ciddiye aldığını belirten Arınç, ''Bazılarının ağzında sakız gibi çiğnediğinden değil ama Türkiye'nin sanata da sanatçıya da ihtiyacı var. Ancak, bu desteğin ne kadar daha güçlü olabileceği, sanatın daha ne kadar güçlenebileceği ve yönetim açısından ne kadar daha çok özgür olabileceklerini enine boyuna masaya yatırdık. Bu konudaki kararımız kesindir. Bu konuda teknik bir çalışmanın dünyadaki örnekleri de dikkate alınmak suretiyle çünkü elimizdeki veriler devlete ait tiyatro ve sanatın pek çok çağdaş batı ülkesinde bulunmadığını gösteriyor. Sadece bazı eserlere sponsor olmak suretiyle veya imkan hazırlamak suretiyle yarı zamanlı çalışan sanatçılardan bahsedilebiliyor'' diye konuştu.
ÖN İCLEMEDEN SONRA KESİN KARAR ÇIKACAK
Arınç, Türkiye'ye özgü bir modelin de meydana getirilebileceğini belirterek, ''Dolayısıyla ilgili Bakanlıklar; Maliye Bakanımız da, Kültür ve Turizm Bakanımız da, diğer Bakanlıklarımız da Türkiye'de nasıl özgür bir sanat ortamının meydana geleceği, mevcut Devlet Tiyatroları ve Şehir Tiyatroları'nın, belediyelere ait tiyatroların nasıl özelleşmesi halinde daha iyi bir kalite gelebileceği konusunda bir ön inceleme yapacaklar, Bakanlar Kurulumuza sunacaklar ve ondan sonra kesin kararımızı vermiş olacağız'' dedi.