Lale Operasyonu kapsamında tutuklanan Sedat Şahin ve adamları için başlatılan soruşturma bitti. Ortaya çok ilginç şeyler çıktı. İşte Şahin ve çetesinin sırları:
Abone ol'Lale Operasyonu' kapsamında tutuklanan Sedat Şahin ve adamları hakkındaki soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianameye göre; Şahin, İstanbul Ortaköy'deki villasını örgüt merkezi yaptı. Terör örgütlerini kıskandıracak kadar silah ve teçhizata sahip olan Şahin ve adamları, televizyonlardaki at yarışı ihalelerinden, Asena'nın İbrahim Tatlıses'e karşı korunmasına kadar çok sayıda olaya karıştı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ergül'ün, Şahin ve grubuyla ilgili hazırladığı 75 sayfalık iddianamede, örgütün yapısı ve eylemleri 7 başlık altında anlatıldı.
Tatlıses'i de korudu
Şahin ve grubunun, Asena'yı korumaya alıp İbrahim Tatlıses'i bu nedenle tehdit ettiği iddia edilmiş, hatta Tatlıses bu konuyla ilgili soruşturmayı yürüten savcı Ergül'e şikâyetçi olmadığını söylemişti. Fakat dinlemeye takılan telefon görüşmelerine göre Şahin ve grubu, Tatlıses'i de Almanya'da ülkücülere karşı korudu. Bu olay iddianamede şöyle anlatıldı:
"Tatlıses'i Almanya konserinde ülkücülerin protesto edeceği haberini alan Şahin, bu ülkedeki adamını arayarak, 'Oradan müdahale edin bu tür konulara, yani taciz olmasın' dedi. Tatlıses, protesto olmadan konserini verdi. Bu, Şahin'in Almanya'daki Türkler üzerindeki etkisinin delili."
Peker bile şaştı
Örgütün karargâhı olduğu iddia edilen, Sedat Şahin'e ait Ortaköy'deki villayla ilgili olarak da, iddianamede şu bilgiler yer alıyor:
"Şahin'in eylem karargâhına dönüştürdüğü bu yerin İstanbul'un orta yerinde olması, yani göz önünde bulunması, tüm gayri meşru alemin dikkatini çekmiş, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde davası süren Sedat Peker dahi telefon dinlemelerinde geçtiği üzere 'Adam şehrin göbeğinde tahsilat yapıyor' diyerek şaşkınlığını ifade etti. İşadamı Hasan Erdem'in Ortaköy'deki 10 dönümlük arsayı Şahin'le ortak olduğu inşaatı şirketi adına aylık 800 YTL'ye kiraladıktan sonra Şahin'i arayarak 'Ağa hayırlı olsun, aldık arsayı. Oradan ayda 150 bin YTL (150 milyar) almazsak dünyanın en adi adamıyım' dedi."
Susurluk usulü
İddianamade Şahin ve grubunun, Susurluk davasından yargılanan Sami Hoştan ve Ali Fevzi Bir ile de işbirliği halinde olduğu ortaya çıktı. Buna göre Şahin, bir belediye başkanından alacağıyla ilgili aradığı Hoştan'a bu kişiyi sordu. Hoştan da konuyu, belediye başkanıyla çok iyi görüşen Bir'in halledeceğini söyledi.
Mercedes'e talip müdür
İddianamede, Şahin'in yakın adamı Dursun Ali Kılıç'ı arayan Mahmut adlı bir emniyet müdürünün de, "Sedat gardaşım nerelerde?" dediği ve Şahin'in kullandığı zırhlı Mercedes'i kastederek, "Reisin bindiği kaç model, satmayı düşünür mü?" diye sorduğu belirtildi.
Örgütün yargıdaki bağlantılarına örnek olarak da, Şahin'in Yargıtay'daki bir dosyasının bekletilmeye çalışılması gösterildi. İddianamede, Celal D. olarak geçen kişinin, Şahin'i arayarak, dosyanın 1-2 ay daha tutulacağını, ancak bunun için memurlara 2-3 milyar lira verilmesi gerektiğini söylediği anlatıldı.
Acar için dayak timi
Şahin ve grubunun Erdal Acar'ı dövmek için 50 kişilik ekip oluşturdukları da ifade edildi. Olay şöyle anlatıldı:
"Bir tartışma üzerine Erdal Acar ve adamları, Hasan Erdem'in Bodrum'daki evine gitti. Bunu 'racon kesme' olarak yorumlayan Erdem, olayı 'Abi' olarak nitelediği Sedat Şahin'e anlattı. Bunun üzerine Şahin ve grubu, cezalandırmak için Acar'ı aramaya başladı. Önce 50 kişilik bir grup Akmerkez'deki bir restoranı bastı. Sonra Acar'ın, Bodrum'da yatta kaldığı ve karaya çıkmadığı öğrenildi. Bu konuyla ilgili Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü'nde ifade veren Acar, kimseden şikâyetçi olmadı. Konuyu Artuğ isimli bir kişiye anlatan müteahhit Erdem, Acar'ın, Şahin'le konuşmak için araya Bucak aşiretini soktuğunu, Şahin'in ise görüşmeyi kabul etmediğini söyledi. Erdem, daha sonra Şahin ve grubunun yardımlarını kastederek, 'Biz son 5 yılımızı mafyaya adamışız. Sabah, öğlen, akşam mafyayla yatıp mafyayla kalkıyoruz' dedi."
Şahin ve TV ihalesi
İddianamede, Şahin'in, at yarışlarının ekranda yayını ile ilgili ihaleye karışması da özetle şöyle anlatıldı:
15 Mart 2004 günü Sedat Şahin M.G.'ye telefon etti. Merdan, "Bunlar TRT'yle işi bozdu, Flash'ı alıyorlar" deyince Şahin, "Kendi mi alıyor?" diye sordu. Merdan, "Şener de bu işle ilgileniyor, 'TRT ile sorun var. Sözleşmeyi feshedersek sizi bir araya oturtayım. Sizden kim oturur' dedi" yanıtını verdi. Şahin de, "Bu tekniklere cevap verecek ortağımız abi, ben yetersiz kalırım" dedi.
Çetenin şifreleri
Ulus: Sedat Şahin (Ulus'taki villa karargâh olarak kullanıldığı için).
Döküntü: Boş mermi kovanı.
Marş basmadı: Silah tutukluk yaptı.
Radara girmek: Tetikçinin vuracağı kişi görüş alanına girdi.
Fotoğraf çekilmesi: Saldırılan şahsın tetikçileri tanıması.
Sigarayı bıraktırmak: Öldürmek.
Sigara terapisi yaptırmak: Öldürmek
Haber: Musa Kesler
KAYNAK: