Genelkurmay'ın önündeki görüntüleri ele geçiren Son Sayfa yeni bir BOMBA patlattı...
Abone olSonsayfa.com, Genelkurmay askeri personelinin giriş yaptığı B kapısının önünde yaşanan sarı zarf verme anının fotoğraflarını kare kare yayınlayınca Türkiye'nin gündemi değişti..
Türk medyası, bugün o haberi manşetlerine taşıdı. Gazeteler, televizyonlar ve internet siteleri o habere ve haberin belgesi olan görüntülere geniş yer ayırdı..
Sonsayfa.com, görüntüleri gölgede bırakacak müthiş bir belgeye, Genelkurmay'ın yaptığı soruşturma sonucu hazırladığı çok gizli 'Sarı Zarf' raporuna ulaştı..
Tüm medyadan sır gibi saklandığı gibi, hükümete bile sunulmayan raporda müthiş ayrıntılar yer alıyor..
İŞTE O RAPORDAN AYRINTILAR
Rapor, Genelkurmay binası önünde gazeteciye sarı zarf veren kişinin kimliğinin belirlendiğini ortaya koyuyor..
Genelkurmay Başkanlığı'nın talimatı üzerine oluşturulan "Soruşturma Komitesi Raporu" incelendiğinde soruşturmanın, basının ısrarlı takipleri sonucu, olaydan günler sonra hazırlandığı da kendiliğinden ortaya çıkıyor..
Raporda, Genelkurmay, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı kameralarının günlerce takip edildiği ve şüpheli şahısların bir bir belirlendiği yazılıyor..
Raporda, zarfı alan gazetecinin, Akşam Gazetesi'nde çalışan Cengiz Türksoy olduğu açık açık yazılırken, zarfı veren kişinin ise Hava Kuvvetleri Komutanlığı personeli olduğunun altı çiziliyor ancak şahsın adı "Malum şahıs" olarak geçiyor..
Genelkurmay raporunda, "malum şahsın", Hava Kuvvetleri Komutanlığı"nın B Nizamiyesinden içeri girerken görüntülendiği, aynı kayıtların Hava Kuvvetleri Komutanlığı"nın tepe kameralarında gözlendiği, bunun üzerine Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın iç kayıt kamera görüntülerinin istendiği belirtilirken, kayıtlarla ilgili rapora şu not düşülüyor:
Hava Kuvvetleri Komutanlığı iç nizamiye kayıtları 20 günde bir silindiği için kayıtlara ulaşılamamıştır. Bu nedenle "Malum şahsın" içeride kim ya da kimlerle görüştügü ve nasıl bir bilgi alışverişi yapıldığı tespit edilememiştir
Rapordaki ayrıntılara bakıldığında ise, gerek raporu hazırlayanların, gerekse üst düzey komutanların yanlış ifadelerle kandırılmaya çalışıldığı gözleniyor..
Raporda bu konu şöyle dile getiriliyor:
"İç nizamiye görüntülerinin olmaması üzerine, o gün görev yapan nizamiye görevlilerinin ifadelerine başvuruldu.. Rütbesi Uzman Çavuş olan nizamiye nöbetçi amiri ..................... 'ne , "O şahıs nizamiyeye neden girdi" sorusu yöneltildi, "Meclis'in yerini öğrenmek istedi" cevabı alındı.. Ancak kayıtlarda, malum şahıs, Hava Kuvvetleri Komutanlığı"ndan çıktıktan sonra üst geçitle Genelkurmay tarafına geçiyor. Genelkurmay ziyaretçi girişinin önünden geçtikten sonra gazeteciyle buluşuyor, daha sonra Genelkurmay"ın arslanlı kapısına doğru dönüyorlar, hemen sonra da hızla ayrılıyorlar. Burada gazeteci Başbakanlık"a doğru çantasını kapatarak hızla ilerliyor, "Malum şahıs" ise arslanlı kapınının önünden geçerek Milli Müdafaa Caddesi boyunca ilerleyip, Güvenpark istikametine, yani Meclis"le alakasız bir istikamete gidiyor" deniliyor..
Uzman Çavuş'un ifadelerinin doğru olmadığının belirtildiği raporda, "20 günden sonra "malum şahsı" hatırlaması anlamlıdır" diye not düşülüyor..
Raporda ayrıca "malum şahsın" içeri girdikten sonra yapmış olabileceği muhtemel faaliyetler de sıralanıyor.
Bunlardan ilki, B Nizamiyesi"nin içindeki dahili telefondan bir görevliyle görüşmüş olabileceği. İkincisi ise katlara çıkıp bir görevliyle görüşüp, buluşma yerine gitmiş olabileceği, üçüncüsü ise nizamiyede birisiyle buluşmuş ve direktif ya da belge almış olabileceği şeklinde.
TÜRK SİLAHLI KTUVVETLERİ YIPRANMASIN DİYE..
Üst üste gelen çete operasyonları ve son olarak Atabeyler Çetesi'nde de askeri görevlilerin isimlerinin bulaşması üzerine gizli tutulması ve hükümete Yüksek Askeri Şurası Toplantısı sırasında sunulması planlanan raporun kanaat bölümündeki iki not ise çok ilginç:
İHRAÇ EDİLECEK
Söz konusu malum şahsın YAŞ kararlarıyla ordudan ilişiğinin kesilmesi kararlaştırılırken, konuyla ilgili Hava Kuvvetleri Komutanlığı da da aynı yönde görüş bildirmiştir"
"Gazetecinin, buluşma yerine telaşlı ve hızlı gelmesi, "malum şahısın" ise montunu bir beline dolaması bir eline alması gibi hareketlerini de inceleyen uzmanlar, görüşmenin alelacele planlandığı sonucuna varmış, "malum şahsın" montunu beline sararak cebine koyduğu zarfı kamufle etmeye çalıştığı kanaatine varmıştır.. İkilinin buluşma anındaki tavırları, daha önce de buluştukları yönünde bir intiba uyandırmaktadır..."
SONSAYFA'DA SİTESİNDE YER ALAN HABERİN TAMAMI