BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

İşte AK Parti Cemaat kavgasındaki saflar

AK parti ile Cemaat arasındaki dershane kavgasında saflar belli olmaya başladı. Bakın bu kavga hangi grupları oluşturdu.

Abone ol

İNTERNET HABER - AK PARTİ ile Cemaat arasında Hakan Fidan ile başlayan gerilim Dershane krizi ile aleni bir kavgaya dönüştü.

Artık saflar yeniden belirleniyor. Belirlenirken de yeni ittifaklar oluşuyor. Peki bu kavgada kim nerede? Hangi saflar oluştu?

Muhafazakar kesime yönelik isabetli analizleri ile bilinen Ruşen Çakır, kavgayla ortaya çıkan grupları listeledi. www.rusencakir.com adresinde analiz yayınlayan ünlü gazeteci, Hakan Şükür gibi 'iki arada bir derede' kalanların yanında 5 grubun oluştuğuna dikkat çekiyor.

İŞTE AKP-CEMAAT KAVGASINDAKİ TUTUMLAR;

1) Kraldan çok kralcılar: Her iki tarafta, kavgayı herkesten önce görüp bir an önce alenileşmesi için ellerinden geleni yapmış olan bazı kişiler, dershane kriziyle birlikte amaçlarına ulaşmış olmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Bunların çoğunun cemaat ve/veya partinin geleneklerinden gelmeyip daha çok iliştirilmiş veya devşirilmiş kişiler olmaları dikkat çekici. Bu tür kişilerin cemaat-hükümet kavgasının seviyesini iyice düşürmekte oldukları da ayrı bir gerçek.

2) "Düşmanımın düşmanı dostum"cular: Cemaat-hükümet arasındaki kavganın geleceğini tabii ki öncelikle tarafların güçleri belirleyecek. Lakin üçüncü şahıs ve odakların alacakları tutumları da yabana atmamak lazım. Bu bağlamda karşımıza ilk olarak, çatışan taraflardan birine olan düşmanlıkları nedeniyle diğer tarafla açık veya örtülü dayanışma/destek ilişkisi içine girenler çıkıyor. İçerde ve dışarda, özellikle son birkaç yıldır Başbakan Erdoğan'ın iyice yalnızlaştığı göz önüne alınırsa, "Erdoğansız AKP" projesine bel bağlamış olan kişi ve odakların son kavgada Cemaat'e meyletmeleri anlaşılır bir şey. Buna karşılık, dışarda pek yok ama içerde sayıları hayli yüksek olan Cemaat karşıtlarının tümünün hükümete (Erdoğan'a) destek vermediklerini görmek "düşmanımın düşmanı..." formülünün her yerde geçerli olmadığını gösteriyor.

3) "Yesinler birbirlerini"ciler: Cemaat ve hükümete hemen hemen eşit bir şekilde karşı olan kişi ve odakların bir bölümü herhangi bir tarafa meyletmeyip yaşanan kavganın daha da büyümesini arzuluyor ve bunun için ellerinden geleni yapıyorlar. Ne var ki ne hükümet ne de cemaatin mutlak anlamda kazanmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla her iki tarafı da hayli yıpratacak olan bu savaşın sonucunda üçüncü şahısların kazanacağının da herhangi bir garantisi yok.

4) "Burdan bir şey çıkmaz"cılar: Tabii bir de cemaat-hükümet kavgasının eninde sonunda ve çok da zaman geçmeden sonlanacağını düşünüp herhangi bir tavır geliştirmeye ihtiyaç hissetmeyenler var. Bunların içinde "aslında aralarında kavga yok, bizi kandırıyorlar" diyenler bile var ki onlar için herhangi bir şey söylemeye gerek bile olmayabilir.

5) "Durun siz kardeşsiniz"ciler: Aslında böyle bir grubun varlığından pek söz edemeyiz. Çünkü yakın tarihimizde Cemaat ve AKP hükümeti elbirliğiyle "taraf olmayan bertaraf olur" şiarıyla, ülkedeki her türden iktidar kavgasına belli bir mesafeden bakmanın mekanizmalarını dinamitlediler; bu tür potansiyele sahip olan kişileri korkutup yıldırdılar. Gelinen noktada isteseler de kendilerini barıştırabilecek bir arabulucu bulmaları zora benziyor.

RUŞEN ÇAKIR HANGİ GRUPTA

Ruşen Çakır yazısının sonunda kendi tutumunu da ilan ediyor. Bu 5 gruptan hangisinde derseniz buraya tıklayıp öğrenebilirsiniz.