Deniz Baykal arayarak Cumhurbaşkanlığı adaylığı için AK Parti'de gönlünden geçen ismi açıkladı.
Abone olCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Erdoğan ve Arınç'ı Çankaya'da istemiyor. Baykal köşk için AK Parti'de beğendiği bir ismi Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'a açıkladı. Erdoğan ile Arınç'ı Cumhurbaşkanlığı koltuğunda neden istemediğini Hakan'a anlatan sözleriyle tartışmanın boyutunu genişletti.
Yazı: Ahmet Hakan
Kaynak: www.hurrriyet.com.tr
-CHP Lideri Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğanı Cumhurbaşkanı olarak Çankayada görmek istemiyor.
Bu kesin.
Meclis Başkanı Bülent Arınçı da o makama uygun bulmuyor.
Bu da kesin. Hatta geçen gün net bir biçimde bunu vurguladı.
Baykalın, "olası adaylar"ın ismini teker teker çizen bu yaklaşımı üzerine, ben de dün "Baykal ne istiyor?" diye bir soru sormuştum.
Hatta biraz daha ileri giderek şu analizi de yapmıştım:
"O olmaz, bu olmaz. Peki kim olacak? Meclis çoğunluğunu ellerinde bulunduran AKPliler, Baykalı mı aday göstersinler? Baykalın talep ettiği bu mudur?"
Dün, sabahın benim için hayli erken saatlerinde Baykal aradı.
Ve sözlerine şu cümlelerle başladı:
"Ben Erdoğan olmaz ya da Arınç olamaz demiyorum. Olmamalı diyorum. Tabii ki takdir kendilerinindir. Ama ben uyarı görevi yapıyorum. Ortaya çıkacak gerginliklere işaret ediyorum. Ayrıca Tayyip Erdoğan açısından sorun, eşinin başörtülü olması değildir. Sorun zihniyet ve yaklaşımdadır. Erdoğan, zihniyeti ve yaklaşımları nedeniyle olmamalıdır. Arınç da olmamalı. 23 Nisanda yaptığı konuşma nedeniyle olmamalı. O konuşma Ben Çankayaya çıkmamalıyım konuşmasıdır."
Baykal, bunları söyledikten sonra sözü Abdüllatif Şenere getirdi:
"Ben, sizin yazdığınız gibi bu zamana kadar Abdüllatif Şener ile ilgili olmamalı ya da olamaz diye bir değerlendirme yapmadım."
Baykalın bu sözleri, Çankaya savaşlarının nereye gideceğini göstermesi bakımından çok önemliydi.
Bu nedenle araya girip sorumu sordum:
"Yani Şenere yeşil ışık mı yakıyorsunuz? Şener olabilir mi?"
Yanıt tam anlamıyla "yeşil ışık" anlamına geliyordu:
"Abdüllatif Şenerin son zamanlarda yaptığı çıkışları, açıklamaları büyük bir ciddiyetle izliyorum. Açıklamalarını içten buluyorum. Yaklaşımını önemsiyorum. Ancak henüz AKP zemininde Şener adı ortaya çıkmış değil ki. Eğer parti zemininde Şenerin adı ortaya çıkarsa durumu değerlendiririz. Şenerin adaylığını ancak o zaman ciddi biçimde ele alırız. Ama bunun için öncelikle kendi aralarında bir karar vermeleri gerekir."
Baykalın bu açıklaması, belki iktidar çevreleri tarafından "taktiğe dayalı bir yaklaşım" olarak değerlendirilecektir.
Bazıları, Baykalın AKP içindeki rekabete oynadığını söyleyecektir.
Ancak... Ben öyle düşünmüyorum.
Baykal, Meclis aritmetiğinin ve yasal prosedürün olayı nereye götürdüğünün farkında. Ancak buna rağmen "tayin edici bir rol oynamak" istiyor.
Bu nedenle "Madem aritmetik onlardan yana... Bu denklemde ben nasıl etkili olabilirim?" sorusuna yanıt arıyor.
Yaptığı budur.
Ve Şener ilk kez açıkladı: Teşekkürler, aday değilim
DENİZ Baykal ile görüştükten sonra Abdüllatif Şeneri aradım.
Baykalın kendisiyle ilgili neler söylediğini anlattım.
Ve sonra da o "tehlikeli" soruyu, süsleme gereği falan hissetmeden "pat" diye sordum:
"Ne diyorsunuz? Aday olmayı düşünür müsünüz?"
Şener, hemen bir değerlendirme yapmadı ve "Sizi birazdan arayabilir miyim?" dedi.
Bunu şunun için özellikle belirtiyorum: Şener, yapacağı açıklamayı bir süre düşündü. Ancak bu uzun bir süre değildi. Yaklaşık beş dakika!
Beş dakika sonra Şener, kararlı ve kendinden hayli emin bir şekilde konuşmaya başladı.
Önce Baykala teşekkür etti:
"Sayın Baykalın, Anamuhalefet partisi lideri olarak hakkımda söylediği iyi niyetli sözler ve olumlu değerlendirmeler için teşekkür ediyorum. Sayın Baykal, her zaman benimle ilgili olumlu bir yaklaşım içinde olmuştur."
Ardından da son zamanlarda yaptığı "merkez"e yakın açıklamalarına ve duruşuna açıklık getirdi:
"Son zamanlarda yaptığım açıklamalar ve geliştirdiğim duruşla ilgili olarak hakkımda olumsuz değerlendirmeler yapıldığını görüyorum. Bunu hiç arzu etmem. Söylediğim sözler, gösterdiğim davranışlar, bir hesaba dayanmıyor. Bunlar benim doğrudan doğruya siyaset anlayışımdan kaynaklanmaktadır."
Bu vurgulamanın ardından da konuyu Cumhurbaşkanlığı adaylığına getirdi ve şu net açıklamayı yaptı:
"Benim Cumhurbaşkanlığı adaylığı gibi bir hedefim yok. Cumhurbaşkanlığına aday değilim."
Şenere "Bu sizin için bağlayıcı bir açıklama" uyarısını yaptım.
"Evet" dedi, "Bağlayıcı bir açıklama. Ancak benim böyle bir hedefimin olmadığının bilinmesini istiyorum. Benim bütün istediğim, siyasetin doğru ve güzel bir zeminde yapılmasıdır. Çabam ve gayem bu yöndedir."