BDDK'nın raporunda İmar Bankası'nın off shore ile birlikte mevduatlardaki vurgunu gözler önüne serildi.
Abone olBDDK'nın uyarısına rağmen Banka'nın sadece 12 Haziran 2003'ten sonra 616 trilyon lira,. 17.5 milyon dolar ve 9.4 milyon euroluk mevduatı off-shore'dan tasarruf mevduatına dönüştürdüğü, açığa Devlet tahvili ve Hazine bonosu satışıyla topladığı paranın ise 728.4 trilyon lira olduğu bildirildi. Gizlenen mevduat nedeniyle sadece bu yılın ilk beş ayında kaçırılan verginin 125 trilyon lira olduğu belirlendi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, İmar Bankası'nın tarihçesi ve son gelişmelerle ilgili bir sunum hazırladı. Sunumda İmar Bankası ile ilgili gelişmeler ve belirlenen yasa dışı işlemler ayrıntılarıyla anlatıldı. Buna göre; 12 Haziran 2003 tarihinde Uzan Grubunun sahibi bulunduğu ÇEAŞ ve KEPEZ'in imtiyaz sözleşmelerinin iptal edilmesi üzerine, aynı gün BDDK, Bankanın yönetim kurulunda bulunan üyesine veto yetkisi verdi ve hiçbir şekilde Uzan Grubuna kaynak aktarılmaması talimatı iletti. 25 Haziran 2003 tarihine kadar olan dönemde bu talimata aykırı gelişmelerin artması üzerine, BDDK'nın talimatlarını yineledi. 12-25 Haziran 2003 döneminde İmar Bankası'ndan mevduat çekilişi yaşandı. (89.8 trilyon lira, 24.7 milyon dolar) 12 Haziran günü 41.9 trilyon lira seviyesinde olan net likidite, 25 Haziran itibariyle 6.6 trilyon liraya düştü. BDDK'nın talimatlarına aykırı bir şekilde, off-shore hesapların mevduata dönüştürüldüğüne ilişkin emareler görüldü. Bunun üzerine, Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu'dan yerinde inceleme yapması istende. "UZAKTAN GÖZETİMİ ENGELLEDİLER" 26 Haziran 2003 tarihinde, Banka BDDK'ya bilgi ve belge göndermeyi kesti. Bu yolla uzaktan gözetimi engelledi. Aynı tarihte, BDKK tarafından atanan yönetim kurulu üyesi dışındaki üyeler, toplu halde istifa ettti. Toplu istifayı izleyen günlerde likidite sıkışıklığı arttı, geri ödemelerde aksamalar ortaya çıkmaya başladı. 13 Haziran - 2 Temmuz 2003 döneminde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nda sadece dört üye bulunduğu ve eksik üyeliklere atama yapılmadığı için, Kurulun herhangi bir karar alması mümkün olmadı. 2 Temmuz'da yeni atanan Kurul üyesi göreve başlar başlamaz, Bankaya yeni yönetim kurulu atandı. TMSF'YE DEVİRDEN Sunumda, İmar Bankası'nın mevcut bilanço verileri çerçevesinde, iki hafta içinde tamamlanması beklenen mutabakat çalışmasından sonra, mudilere ödemelere başlanacağı kamuoyuna duyurulduğu hatırlatılarak, "Ancak, TMSF ve BDDK'nın Bankanın resmi kayıtlarına ulaşması Uzan Grubunca büyük ölçüde engellenmiştir. İlk incelemeler neticesinde, işlemlerin kayıt dışı bırakıldığı veya eksik beyan edildiği ve gerçek mevduat rakamının kamu otoritelerinden gizlendiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, kamuoyuna ilan edilen süreç uzamıştır" denildi. BANKA KAYITLARINA ULAŞILMASI NASIL ENGELLENDİ BDDK'ya göre, bilgi-işlem sistemi, "outsourcing" yolu ile Uzan Grubuna dahil olan ve ortakları arasında yer alan Merkez Yatırım Ticaret A.Ş. tarafından sağlanan İmar Bankası'nın, BDDK incelemelerinde kullanılmak üzere kayıtları talep edildiğinde, Merkez Yatırım'daki canlı kayıtlar ve yedekleme sistemleri tamamıyla kapatıldı. Durdurulan bilgi-işlem raporlarının ikamesi, kilit konumdaki yöneticilerin (teftiş, hukuk, operasyon, krediler birimlerindeki personel ile bazı büyük şubelerin müdürleri) toplu halde istifa etmeleri yüzünden mümkün olamadı. Resmi kayıtlara ulaşılmasının engellenmesi üzerine; Genel Müdürlüğün yanı sıra şube bazında da incelemelere gidildi. Ele geçirilebilen ve deşifre edilen bilgisayar kayıtları yeterli olmayınca, mudilerden belge derlenmesine başlandı. İmar Bankası'nın topladığı mevduatın BDDK'ya son raporlama tarihi olan 25 Haziran itibariyle tasarruf mevduatı olarak bildirilen 753 trilyon liranın çok üzerinde olduğu ortaya çıktı. Böyle bir farkın ortaya çıkması üzerine; bu büyüklükteki bir ödemenin TMSF kaynaklarından karşılanması mümkün olamadığı için Hazine Müsteşarlığı ile Hükümetin devreye girmesi gerekti. MEVZUATA AYKIRI ÖNLEMLER BDDK'nın sunumuna göre zİmar Bankasının bilgisayar sisteminin ana belleğindeki veriler, sadece 2003 yılına ilişkin tespit yapılabilmesine imkan verdi. Bu kayıtlardan şu belirlemeler yapıldı: -Fiili mevduat toplamı ile kamu otoritelerine bildirilen mevduat arasında farklılık, -İmar Off-shore'dan yurt içine dönüştürülen mevduat, -İzinsiz ve açığa DİBS satışı, -Mevduat faizinden yapılan kesintilerin (stopaj, fon payı, özel işlem vergisi gibi) düşük beyan edilmesi, -Diğer yasa dışı uygulamalar. KAYIT SİSTEMİ NASIL MANİPÜLE EDİLDİ BDDK'nın yaptığı tespitlere göre İmar Bankası'nda şubelerde gerçekleştirilen tüm işlemler Genel Müdürlükteki (dolayısıyla Merkez Yatırım A.Ş) ana belleğe transfer ediliyordu. Her bir şubenin ve genel olarak Bankanın finansal tabloları, şubelerden transfer edilen verilerin yazılım programları aracılığıyla manipüle edilmesiyle türetiliyordu. Verilerin manipüle edilmesinde iki program kullanıldı. Programlardan birisi mevduatı, ödenecek vergileri ve gider hesaplarını fiktif borç/alacak kayıtları vererek az göstermek için, diğer program ise müşterilerle yapılan bono işlemlerini muavin kayıtlardan silmek için kullanıldı. MEVDUAT NASIL DÜŞÜK GÖSTERİLDİ Sadece birkaç kişinin kullanım yetkisi olan GM04 adlı program kullanılarak, mevduat rakamı skont bazında (310 - vadeli tasarruf mevduatı) azaltıldı, istenilen tarih, tutar, skont ve şube için ters kayıtlar verildi. Genel müdürlükçe şubelere gönderilen muavin defterlere GM04 ile oluşturulan kayıtlar için "hesap kapama", "ödenen" gibi kayıtlar düşüldü veya hiçbir açıklama yapılmadı. Ters kayıtlar için 290 numaralı şubeler cari hesabı kullanıldı. Bu işlemin muhasebesel anlamda karşı bacağının ne şekilde oluşturulduğu tespit edilemedi. (290 numaralı hesabın banka bilançosunda bakiye vermemesi, bankacılık tekniği açısından ancak karşı şubenin yapacağı ters kayıtla mümkündür). OFF-SHORE HESAPLAR YURTİÇİ MEVDUATA DÖNÜŞTÜ İmar Bankası 1994 yılından itibaren Grup firmalarına off-shore'dan kredi kullandırdı. BDDK, yaptığı her inceleme sonrasında, banka yönetimini bu konuda uyardı. Hatta bir çok kez Banka ile off-shore'daki depolarının indirilmesi hakkında protokol yapıldı. Son olarak, 12, 25, 26 Haziran 2003 tarihlerinde, Banka yönetimine "off-shore mevduatın yurt içi mevduata dönüştürülmemesi ve karşılığında off- shore'a depo yapılmaması" talimatı verildi. Banka, yapılan uyarıları dikkate almadı ve mevduatın yurt içine transferi amacıyla off-shore nezdindeki depolarını sürekli olarak artırdı. İncelemeler sonucunda; 12 Haziran'dan sonra, tasarruf mevduatı içerisinde off- shore'dan dönüştürülen mevduatın 616 trilyon lira, 17,5 milyon dolar ve 9,4 milyon euro tutarında olduğu tespit edildi. OLMAYAN BONOLARIN SATIŞI 31 Ekim 1989 tarihinden itibaren İMKB'de aracılık faaliyetlerini bütünüyle durdurup bürosunu kapatan ve bunun üzerine İMKB üyeliği SPK tarafından, 25 Ekim 1990 tarihinde iptal edilen İmar Bankası, Kanuna aykırı bir şekilde aracılık faaliyetinde bulundu. 2002 yılının Ekim ayından itibaren de İmar Bankası, sistematik şekilde önemli miktarda açığa DİBS satış işlemi gerçekleştirdi. 30 Haziran 2003 itibariyle, DİBS portföyü 15 milyar lira olan Bankanın DİBS satışı yapıyor gibi göstererek müşterilerinden topladığı paranın 728.4 trilyon lira olduğu ortaya çıktı. Buradaki işlem hacmi, muavin kayıtları silmede kullanılan bir yazılım programıyla saklandı. İşlemlere ilişkin tüm fiş ve belgeler Genel Müdürlüğe gönderildi, şubelerde hiç bir fiş veya belge tutulmadı. Şubelerden gönderilen fişlerin çok az bir kısmı Genel Müdürlük yetkililerince imzalandı. İmzalı fişler "emanet menkul değerler" hesabına yansıtıldı. Bu yolla resmi kayıtlara geçirilen tutarlar İMKB'ye tescil ettirildi. Ancak, 3 Temmuz 2003 tarihi itibariyle İMKB'ye tescil ettirilen, yani gerçek anlamda satışı yapılan DİBS'lerin de Bankada olmadığı ortaya çıktı. İmar Bankası, 4 Temmuz 2003 tarihi itibariyle müşterilerine toplam 728 trilyon TL tutarında 1 katrilyon 23 trilyon TL nominal değerli açığa DİBS satışı yaptı. VERGİ KAÇAĞI İmar Bankası'nda GM04 programı kullanılarak ödenecek vergiler ters kayıt verilerek düşük gösterildi. Müşterilerden yapılan gelir vergisi stopaj kesintilerinin yalnızca yüzde 3-10'luk kısmı maliyeye ödendi. 2003 yılının ilk 5 ayına ilişkin hesaplamalarda, Bankaca vergi dairelerine beyan edilmeyerek Devletten gizlenen tutarın 125 trilyon TL düzeyinde olduğu tespit edildi. TASLAK HAZİNE'YE GÖNDERİLDİ BDDK, İmar Bankası mudilerine yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esasları belirleyen Kararname Taslağı'nın 12 Eylül 2003 tarihinde Hazine Müsteşarlığına gönderildiğini ve mudilere ödemeler bu kararnamede belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yapılacağını bildirdi.