Dağlıca'daki saldırıdan yaralı kurtulan asker, DEHŞET gecesini anlattı: "O kadar kurşun sıktık ki..."
Abone ol PKK saldırısında 12 şehit veren Hakkari'nin Dağlıca köyündeki piyade taburunda yaralanan kahraman erlerden biri, o gece yaşananları yakınlarına anlattı.Hastaneden, kendisini telefonla arayan yakınları ile görüşen Mehmetçik, "Çatışma saatlerce sürdü. O kadar kurşun sıktık ki, mühimmatımız bitti. Bendeki şarjörler bitince, şehit olan arkadaşlarımızın şarjörlerini aldım. Beş şarjör bitirdim" dedi. Halen askeri bir hastanede tedavi altında tutulan ve durumu iyi olan Dağlıca Taburu'nun kahraman gazisi bazı arkadaşlarının da kaçırıldığını söyledi.
İşte kahraman askerin anlattıkları:
KÖSTEBEK KUŞKUSU
"Cumartesi'yi pazara bağlayan gece yarısı, birliğimize sızma yaptılar. Çok kalabalıklardı. Ve çok yüklü gelmişlerdi. Biz tepede 50 kişiydik. Uyuma şansımız yoktu. Tepe emniyetini alıyorduk. Çok yakınımızda olduklarını biliyorduk, sesleri geliyordu. Telsiz konuşmalarını da dinliyorduk. Üstlerimizden öğrendiğime göre, içimizden, bizi bilen biri 'Buraya gelebilirsiniz, Burası savunmasız demiş...
Bir anda geldiler.. Her yerden çıkıyorlardı. Özellikle üst bölgeyi çevrelediler. Biz iki gün öncesine kadar biliyorduk geleceklerini. Çok kalabalıklardı. Adamların nöbet tuttuklarını, doldur boşalt yaptıklarını, şarjörlerini değiştirdikler değiştirdiklerini her şeyi gördük. Hem termal kamera, hem nikon hem de gece görüş var. Her şeyi gördük. Bizimkiler sekiz kilometre öbür tarafa 3- 4 tane havan attı.
SAYILARI 150'DEN ÇOKTU
Gelenlerin sayısı 150'nin üstündeydi diye tahmin ediyorum. Çünkü üç bölgeyi yuvarlak içine aldılar. Hepimiz uyanıktık. Saat gece 12'yi 20 geçe başladı. Saat 4'e çeyrek kala kobra helikopterler geldi. O saate kadar hep savunmaya çalıştık. Mühimmatımız bitti. Bende üç şarjör kaldı. Şehit olan arkadaşlarımızın şarjörlerini aldım. Beş şarjör bitirdim. El bombası pimi çektim. Bir tane hücüm yeleği buldum.
Onlar üstten ve arkadan saldırdılar. Biz önden bekliyorduk. Bizim inip, çıkamayacağımız yerlerden geldiler. Bunları önceden tespit etmiştik. Benim onbeş metre ilerimdeydi adamlar. Kürtçe falan konuşuyorlardı. İsimlerini falan hep duydum. Roketleri vardı. Çok sağlam gelmişlerdi. Doçka (bir tür uçaksavar) bile getirmiş adamlar. Çok ağır bir silah. Silahlar, el bombaları....Bizden 7-8 kişi şehit düştü. Biz 50 kişiydik. 20 kişi kaldık. 14'ü hastanede burada. Sağlamlar. Gerisi ya onlarla gitti. Ya da şehit oldu.
YARALILARI TAŞIDIM
Sonra kobralar bastırmaya başlayınca çocukları aldılar, gittiler. Ben bir tanesini vurdum diye sanıyorum. Çünkü el bombası pimi sesini duydum. On metre yukarımdaydı. Biz aşağıdaydık. Benim yanımda çok arkadaşım öldü. İki tanesini sırtımda taşıdım helikoptere. Onlar gidince sağdan soldan yaralıları topladık. Ben de yaralıyım ama diğer diğer çocuklara göre iyiyim. Sağlığımda bir sorun yok..."
Erhan Öztürk/Sabah