İşte "Diktatör Erdoğan"ın suç dosyası!..
FETÖ ile 15 Temmuz'u yapanların, muhalefeti de bu şekilde yeniden kurgulamaya çalıştığını her girişimlerinde her açıklamalarında görür olduk!..
Diktatör’ ün seyir defteri (1)
Osman DİYADİN
Demişti ki…
“Çıkmışsın yenmiş,
Yenmiş de yenmiş,
Yenmiş de yenmiş!..”
Yani…
Hala o koltukta oturuyorsun…
İşte CHP’nin son Cumhurbaşkanı adayı da olan Muharrem İnce’nin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik bu sözleri tarihe not düşen unutulmaz bir kapaktır!
İşte…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik hadsiz şekilde sürekli “Diktatör” diyen, bunu son olarak Özgür Özel ile “Diktatör bozuntusu” gibi alçakça noktaya taşıyan zihniyetlere verilecek en güzel cevap da aslında budur!
Açalım mı “Diktatör” dedikleri Recep Tayyip Erdoğan’ın suç (!) dosyasını!
Bakalım mı şu “Diktatör Erdoğan” dedikleri Erdoğan, nasıl bir ihtilal yapmış da 18 yıldır devlet yönetimine el koyan “Diktatör” olmuş!
İşte "Diktatör Tayyip Erdoğan" ın millet eli ile 18 yılı aşkın işlediği demokrasi suçları dosyası!..
Sayfa (1)
3 Kasım 2002 (Erken genel seçimler)
AK Parti : %34.4
CHP : %19.4
Sayfa (2)
28 Mart 2004 (Yerel seçimler)
AK Parti : %40.2
CHP : %21.7
Sayfa (3)
22 Temmuz 2007 (Genel seçimler)
AK Parti: %46.5
CHP: %20.8
21 Ekim 2007
Halk oylaması (referandum)
Türkiye Cumhuriyeti ana yasa değişikliği referandumu, 21 Ekim 2007 tarihinde Türkiye'de, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi başta olmak üzere birtakım anayasa değişikliklerinin halkoyuna sunulmasıdır.
EVET ; % 68. 95
HAYIR ; % 31,05
Sayfa (4)
29 Mart 2009 (Yerel seçimler)
AK Parti: %38.8
CHP : %23.1
2010 Halkoylaması / Referandumu
Türkiye Anayasa değişikliği referandumu Anayasa’da yapılan değişikliklerin 12 Eylül 2010 tarihinde halk oylamasına sunulmasıdır.
EVET ; % 57,8
HAYIR ; 42.12
Sayfa (5)
12 Haziran 2011 (Genel seçimler)
AK Parti: %49.8
CHP: %25.9
İşte o arada da yine bu CHP zihniyeti bugünkü gibi “Diktatör Erdoğan” diyorken Tayyip Erdoğan ne diyordu;
“Şimdi başladılar tek adam, diktatör demeye. Bana diktatör diyenlere sesleniyorum: 22 gün sonra sandık gelecek; buyurun, devirin o diktatörü!”
Sayfa (6)
30 Mart 2014 (Yerel seçimler)
AK Parti: % 43.1
CHP: %26.4
Sayfa (7)
7 Haziran 2015 (Genel Seçimler)
AK Parti: %40.9
CHP: %24.9
Sayfa (8)
1 Kasım 2015 (Erken genel seçimler)
AK Parti :%49.5
CHP :%25.7
Sayfa (9)
Gelelim suç dosyasının “Bu kadarı da fazla” dedirten sayfası(!)
Tarih 10 Ağustos 2014…
İlk kez halkın tercih yapacağı Cumhurbaşkanlığı seçimi…
Bir tarafta Recep Tayyip Erdoğan…
Diğer tarafta muhalefetin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu…
Millet bir kez daha açık ara “Yüzde 51.79 oy oranıyla Recep Tayyip Erdoğan” diyerek Cumhurbaşkanını seçer…
Sayfa (10)
1 Kasım 2015 (Erken genel seçimler)
AK Parti : %49.5o
CHP: %25.32
Sayfa (12)
31 Mart 2018 (Genel seçimler)
AK Parti: %42.56
CHP: % 22.65
Sayfa (13)
Cumhurbaşkanlığı seçimi…
24 Haziran 2018..
İşte millet iradesi…
Tayyip Erdoğan: % 52.6
Muharrem İnce: %30.6
Selahattin Demirtaş: % 8.4
Meral Akşener: % 7.3
Diktatör Erdoğan değil mi?
Hepsi bir o tek!..
Her iki vatandaştan birini oyunu alan bir lider olsa olsa gönüllerin diktatörü olur!..
Bitmedi...
Sayfa (14)
23 Haziran 2019 (Yerel seçimler)
AK Parti: % 44.3
CHP: % 30. 12..
Bütün bunlar bir tarafa!
Öyle bir “Diktatör” ki bu Tayyip Erdoğan, ona bu hadsiz yakıştırmayı yapanların bizzat içerisinde oldukları;
17/25 Aralık yargı kumpası…
MİT tırları kumpası…
Güneydoğu’da PKK’nın hendek ayaklanması…
15 Temmuz FETÖ darbe girişimi…
ABD’nin bitmeyen ekonomik saldırısı…
AB’nin saldırıları…
Son ambargo dayatması…
gibi silahlı, silahsız darbe girişimlerini, tehditle, şantajla, ayak oyunlarıyla ülkemize diz çöktürmeye çalışanları milletinin desteği ile bertaraf etmiş!
Yani yenilen pehlivan güreşe doymazmış misali CHP her defasında “Diktatör” dediği Tayyip Erdoğan karşısında sadece kaybetmemiş ezilmiş de!
Eski Bakan Efkan Ala TBMM’de söylediği gibi “Siyasette küme düşme olsa şu an CHP yoktu…”
Bülent Turan ise Meclis kürsüsünden ders verirken ne demişti,
“Siz Menderes’e diktatör dediniz, Özal’a diktatör dediniz, Erdoğan’a demezseniz üzülürüz.”
Aynen öyle…
Menderes’in idam edilmesine tek laf etmeyen, Millet iradesine saygı duymayan, “Hükümeti destekleyen öğretmene öğretmen demem” diyecek kadar milletin demokratik tercihlerine adeta tecavüz eden girdiği bütün seçimleri açık ara kaybedip hala koltukta oturanlar, asıl diktatör olmanın tescilli markasıdır!
Görülen şu ki Türkiye'de “Muhalefet cephesi “yok, “Müdahale cephesi “ var. FETÖ ile 15 Temmuz'u yapanların, muhalefeti de bu şekilde yeniden kurgulamaya çalıştığını her girişimlerinde her açıklamalarında görür olduk!..
Yalan…
Dolan…
Fitne…
Fesat…
Kumpas…
Ne ararsan var!..
Her çirkinlik orada...
Bir düşünün;
Külliye'de içilen ayran'a bile "Rakı içildi" yalanı ile sarılıp ortalığa düşüm milletin kafasını karıştırmak isteyen müptezeller dahi yüreği!..
Bir düşünün;
Bütün siyasi varlıklarını Tayyip Erdoğan'a borçlu olan Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu bir anda Tayyip Erdoğan düşmanı olarak CHP/ HDP’nin değirmenine su taşırken “ Muhafazakar değiliz” bile diyebiliyor..
Bir düşünün;
Ülkücü düşmanlığı tescilli Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Canan Kaftancıoğlu Başbuğ Türkeş’in eşinin evini ziyaret edip hazırlanmış mizansen ile Türkeş’in resmi önünde resim çekilip algı yapıyor..
Bir düşünün;
Dünün ülkücüleri olarak İYİ Partide buluşan varlıklarını MHP’ye borçlu olanlar CHP’nin küçük partneri oluyor..
Bir düşünün;
Türk Medyasında bütün varlıklarını Tayyip Erdoğan ile güçlendiren isimlerini gündeme taşıyan sözde muhafazakar yazarlar CHP ile aynı sesi veriyor!..
Ve..
Bir düşünün ;
Hepsi (CHP-İP-HDP-SP- DEVA- GELECEK ) birden Türkiye’nin dik duruşundan, Milli Savunma sanayinde ve Enerjideki başarılarından adeta rahatsız oluyorlar…
İHA’lar…
SİHA’lar…
ATAK'lar...
Tanklar…
Helikopterler…
Sondaj gemileri..
Vs..
Hepsi ABD ve AB’den önce içimizdeki gayri milli anlayışa bürünmüş muhalefete çok kötü batıyor!..
Çok acı değil mi?
Korona Virüs’ten çok daha fazla insan ölsün de Tayyip Erdoğan zora düşsün diye beklediklerin iki de bir sözde sayılar açıklamalarından görmüyoruz mu?
Dikkat edin..
Terör ile mücadele elde edilen büyük başar için kahramanlara yönelik tek olumlu sözleri yok!..
Numune varsa koysunlar ortaya!..
Yok!..
Ama her gün terör örgütü ile bağlantısı tescilli olduğu için ceza evinde yatan Selahattin Demirtaş güzellemesi yapmaktan geri kalmıyorlar…
Şehit haberleri gelmemesi…
Şehirlerde bombalar patlamaması…
Güneydoğu’da huzurun hakim olması…
Terör örgütü mensuplarının teslim olması…
Rahatsız mı ediyor ki mesela hepsi HDP ile kol kola girmişcesine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya düşmanı kesilip Selahattin Demirtaş’ın özgürlüğü peşinde koşup, PKK’ya yardım yataklık yapan görevden alınan Belediye Başkanlarına sahip çıkıyor…
Onun için mi bu ülkenin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “ Diktatör bozuntusu “ oluyor Özgür Özel!..
Sen kimsin!..
Diyelim mi " Milletvekili bozuntusu ? "
Bu hızlanan saldırı düzenini özeti şudur;
Bütün hesapları “Türkiye ne olursa olsun da Tayyip Erdoğan gitsin” üzerine kurulu olanlar sahnede rol kapıyor!..
Uyanın!..
Dün yazdım!..
Kişisel hesaplarınızı, beklentilerinizi, o niye varda ben niye yokum ihtiraslarınızı bırakın!..
Koltuklarda oturanlar bu sözüm de size!..
Sen-Ben kavgaları ile ihanet etmeyin!.
Çökerse hepiniz altında kalacaksınız!..
Bir daha Tayyip Erdoğan gelmeyecek!..