İşte Baykalın mal varlığı

Baykal, Deniz Feneri için Erdoğan'a çattı ardından da mal varlığını açıkladı. İşte Baykal'ın eşine ait mal varlığı;

CHP lideri Deniz Baykal, Deniz Feneri davasını düzenlediği bir basın toplantısıyla değerlendirdi. CHP Genel Merkezi'nde düzenlenen toplantıda Baykal, Başbakan Erdoğan'ı yolsuzluklara gözyummakla suçladı.

Deniz Baykal tarafından açıklanan mal beyanı şöyle;

1993 yılında kıdem tazminatı ile aldığı daire

1996 yılında aldığı bir daire(kızı ile ortak)

1983 yılında alınmış olunan 1412 m2 bir arsa

İki kooperatif hissesi

1997 marka araba

150 bin YTL civarında da çeşitli bankalarda nakit para

İşte Baykal'ın basın toplantısından bazı bölümler;

-Suç örgütü anlaşılıyor, nereden kaynaklandığı belli. Uluslararası boyutundan kasıt Almanya diyor ki, bu sadece Almanya'da değil olay Türkiye'de işlenmiştir demektir.

-Bunlar önemli saptamalardır. Gerçekten de bu bağış yolsuzluğun kişisel, sütü bozuk birinin zimmetine para geçirmesiyle gerçekleştiği açıkça ortaya çıkmıştır. Yani olay bireysel değildir.

-Bugün anlaşılmıştır ki bu olay bireysel değil toplu olarak kollektif olarak gerçekleştirilmiştir.

-Bu olayın içinde Almanya'da ve Türkiye'de gerçekleşmiş ve sanıklar bir aradır.

-Bir kuşku daha ortaya çıkmıştır o da bu tür yolsuzlukların belki de örtmek için kurulmuştur. Çünkü söz konusu olan derneğin doğal bir faaliyettir yani başkanları, arkasındaki başkanları ortaya çıkmıştır. Yani çift muhasebe tutulmuştur. Neden tutulur bu çift muhasebe! Bu olay hem Ankara'nın haberi hem de Almanya'nın haberi vardır.

-Resmen kurye olduğu açıklanan kişi bugün Türkiye'de RTÜK başkanıdır. Sayın Başbakan bunu nereden bulup ortaya çıkarmıştır. Bunu bir tesadüf olarak görmek yanılgıdır.

-Bakın Başbakan tanımıyorum dedi, sonra bir fotoğraf ortaya çıktı ve tanıdığı da artaya çıktı tabi ki! Türkiye'de bir kavga sürdürülmektedir, bu kavgaları öyle değil Deniz Feneri ile ilişkilendirilerek okunması gerekmektedir.

-Değerli arkadaşlarım Başbakan'ın yakın arkadaşları bu işin içinde.

-Asrın en büyük yolsuzluğunda suçlananların hepsi AKP'li. Bu bir rastlantı mı? Eğer AKP iktidarda olmasaydı Deniz Feneri olayı olabilir miydi?