BIST 9.420
DOLAR 34,41
EURO 36,30
ALTIN 2.844,10
HABER /  EKONOMİ

İşte bankaların soygun listesi!

Tüketici dernekleri bankaların haksız kazançlarına karşı uyardı. Yeni yasayla beraber banka soygununun bitmesi bekleniyor.

Abone ol

Bankaların müşterilerden haksız kazanç elde etmesi gittikçe artıyor. Tüketicilerin şikayet ve isyanına rağmen bankalar uygulamalardan geri durmak yerine her gün yeni birini ekliyor. TÜKODER Başkanı Eroğlu bankaların aldığı masrafları ve tüketicilerin ne yapması gerektiğini anlattı.

Vatan'dan Kadife Şahin'e konuşan Tüketiciyi Koruma Derneği (Tükoder) Başkanı Şükran Eroğlu, burada atılan herhangi bir adım olmadığı gibi bankaların müşterilerden yeni ücret ve masraflar aldığını söyledi.

Eroğlu, şöyle konuştu: “Kredi izleme bedeli diye bir bedel çıktı. Nedir bu?, bilmiyoruz. Bunu birkaç banka yapıyor, ne olduğunu bilmiyoruz. Krediyi verirken alıyorlar. Kimi 150 kimi 200 lira alıyor. İstihbarat ücreti alıyorlar. Krediyi verirken ne iş yaptığınızı, gelirinizi araştırması lazım. Ama buna gerek yok çünkü artık sizinle ilgili her türlü bilgi önlerinde var.

Son olarak kiralık kasa ziyareti ücreti diye bir ücret kalemi icat etmişler. Kiralık kasanıza gidiyorsunuz, (galiba bu da kabir ziyareti gibi bir şey) ücret ödüyorsunuz. Bozuk para sayma ücreti alıyorlar. 250 liranın üstünde para götürdüğünüzde 10 - 15 lira bozuk para sayma ücreti alıyorlar.”

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca hazırlanan yasa tasarısının tüketiciyi korumaya yenilik getireceği düzenlemeler konusunda görüşlerini aldığımız Tükoder Başkanı Eroğlu, tasarının bankaların taleplerini yerine getirdiğini ve tüketiciyi korumaktan uzak olduğunu söyledi.
6 yıl bankacılık, 7 yıl isebanka avukatlığı yapan Eroğlu sorularımızı yanıtladı.

Tüketiciyi Koruma Yasa tasarısında son durum ne?

Bakanlık taslağına çok baskı yapıldı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı sürekli olarak Bankalar Birliği (TBB) ve BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) ile görüşmeye başladı ama biz tüketici dernekleriyle görüşülmedi.

Bu uygulamalara karşı tepkileriniz nedir?

Eylemlerimize devam edeceğiz. 13 - 14 Mart’ta tüketicileri ‘Bankalara gitmeyin, kredi kartı, bankacılık işlemi yapmayın’ diye eyleme çağırdık. Merkez Bankası rakamları açıkladığında çağrımızın etkisini göreceğiz. Bankaların aldığı tüm bu haksız kesintilere karşı imza kampanyası başlattık. Ay sonuna kadar sürecek. BDDK da bankalara karşı hiç bir şey yapmıyor. Toplanan imzaları Bakanlık ile birlikte onlara da ileteceğiz.

Peki bankalar hiç hizmet bedeli almasın mı?

Tabii ki almalı, buna kimse karşı çıkmıyor. ‘Hizmet veriyoruz karşılığını alırız’ diyorlar. Tabii ki bedava hizmet etmeyecekler. Ama bu parayı zaten kat kat kazanıyorlar. Üye işyeriyle anlaşma yaparak yaptığımız alış veriş üzerinden komisyon alıyorlar. Kredi kartı üzerinden taksitli alış verişle tüketiciyle direkt muhataplar. Tüketici kredi kartı borcunun tamamını ödeyemedi, asgarisini ödediğinde taksitli kısmın bir bölümünü ayırmıyor taksitli borcun tamamını ana borca ilave ediyor. Vade farksız, faizsiz malı aslında faizle alıyorsunuz. Ödeyemediğiniz anda faiz ödemeye başlıyorsunuz.

Tüketici en çok neden şikâyetçi?

Dosya masraflarından, ekspertiz ve vade kısaltma ücretlerinden şikayet ediyorlar. Hergün yeni bir şey ekledikleri için, 35 - 40 olan işlem bedelleri artmaya devam ediyor.

Eroğlu, tüketicilerin bankalara karşı etkili olması için bilinçli hareket etmeleri gerektiğini söyledi.

Hakem heyetlerine banka şikâyeti yağıyor

Şikâyetlerde son durum ne?

2012’de hakem heyetlerine 443 bin 816 şikâyet gelmiş. 263 bin 428’i banka şikâyeti. 2012’de Türkiye’deki kredi kartı kullanıcısı 54.3 milyon, banka kartı kullanıcısı 91.2 milyon kişi oldu. Verilen kredilerin yüzde 73’ü tüketici kredileri.
Bu rakamlara baktığınız zaman şikâyetçi olan 263 bin kişinin sorununun bankalar açısından hiç bir önemi yok.

‘5 TL’LİK DOSYADAN 1500 TL ALIYOR’

Belgesiz olarak alınan ücretler nedir?

Örneğin dosya masrafı deniliyor. Tüketiciden dosya masrafı diye 300, 500, hatta konut kredilerinde 1500, 2000, 3000 TL alıyorlar. Ama nedir bu dosya masrafı dediğimiz zaman hiç bir belge ibraz edemiyorlar.
Edemezler de. Bir dosyanın fiyatı nedir? 50 kuruş veya 1 liradır. İçine üç dört tane A4 koyarsınız, maliyeti olsa olsa 5 lira olur. Buna bütün maliyet hesaplarını da koyduğunuzda 50 lira olsun. Bir dosya masrafı hiç bir zaman 300 lira 500 lira 1500 lira veya bunun üzerinde bir rakam olamaz. Dolayısıyla belgeleyemediği anda hakem heyetleri, mahkemeler ve Yargıtay bu bedelleri alamayacaklarını söyledi.
Bankalar bütün yargı kararlarını emsal kabul etmedikleri gibi bunu da emsal kabul etmiyorlar ve bu paraları almaya devam ediyorlar.

‘BANKA DEKONT İLE ÜCRET ALAMAZ’

Tüketici yasa tasarısı tüketiciyi koruyacak mı?

Yeniden yapılandırma, dosya masrafı ve bizim saydığımız 35 işlemden bankaların türlü isimler ile aldığı ve haksız olduğunu söylediğimiz paralarla ilgili Yargıtay’ın artık yerleşmiş bir içtihatı oluştu. Yargıtay, ‘Haklı, makul ve belgeli olması koşuluyla banka bu paraları alabilir ama aldığı bedel makul değilse, normal ölçülerin üzerinde bir rakamsa, bu bedeli almakta haklı değilse ve en önemlisi de haklı ve makul olsa bile bunu belgeleyemiyorsa (belgeden kasıt fatura, kasa fişi, gider makbuzu gibi resmi belgelerin tüketiciye verilmesi) alamaz diyor.’ Yargıtay banka dekontunu resmi belge olarak kabul etmiyor. Dekont belge olamaz çünkü dekontu banka kendisi düzenliyor. Biz bugüne kadar bankaların hiç birinin bu bedelleri belgeleyebildiğini görmedik.