BIST 9.900
DOLAR 34,10
EURO 38,09
ALTIN 2.875,03
HABER /  GÜNCEL

İşte AB'nin güldüğü Türkiye fıkrası

Bağımsız Türkiye Komisyonu'nda konuşan Fin eski Cumhurbaşkanı Ahtisaari'nin Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili anlattığı bir fıkra salondakileri gülmekten kırıp geçirdi.

Abone ol

Eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari başkanlığındaki Bağımsız Türkiye Komisyonu, Türkiye raporunu Avusturya'nın başkenti Viyana'da dün akşam tanıttı. TÜRKİYE FIKRASI Ahtisaari, AB'nin Türkiye'den üyelik ile ilgili istekleri konusunda da şu fıkrayı anlattı: - AB kapısındaki ilk adaya soruyoruz, ''İlk atom bombası ne zaman atıldı?'' - ''1945 yılında...'' - Tamam bildiniz, içeri buyurun. - İkinci adaya soruyoruz, ''İlk atom bombası nereye atıldı?'' - ''Hiroşima'ya...'' - Tamam siz de bildiniz, içeri buyurun. - Türkiye'ye soruyoruz, ''Atom bombasının atıldığı Hiroşima'da kaç kişi öldü ve ölenlerin isimlerini alfabetik sırayla söyleyiniz...''. Ahtisaari'nin anlattığı bu fıkra salondaki 400 dinleyici tarafından uzun süre alkışlandı. Viyana kuşatması!.. Avrupa'nın önde gelen siyasetçi ve devlet adamları tarafından Türkiye'nin AB'ye katılımının olumlu ve olumsuz yanlarını araştırmak üzere kurulan komisyonun raportörü Avusturya Dışişleri Bakanlığı'nın eski genel sekreteri Albert Rohan, Türkiye hakkında çeşitli çevrelerin verdiği bilgilerin gerçekçi olmadığını söyledi. Rohan, ''Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasıyla iddia edildiği gibi 3. Viyana kuşatması olmayacak ama bizler Kostantinopolis'i barışçı olarak kuşatacağız'' dedi. ''3. Viyana kuşatması'' sözlerine açıklık getiren Rohan, ''AB'de en büyük korku, Türkiye'den çok büyük bir göç olması. Araştırmalarımıza göre, Türkiye'nin tam üyeliğiyle Türkiye'den yaklaşık 2,7 milyon kişi AB ülkelerine göç edecek. Ayrıca Türk hükümeti olası aşırı bir göçü önlemek için gerekli önlemleri alacaktır'' diye konuştu. Eski Fransa Cumhurbaşkanı Giscard D'Esteing'in, ''Türkiye'nin üyeliği AB'nin sonu olur'' görüşüne katılmadığını belirten Rohan, ''Tam aksine alınacak her yeni üye, AB'nin daha da homojen olmasına katkıda bulunacaktır. Ayrıca Türkiye'nin üyeliği gelecekte AB'de çok şey değiştirmeyecektir. NATO içindeki en önemli askeri güç olan Türkiye'nin katılımı AB'yi askeri bakımdan güçlendirecektir. AB içindeki olumsuz görüşleri bertaraf etmek için müzakere süreci içinde halkımızı aydınlatmalıyız'' dedi. Alman Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisi Genel Başkanı Angela Merkel başta olmak üzere bazı batılı politikacıların Türkiye'ye imtiyazlı ortaklık önerilerinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Rohan, hiçbir hükümetin böyle bir ortaklığı kabul edemeyeceğini, ayrıca Türkiye'nin zaten 1963 yılından buyana AB içinde özel bir statüye (1963 tarihli Ankara anlaşması) sahip olduğunu söyledi. AB üyesi ülkeler içinde Türkiye'nin üyeliği ile ilgili Avusturyalıların çok olumsuz görüşlere sahip olduğunu anımsatan Rohan, ''Merak etmeyin, sürekli 3. Viyana kuşatmasından söz etmeyin. Bu olmayacaktır. Ama bizler Kostantinopolis'i barışçı olarak kuşatacağız'' dedi. ARALIK'TA TARİHİ KARAR Komisyon başkanı Ahtisaari de konuşmasında, Türkiye'nin NATO, Avrupa Konseyi, OECD, UNESCO, BM gibi çok sayıda uluslararası örgütün üyesi olduğunu hatırlatarak, AB hükümet ve devlet başkanlarının Aralık ayında yapacakları zirvede tarihi bir karar alacaklarını, bu kararın aynı zamanda tüm İslam alemine verilecek önemli bir mesaj olacağını söyledi. Ahtisaari, kimsenin müzakerelerin başlamasıyla Türkiye'nin hemen tam üye olacağını söylemediğini belirterek, müzakere sürecinin 10 yıl sürebileceğini, Türkiye'nin 2015'te tam üye olabileceğini kaydetti. Kaynak: Milliyet