BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

İstanbul’un yerleşik türleri arasına girdi! Yeni tehlikenin adı: Asya kaplan sivrisineği

Başta alerjik reaksiyonlar olmak üzere Dang Ateşi, Batı Nil, Sarı Humma, Zika ve Chikungunya virüslerine neden olan ‘Asya kaplan sivrisineği’nin İstanbul’un yerleşik türleri arasına girdiği açıklandı.

Abone ol

Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak ortaya çıkan yangın, sel, kuraklık risklerinin yanı sıra halk sağlığı için önemli bir tehdit daha kapıya dayandı.

Uzmanlar, alerjik reaksiyonlar başta olmak üzere Dang Ateşi, Batı Nil, Sarı Humma, Zika ve Chikungunya virüslerine neden olan “Asya kaplan sivrisineği” türünün, İstanbul’un yerleşik türleri arasına girdiğini açıkladı.

Öldürücü bir tür

Uzak Doğu orijinli Asya kaplan sivrisineği, uluslararası taşımacılık ve ticari faaliyetler sırasında önce İspanya, Fransa, İtalya, Yunanistan’a taşındı. Küresel iklim değişikliğine bağlı yağış ve nem dengesinin iyice bozulmasıyla özellikle son beş yıllık dönemde Marmara kıyıları, Trakya ve Gürcistan kıyılarından Giresun’a uzanan sahil şeridinde de görülen öldürücü Asya kaplan sivrisineği, son iki yıldır İstanbul’un sulak yerlerinde çoğalmaya başladı.

Geçtiğimiz yaz dönemine kadar kentin sulak ve yeşil alanlarını mesken tutan öldürücü Asya kaplan sivrisineğinin, artık megakentin yerleşik sinek türü haline geldiği ve önümüzdeki dönemde ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceği uyarısı yapıldı.

Ölümcül alerjik reaksiyon şikayeti

NTV'de yer alan habere göre Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, Milliyet gazetesinden Mert İnan'a yaptığı açıklamada, Asya kaplan sivrisineği sorununun ciddiye alınması gerektiğini vurgularken şunları söyledi:

“Geçtiğimiz günlerde meslek yaşamımda ilk kez bu sivrisineğin ısırdığı ve anaflaksi (ciddi ölümcül alerjik reaksiyon) ile geç başlangıçlı şiddetli astım krizi yaşayan iki hasta kapımı çaldı. Çatalca’da Asya kaplan sivrisineğinin ısırdığı iki kardeşi güçlükle sağlıklarına kavuşturduk. Artık herkes bu sivrisinek türüne karşı çok dikkat etmeli. Bugüne kadar böcek veya arı sokmasına bağlı alerjik reaksiyon ortaya çıkan hastalarımız olmuştu ancak ilk kez Asya kaplan sivrisineğinin neden olduğu ciddi alerjik reaksiyon gösteren hastalarla karşılaştık."

"Yerleşik hale geldi"

İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Parazitoloji Ana Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Kerem Öter, “Bu sivrisinek maalesef yerleşik tür haline geldi. Araştırmalarımızı sürdürüyoruz ancak İstanbul, Kocaeli, Adapazarı, Trakya ve Ege’nin belli bölgelerinden şikâyet ve türün arttığına dair bildirimler alıyoruz. Asya kaplan sivrisineği, Uzakdoğu yerleşik türü olmasına karşın ticaret yollarıyla önce Avrupa’ya ardından da Türkiye’ye girdi. Bu türün yumurtaları çok dayanıklı olduğundan canlılığını kaybetmeyip çokça ürüyorlar. İstanbul başta olmak üzere entegre mücadele uygulanması gerekir. Gelecek dönemde Asya kaplan bağlantılı hastalık veya virüsler görülebilir” dedi.

"Bu tür artık ulusal bir sorun"

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sağlık Daire Başkanı Uzman Dr. Önder Yüksel Eryiğit, “1.5 yıl önce İstanbul için tehdit dediğimiz Asya kaplan sineği maalesef bu yıl sorun olarak ortaya çıktı” uyarısında bulunarak şunları söyledi:

“Geçen yıl Sarıyer, Beykoz, Şile, Ümraniye, Silivri gibi yeşil ve sulak yerlerde görülen bu tür artık kent geneline yayılmaya başlamış durumda. İstanbul’un her semtinde Asya kaplan sineğini görebiliyoruz. İstanbul’da 198 bin sinek üreme kaynağı tespit ettik. Asya kaplan türü sadece İstanbul değil, önlem alınmazsa, yakın zamanda Türkiye’nin önemli sorunlarından biri haline gelebilir. Sivrisinek türlerinin üreme kaynaklarını her hafta kontrol ediyoruz. Larva mücadelesinin sadece ilkbaharda yapıldığı şeklinde yanlış bir algı ve bilgi kirliliği oluşturuldu. Bu soruna karşı mücadele algoritması oluşturup, Vektörle Mücadele Bilim Kurulu’nu hayata geçirdik"

"Bu sorun tıpkı yangın, sel veya iklim değişikliği gibi ulusal sorun kabul edilmeli" diyen Eryiğit, "Tropikal iklim ve sıcaklık değerlerindeki artış devam ederse, Asya kaplan türüyle mücadele zorlaşacaktır. Bu sorun zamanla tüm Türkiye’nin sorunu haline gelecektir. Bizi en çok ürküten konu, hastalık etkeni olacak virüsleri taşıyan Asya kaplan türünün bulaşıcı hastalıklara neden olmasıdır. Neyse ki şu an için böyle bir durum olmadı" bilgisini verdi.

"Su birikintisi olması"

İstanbul Üniversitesi Zooloji Ana Bilim Dalı’ndan Fatih Dikmen “Asya kaplan türü ciddi risk oluşturduğundan önlem alınmalı. Çeşitli virüs ve hastalıkları taşıyan bu türe karşı, ilaçlama yeterli değil. İlaçtan kaçabilen sinekler ilaca dirençli hale geliyor. Popülasyon daha güçlü hale geliyor. İstanbul’daki durgun su kaynaklarını kurutmak ekosisteme zarar vereceğinden, Asya kaplan sineği ve türlerini yok edecek kurbağa veya larva yiyen balık türlerinin sulak alanlara yerleştirilmesi gündeme gelmeli. Asya kaplan dirençli bir tür olduğundan bir kap suda bile yumurtluyor. Vatandaşlarımız evlerinde, bahçelerinde su birikintileri bırakmasınlar” diye konuştu.