Turizm Yazarları ve Gazeteciler Derneği toplantısında "İstanbul Turizmi nasıl kurtulur?" sorusuna yanıt arandı.
Abone olTurizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED), sektörle buluşmalar dizisinin 12’ncisini gerçekleştirdi. Toplantıda, ‘İstanbul turizmi nasıl kurtarılır?’ sorusuna yanıt aranırken, Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) sektörle buluşmalar dizisinin 12’ncisini Taksim’deki The Cebtral Palace Hotel’de gerçekleştirdi. ‘İstanbul’un turizmi nasıl kurtulur’ konulu toplantıda konuşmacı olarak ise, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa İsen, Magic Life Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Cem Kınay ve Armada Hotel Genel Müdürü Mehmet Ata Tansuğ katıldı. Konuşmacılar, İstanbul’un nasıl kurtulacağı gibi bir başlıkla gündeme gelmesinin bile içinde bulunulan durumun vehametini gösterdiğini dile getirdi. İstanbul’un içinde bulunduğu darboğazdan çıkartılabilmesi için neler yapılması gerektiğinin tartışıldığı toplantıda ayrıca, ‘İstanbul’da turizmin patronu kim?’ sorusu da gündeme geldi. Toplantıya katılan konuşmacılar, uzun yıllar Türkiye’de turizmin lokomotifliğini yapmış olan İstanbul’un son yıllarda hızla kan kaybetmeye başladığına dikkat çekerek, yaşanan sorunlar ve getirilen çözüm önerilerinin muhatabının ise belli olmadığını ifade ettiler. İstanbul değerlerini kaybediyor Toplantıyı yöneten TÜRSAB eski Başkanı ve Visitour Yönetim Kurulu Üyesi Talha Çamaş, uzun yıllar Türkiye’de turizmin lokomotifliğini yapmış olan İstanbul’un son yıllarda hızla kan kaybetmeye başladığına dikkat çekerek, yaşanan sorunlara çözüm olabilecek ve darboğazdan çıkışı sağlayabilecek çözüm önerilerinin muhatabının belli olmadığına dikkat çekerek, “İstanbul’un turizmde en önemli ihtiyacı öncelikle bir patronunun olmasıdır” şeklinde konuştu. İstanbul’a gelen ziyaretçi sayısında belli bir artış olmasına rağmen, İstanbul’un turizmden aldığı payda belli bir düşüş olduğuna dikkat çeken konuşmacılar, 10 yıl önce havayolu ile İstanbul2a gelen turist sayısının Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısının yüzde 30’u iken bu sayısının bugün yüzde 20’ye düştüğünü ifade ettiler. İstanbul’da turizm adına varolan tüm değerlerin kaybolduğunu belirten konuşmacılar, tarihi ve turistik değeri yüksek bölgelerde yer alan yatırımcıların kamu kuruluşları ile ortak yürütecekleri ‘pilot bölge’ uygulamalarının kaybedilen değerleri yeniden kazanmada en etkili silah olacağını belirttiler. Türkiye turizmde yükselirken İstanbul kan kaybediyor Gerçekleştirilen toplantıda İstanbul’un Türk turizminden aldığı payın 1995 - 2002 yılları arasında yüzde 26’dan yüzde 20’ye gerilediği vurgulanırken, son 7 yıl içinde İstanbul’u ziyaret eden yabancı turist sayısının yüzde 35 arttığı, Türkiye’ye gelen turist sayısında ise yüzde 71 oranında bir artış kaydedildiği vurgulandı. Toplantıda İstanbul’un turizm potansiyelini geliştirebilmek amacıyla konuşmacılar tarafından gerçekleştirilmesi gerektiği vurgulanan diğer konular ise şöyle: İstanbul’daki kıyı olanakları harekete geçirildiğinde, turistlere aynı gün içinde, sabah Topkapı müzesi ve Kapalıçarşı gezdirilip, öğleden sonra Kilyos veya Kumburgaz hattında denize girme olanağı yaratılabilir. İstanbul turizminin darboğazdan çıkması için tarihi yarımadadaki kültürel potansiyelin çevredeki Kilyos-Kumburgaz-Silivri güneş-kum-deniz olanaklarıyla birleştirilmeli. İstanbul’un Antalya ile birlikte pazarlanması da gündeme getirilmeli. 10 milyon turistin gelebilmesi için önce İstanbul’u Avrupa’dan kolaylıkla ulaşılabilir şehir haline getirmek gerekir. Bunun için öncelikle dolmuş uçak (Charter) sistemine ağırlık verilmeli. İstanbul’da turizm için bugüne kadar yalnız slogan üretildi. “Kongre vadisi”, “Eğlence merkezi”, “Alışveriş cenneti” gibi her biri kendi başına önemli birer proje olması gerekirken, bu sözlerin hepsi slogan olmaktan öteye gitmedi. Bu başlıklar altındaki çalışmaların gerçekleştirilebilmesi için bir an önce gerçekçi adımlar atmaya başlamak gerekiyor.