BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

İşte Abdullah Çatlı'nın sırları

Abdullah Çatlı, 8 yıl sonra Sedat Bucak’ın mahkemeye verdiği belge ve fotoğraflarla gündeme geldi. Star, Çatlı ile ilgili bütün sırları kardeşi Zeki Çatlı'dan öğrendi.

Abone ol

‘Abdullah, İpekçi’nin öldürüldüğünü duyduğunda çok kızdı. Lider kadrodan olduğu için hep onun adı ortaya atıldı. Ağca’yı yurt dışına abim kaçırdı ama cinayetle ilgisi yoktu’ Susurluk kazasında yaşamını yitiren Abdullah Çatlı'nın adı, 8 yıl sonra Sedat Bucak’ın mahkemeye verdiği belge ve fotoğraflarla gündeme geldi. Çatlı’nın generaller de dahil, kamu görevlileriyle birlikte fotoğrafları da kasaya kilitlendi. Kimisinin ‘Kahraman’ olarak nitelediği Abdullah Çatlı’nın kardeşi Zeki Çatlı, ağabeyine ilişkin bilinmeyenleri star’a açıkladı. İşte Zeki Çatlı’nın söyledikleri: Hep susmayı tercih ettiniz. Bu söylenen ve yazılanlara karşı sözünüz ne? n Abimle ilgili konuşanların çoğu 12 Eylül öncesinin ideolojik saplantılarından kaynaklanan öc alma duygusuyla heraket ettiler. Onlara göre abim çete mensubu. Bana göre ise vatan için savaşan bir kahraman. Tüm iddialar bir yalan mı? n Acılarla dolu bir dönemin bütün faturasını ödetmeye çalışıyorlar. Zamanında onu görünce saygıdan düğmelerini ilikleyen ya da korkudan sokak değiştirenler, kazadan sonra bol bol ahkam kestiler. Buna bazı üst düzey siyasilerde dahil. Bucak kader arkadaşıydı Sedat Bucak’ın mahkemeye sunduğu belgelerden haberiniz var mıydı? Abimin içinde bazı önemli belgeleri taşıdığı açık kahverengi bir çantası vardı. Kaza sırasında muhtemelen bu çanta her zaman olduğu gibi yanındaydı. Sedat Bucak’ın abimle kader birliği yapmış bir insan olarak elinde olan bir takım bilgi ve belgeleri kendini koruma refleksi adına mahkemeye veya başka bir yere sunma hakkına haiz olduğunu düşünüyorum. Yani Bucak’ın böyle davranmasının sizce herhangi bir sakıncası yok... Yok çünkü bu insanlar gerektiğinde ölümü paylaştılar. Peki neden 8 yıl bekledi? Bucak’ta da devlet terbiyesi olduğu için kanımca bugüne kadar bunları vermemek için dişini sıktı, ama iş son haddine gelince gene de gizli kalması şartıyla mahkemeye sunmaya mecbur kaldı. Ağca’yı yurtdışına kaçırdı Genarellerin de yer aldığı fotoğrafları siz daha önce görmüş müydünüz? Vatan için kurşun atanlar, hainleri yok etmek isteyenler, başta kahraman mehmetçik ve onların komutanlarıyla, değerli emniyet mensuplarının yoluyla elbette başka bir şekilde bu yolda koşan abim gibi insanlarla kesişecektir. O nedenle beraber fotoğraf çektirmelerinden daha doğal birşey yok. Ama abiniz aranan bir isim! O çok önemli değil. Çünkü üniformalı veya üniformasız, resmi yada gayri resmi olsunlar amaçları aynı. Vatan için canını ortaya koymak. Abdullah Çatlı’nın adı geçtiğinde ilk akla gelen Bahçelievler katliamı. Size bu olayla ilgili neler anlatmıştı? Bahçelievler olayıyla bir ilgisinin olduğunu hiç sanmıyorum. Zaten kendisi bir keresinde bu işe karışmadığını söylemişti. Başkanlık makamındaki bir kişinin öyle bir olaya gireceğine hiç ihtimal vermiyorum. Yazılanların hiçbirisi doğru değil. 12 Eylül öncesinin en karanlık sayfalarından olan bu acı olayın bugüne kadar doğru dürüst araştırıldığını sanmıyorum. Peki mahkeme tutanakları... İşkenceyle alınmış ifadelere ne kadar inanabilirsiniz ki! Ya İpekçi suikastı? Bu olaya karışması bir yana İpekçi’nin öldürüldüğünü duyunca çok kızdığını ve öyle şeylere gerek olmadığını söylediğini biliyorum. Madem abinizin ilgisi yok öyleyse neden bu olaylara hep adı karıştı? Lider kadrodan olmasının bunda payı olduğunu düşünüyorum. Herkes kafasına göre bir senaryo yazıyor. Ve en uygun rollere de abimin ismini yazdılar. Hayali senaryolara karşı nasıl bir cevap verilebilir ki! Ağca’yla ilişkisi yok muydu yani? 12 Eylül darbesinden sonra biz bir an önce yurt dışına çıkması için baskı yaparken o önce arkadaşlarının kaçması için çalışıyor, ‘kimseye herkesten önce Çatlı kaçtı dedirtmem’ diyordu. Yurt dışına kaçmasını sağladığı arkadaşlarından birisi de evet Ağca’dır. Ağca’ya bizzat pasaport sağlayan ve onu yurtdışına kaçıran kişi abimdir. Ağca’nın abinizin gözündeki farkı neydi? İpekçi suikastıyla ilgisi var mı? Hayır hayır hiçbir ilgisi yok. Ağca abim için sadece aranan herhangi bir ülkücüydü. Yoksa kaçırdığı tek kişi o değildi. Ama yolları daha sonra Papa suikastında kesişti! Papa olayında abimin hiçbir katkısı olmadığı gibi mahkemede de Ağca’yı çok sert bir şekilde azarlamıştır. Hatta abim hakimin ‘sen bunun Türkiye’den kaçmasına yardımcı oldun. Papa’yı öldürseydi burdan da kaçmasına yardımcı olur muydun’ şeklindeki sorusuna ‘hayır önce Ağca’yı ben vururdum’ diye cevap vermiştir. Bir yıl Nevşehir’de saklandı Ağca’yla ne zaman tanışmışlar? Ağca’nın kaçması sırasında. Ondan önce bir tanışıklıkları yok. Kaçmasına yardım ettiği bir kişiyi daha önce tanımaması tuhaf değil mi? Ağca’nın bir özelliği yok ki abim için. Sadece yardıma ihtiyacı olan herhangi bir ülküdaşı. Özel ilişki aramanın anlamı yok. Ağca’nın Maltepe Askeri Cezaevi’nden kaçırılmasında rolü yok muydu? Var da demiyorum, yok da. Onu sadece bilmesi gerekenler biliyordur. Kim onlar? Hiçbir bilgim yok. Abiniz ne zaman yurtdışına çıktı? Yengeniz TBMM Susurluk Komisyonu’na ‘darbeden 20 gün sonra’ demişti. Hayır o bilgi yanlış. 20 gün değil 1 yıl sonra, 1981’de. Çünkü abim tüm kaçak arkadaşlarının sağsalim yurtdışına çıkmasını sağladıktan sonra ancak kendisinin ülkeyi terk edeceğini düşünüyordu. Ama bıçağın kemiğe dayandığını düşündüğü, ülkede rahatça gezemediği ve yakınlarına darbe yönetimince yapılan baskı dozunu artırdığı zaman ülkeyi terk etti. 81’in kurban bayramını bizimle geçirdikten sonra gitti. 1 yıl boyunca nerelerde sakladı? En az Nevşehir olmak üzere çeşitli vilayetlerde tanıdıklarının yanında. Yurtdışına hangi yollardan çıktı? Net bir bilgim yok. Yalnız mıydı? Eşi ve çocukları... Tekti. Onlar sonra yanına gittiler. Trenden atlayarak kaçtı İlk gittiği ülke neresiydi? Avusturya’dan başladı, sonra İsviçre ve Fransa’ya geçti. İngiltere’ye geçme teşebbüsü olmuş ama başaramamış. Bir ara polis cebindeki kimliği ve paraları alıp yanına da 2-3 güvenlik mensubunu katarak trene bindirip yollamış. Ama abim trenden atlayarak onları Yugoslavya’da atlatıyor ve arkadaşlarını arayarak kendisini almalarını söylüyor. Sonra başka ülkelere geçiş yapıyor. Abinizin yurt dışında ilk zamanlardaki yaşamı hakkında neler biliyorsunuz? Örneğin geçimini nasıl sağladı? Tarlada, benzincide çalışmış İlk yıllarda bir kaç kez babam para gönderdi. Abim oradaki tanıdıklardan para alıyordu, onların yakınlarına da biz buradan paralarını veriyorduk. Bir nevi takas yani. Kendisi bir işte çalışmadı mı? Bir benzinlikte tanker yıkarken ve tarlalarda çalışırken kendisini görenler var. Yani öyle lüks içinde bir yaşamı falan yok. SEDAT Bucak’ın Susurluk davası kapsamında geçen hafta mahkemeye sunduğu delilleri hatırlattığımız Zeki Çatlı, abisinin vatan mücadelesine birlikte çalıştığı generaller ve emniyet görevlileriyle birlikte fotoğrafının olması çok doğal olduğunu söyledi. Kayıp günlük iddiasını hatırlattığımız Zeki Çatlı şunları anlattı; ‘Hayır kayıp bir günlüğünün olduğunu sanmıyorum. Abim öyle oturup günlük yazacak kadar romantik bir insan değildi. Zaten zamanı da yoktu. Günlük değil ama abimin bütün ilişki ve dostluklarını not ettiği bir not defteri vardı. O yüzden abimi tanımadıklarını söyleyenler biraz daha dikkatli konuşsunlar...’