Taraf gazetesi Wikileaks Türkiye belgelerini yayımlamayı sürdürüyor.
Abone olYıllarca Türkiye'nin gündemini meşgul eden ancak ABD'li yetkililer sürekli yalanlanan ABD-PKK ilişkisine ilişkin belgeler 2000'lerle yaşanan durumu gözler önüne seriyor.
Taraf gazetesi Wikileaks Türkiye belgelerini yayımlamayı sürdürüyor.
ABD'nin gizli yazışmaları, PKK ile Washington arasında görüşmeler yapıldığına ilişkin iddiaları yalanlayan ifadelerle dolu ama bazı belgeler var ki...
O belgelerden biri, 24 Mart 1994 tarihli ve şu ifadeleri içeriyor.
"Kıbrıs'ta görüştüğümüz Kürdistan Dayanışma Komistesi Başkanı'nı öldürdülen. PKK ile teması şimdilik kabul etmeyelim"
ABD'nin Irak Kürdistan'nda ve Avrupa'da, PKK temsilcileriyle temaslar sürdürdüğü iddiası, gerek gazetecilerin haberleri, gerekse örgütün kimi açıklamalarıyla yıllar içinde defalarca gündeme geldi.
Bu konuda akıllarda en çok kalan iddialardan biri, Aydınlık dergisi ve Milliyet gazetesinde 2003 yılı başında yer alan bir dizi haber ile 23 Ocak 2003'te Can Dündar'ın Milliyet'te PKK'lıları "ABD yetkilisi" olduğu idida edilen bir şahısyla birarada gösteren fotoğrafı yayımlamasıydı. O günlerde gerek Washington'daki ABD'li yetkililer gerekse dönemin Ankara Büyükelçisi W. Robert Pearson bu haberleri ve fotoğrafı "düzmece yalan" gibi kelimelerle reddetiler. Can Dündar ise 23 Ocak 2003 günü, bu yalanlamaya yer verdiği cevapta şöyle diyordu...
"Türkiye'nin elinde bu ilişkiyi kesinkes doğrulayan istihbarat raporları var. Görüşmelere arabuluculuk yapan Davut Bağıstani'yi tanıyor, bazı Amerikalıların bu görüşmelere katlığını biliyorlar... O yüzden Amerika'nın Ankara Büyükelçiği'nin ABD-PKK görüşmesini yalanma süpriz değil. Yalanlama metninde, habere kaynaklık eden Davut Bağıstani'nin PKK ile bağları olduğunun söylenmesi ise inkadar çok teyit sayılmalı."
MİLLİYET'E ÖFKE
ABD'nin protestoları ve yalanlamaları PKK'ya Amerikan desteği haberlerini bitirmedi. Sadece görüşmeleri değil, Washington'dan düzenli PKK'ya para akışı oldğu iddiası da haberele konu olmaya devam etti. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği Başmüsteşarı Robert Deutcsh, 8 Temmur 2003'te, Washington'a yazdığı birelgrafta, "PKK/KADEK ile ABD temasların ilişkin yeni iddialar" başlıklı bir bölümde, özellikle Milliyet gazesinin bu konudaki haberini hedef aldı:
"Anaakım bir gazete olan Milliyet, ABD yetkililerinin son haftalarda PKK/KADEK yetkilileriyle 3 kez görüştüklerini birinci sayfalarından iddia etti. Milliyet ayrıca, bu tesmaslarla ilglii bir raporun Türkiye'nin kudretli Milli Güvenlik Kurulu'nun haziran sonundaki toplantısına sunulduğunda ve burada teyid edildiğini de yazıyor. Gazete, ABD hükümetinin PKK/KADEK'ten İran'la ilgili bir istihbarat kaynağı olarak yararlandığını ve İran'daki rejimi değiştirme çabasının bir parçası olarak PKK/KADEK'i kullanmayı planladığını da iddia ediyor. Birçok kez Anti-Amerikan haberlerin kanalı olan köşe yazarı Can Dündar da, ABD'nin "stratejik bir ortak olmak" yerine, hızla Türkiye'ye karı "Bir numaralı tehdit" halini aldığı ithamında bulundu.
PERİNÇEK'E İNANIYORLAR
Dündar'ın bu satırlarının Milliyet'te yayımlandığı gün, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Pearson'da Washington'a "GİZLİ" ibareli bir telgraf yazmakla meşguldü.
"Türkiye: ABD hükümetinin PKK'yı desteklediği yönünde basında çıkan iddialar ve bizim cevabımız " başlığını taşılan telgrafta, basındaki iddiların, ağırlıklı olarak Aydınlık dergisinde yer aldığını vurgulayan Pearson, bu haberlerin kaynağı olarak gördüğü İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek'in 20 Ocak'taki basın toplantısına değindi, ancak Dündar'ın yayımladığı fotoğraftan hiç söz etmedi:
"Perinçek, Büyükelçilik başmüstaşarının, siyasi müşteşarların ve basın ateşesinin -ki zaten bunların hesini, daha önce İslan-yandaşı ve Kürt- yandaşı yakışıksız faaliyetlerde bulunmakla suçlamıştı- ABD hükümeti ile PKK arasındaki ilişkiyi 'idare' ettiklerini ve 'PNG'lenmeleri gerektiğini iddal etti."
Aynı telgrafın devamıdaki iki paragraf ise, basındaki bu iddiların Ankara bürokasisinde de karşılık bulduğunu göstermesi bakınıdan önemli. İşte o satırlar...
"Dışişleri Müşteşarı Uğur Ziyal, 22 Ocak'ta Akşam gazetesinde çıkan bir haberin küpürününü vererek, konuyu büyükelçinin dikkatine getirdi. Ziyal, "Bağistani'yi tanıyoruz. Karanlık bir tiptir" dedi. Ziyal, ayrıca Şam Büyükelçiliği'nde görev yaptığı zamandan, CIA'in yıllar önce PKK ile temas kurduğunu "Bildiğini" söyledi. "Öcalan'la değil ama diğerleriyle" dedi. Büyükelçi Pearson, PKK'nın ABD hükümetiyle temasta olduğu izlenimi yaratmaya çalışıyor olmasının ihtimal dahilinde olduğunu söyleyerek cevap verdi. Her halükarda, bu haberlerin gerçek bir yanı yoktu. Büyükelçi, büyükelçilğin bu iddiları yalanlamak için resmi açıklama yaptığını da kaydetti.
AT SİNEĞİ PERİNÇEK
Elimizdeki bilgilere dayanarak, bu iddiları, üst düzey Türk hükümeti yetkililerine ve basına kesin dille yalanladık. Bu haberleri ilk üretenlerin Perinçek ve onun medya organları olduğu görülüyor. Tanınmış bir solcu, milliyetçi at sineği olan Perinçek, geçen yıl AB'nin Türkiye Büyükelçisi'nin, şifrelenmemiş email yoluyla Brüksel'e gönderdiği Türkiye hakkındaki çok eleştirel raporlarını kamuya açıklayarak manşetlere çıkmıştı. Perinçek, bu raporları güvenlik teşkilatındaki dostlarından aldığını söylemişti. Ankara'daki politikacılar ve diğer kişiler, Perinçek'in askeriyedeki unsurlarla bağlantıları olduğunu mutlak bir doğru gibi kabul ediyorlar. Perinçek'in İşçi Partisi'ne verilen destek de Aydınlık'ın tirajı gibi düşük. Bununla birlikte, hem Ziyal'in bariz şüphesinin hem de ana akım basının bu iddialara yer vermek konusunda istekliliğinin yansıttığı gibi Perinçek'in savunduğu fikirler müessses, nizam ve aydınlar arasında ciddi bir geçerliliğe sahip.
PKK-ABD İLİŞKİSİNİ SEKTEYE UĞRATAN SALDIRI
"1994'te Yorgiadis'in öldürülmesinden 3.5 ay sonra Türk diplomat vuruldu"
Telgrafta ölümüne yer verilen Kıbrıs Kürdistan Dayanışma Komitesi Başkanı Teofilos Yorgiadis PKK'nın Ada'daki en etkili ismiydi. Yorgiadis'un Türk ajanlarca öldürüldüğü öne sürülmüştü. Suikastan kısa süre sonra Atina'da görevli Türk Müştşar Sipahioğlu vuruldu. Saldırıyı 17 Kasım üstlendi: Teofilos için...
ABD'li diplomatların resmi yazışmaları PKK ile temas iddialarına ilişkin yalanlamalarla dolu. Ancak 24 Mart 1994 tarihli gizli telgraf, ABD'nin sadece Irak Kürdistan'nda değil, Avrupa'da da PKK temsilcileriyle bazı temaslar yaptığını ve bunları dönem dönem askıya aldığını düşünüyordu. Dönemin ABD Ankara Büyükelçisi Richard Barkley'nin, o günün Dışişleri Bakanı ollan ve kısa süre önce vefat eden Christopher'a yazığı kısa telgrafta, bu temas şöyle anlatılıyor.
GERİ ÇEKİLME TALİMATI
"Kıbrıs'ta yerel nitelikteki Kürdistan Dayanışma Komitesi Başkanı'nın (ABD'nin) Kıbrıs Büyükelçiliği Siyasi Müşteşarı'yla görüşmesinden sonra öldürüldüğü göz önüne alındığında ve hem bu görüşmenin hem de ondan önce yaplan ve İstanbul'daki başkonsolusumuzun dahil olduğ başka bir görüşmenin bizi, PKK adına konuştuğunu iddia eden kişilerle karşı karşıya bıraktığı gerçeği düşünüldüğünde, yeni temasları şimdilik geri çevirme talimatı verdik..."