T24 sitesinden Arzu Yıldız'ın haberine göre Adana 8.Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen tahliye kararında şöyle denildi:
“Dosyada şüpheliler, mağdurlar, tanıklar ve bilgisi bulunan ilgilerin ifadeleri alınmış, şüpheliler ile ilgili aramalar, el koymalar yapılmış, belgeler dahil bulunabilecek deliller toplanmıştır. Bu itibarla karartma ve etki edilebilecek delilden bahsetmek mümkün değildir. Şüpheliler halen görevde olan emniyet mensubu olup kimlik bilgileri ve adresleri sabittir. Soruşturmaya konu suç CMK 1003.maddeki sınırlı olarak belirtilen ve katolog olarak tabir edilen suçlardan değildir. Kaldı ki soruşturma suç niteliğinin değişme ihtimali mevcuttur. CMK 1012 maddede ‘tutuklama nedenlerinin varlığını’ gösteren deliller somut olgularla gerçekleştirilerek açıkça gösterilir denilmekte olup, şüphelilerin tutuklama sebebi olarak gösterilebilecek kaçma ve delilleri karartma yönünde hareket ettiklerine dair somut olgular mevcut değildir. Kişi hürriyeti ve güvenliği Anayasa’nın 19.maddesi ile güvence altına alınmıştır. Tutuklama ceza olmayıp, tedbir niteliğindedir. Asıl olan tutuksuz yargılama olup soruşturma aşamasında yargılama yapacak görevli ve yetkili mahkeme yerine geçerek tutuklama sebeplerinin bulunup bulunmadığına yönelik inceleme açılarak verilecek cezanın kesinleşmesinden sonraki aşamada gerçekleşecek olan infazı sağlar şekilde tedbir uygulaması, CMK’daki tutuklamaya ilişkin değerlendirmeye aykırıdır. CMK 1012 e maddesi gereğince tutuklama tedbirinin ölçülü olması gerekmektedir. Başka tedbirlerle genellikle adli kontrol hükümlerinin yeterli olduğu durumlarda tutuklamanın insan hak ve özgürlüklerine müdahale niteliği açıktır.”
Yurt dışı çıkış yasağı konuldu
Mahkeme 6 polis hakkında yurt dışı çıkış yasağı getirirken, adli kontrol tedbiri uygulamasına da karar verdi. Dün tahliye edilen polis şeflerinin ise haklarındaki iddialarla ilgili yakın çevrelerine “ Kaçma gibi bir durumumuz yok. Gerekirse yine gider yatarız” dedikleri öğrenildi.
Başbakan tahliyeleri eleştirmiş, HSYK’yı göreve çağırmıştı
Başbakan Tayyip Erdoğan bugün partisinin grup toplantısında tahliyeleri de gündemine almış ve şu sözlerle mahkeme kararını değerlendirmişti:
“MİT’e ait TIR'ların hukuksuzca durdurulması Dışişleri'ndeki toplantının dinlenmesi ve diğer hukuksuz dinlemeleri yakından takip ediyoruz. Adana’da bir vatansever savcı çıktı soruşturma başlattı. Bazı zanlılar da gözaltına alındı ve tutuklandı.
Aradan birkaç gün geçmeden o paralel yapının mensupları devreye girdi ve soruşturmaya müdahale ettiler.
Paralel yapının yargı mensupları tutuklu zanlıları serbest bırakıyor. Haklarında güçlü deliller bulunan zanlıları serbest bırakılması gerçekten düşündürücüdür.
Aynı şey böcek soruşturmasında, sınavlardaki yolsuzluk soruşturmasında yapıldı. Biz yargının bir kısmına yerleşmiş bu kokuşmuşluğu dile getirdiğimizde birileri siyaset yargıya müdahale ediyor diye ayağa kalkıyor.
Bakın Adana’da casuslar lehine, hainler lehine karar alınabiliyor.
Bu mesele sadece benim meselem midir. Bu mesele sadece hükümetin mesele midir?
Bu mesele bir Türkiye meselesi değildir de nedir?
HSYK bu hukuk cinayeti karşısında daha ne kadar sessiz ve tepkisiz kalacak.
HSYK’dan sürpriz kararname
Öte yandan, Adana’da gelen ihbar üzerine MİT’e ait tırlarla ilgili soruşturmayı yürüten savcıAziz Takçı, Mustafa Sırlı ve Başsavcı vekili Ahmet Karaca için HSYK 1.Dairesi geçici kararname ile atama yaptı. Savcı Takçı geçici görevlendirme ile Trabzon’a , Mustafa Sırlı Sivas’a ve Ahmet Karaca’da Kayseri’ye atandı. Savcı Takçı’nın ismi tır soruşturmasının yanı sıra polislerin tahliyesi ile gündeme gelmişti. Takçı’nın eşinin hafta sonu gözaltına alınan ve serbest bırakılan komiser hakkında tahliye kararı verdiği öne sürülmüştü. Ancak tahliye kararını veren hâkimin 7.Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Recep Toprak olduğu ortaya çıkmıştı. Takçı’nın tır soruşturmasının akabinde polislerin ve tır soruşturması kapsamında tutuklanan iki askerin itirazının görüleceği 8.Asliye Ceza Mahkemesinde görevli savcı olduğu öğrenilmişti. Takçı, itirazlara ilişkin mütalaa yazması istenildiği halde tır soruşturmasını kendisi başlattığı için bunu kabul etmemiş bunun üzerine mütalaa soruşturmaları yürüten savcı tarafından mahkemeye gönderilmişti. Öte yandan, Ahmet Karaca, TIR soruşturmalarının akabinde dönemim Adana Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık ile birlikte Bakan Bekir Bozdağ hakkında fezleke hazırlamıştı. Savcı Takçı geçici yetkilendirme ile ilgili “Ne söylesek boş biz her yerde görevimizi yaparız” dedi.
