BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

İstanbul'un çilesine Çağlayan merhemi

Erdoğan, Çağlayan kavşağı ve meydanını hizmete açtı

Abone ol
İstanbul'un aylardır çektiği trafik çilesi nihayet sona erdi. Projeyle; trafik akışı Kağıthane Caddesi (Şişli) - Çevreyolu ve Piyalepaşa yönünün 12 metre aşağısından alt geçit ile Çevreyolu ve Piyalepaşa istikametine bağlandı. Kavşağın açılışında bir vatandaş Erdoğan'ın kullandığı otomobilin önüne yattı. 

Erdoğan, Çağlayan Kavşağı ve meydan düzenlemesinin açılış törenine katıldı. Yeni yapılan kavşakta, kendi otomobilini kullanan Erdoğan, törende yaptığı konuşmada Çağlayan meydanının, İstanbul'un önemli merkezlerinden biri olduğunu, burada ciddi bir trafik yoğunluğu oluşmaya başladığını ifade ederek, 4 Mart'ta yine Çağlayan'da, sadece İstanbul'un değil, Türkiye'nin en prestijli binalarından biri olan Çağlayan Adalet Sarayı'nın açılışını gerçekleştirdiğini anımsattı.

Çağlayan Adalet Sarayı'nın hizmete girmesiyle bölgedeki araç trafiğinin daha da artış gösterdiğini ifade eden Erdoğan, açılışını yaptıkları Çağlayan Kavşağı ile hem buradaki rutin trafiğin rahatlayacağını hem de Adalet Sarayı'nın Mecidiyeköy katılımına ve D-100 karayoluna entegrasyonunun sağlanacağını anlattı.
"121 MİLYONLUK YATIRIM"

Başbakan Erdoğan, 121 milyon liralık bir yatırımla inşa ettikleri bu hizmetin, İstanbul'un ulaşım sorununun çözümü konusunda hayata geçirdikleri projelerin son halkası olduğunu ifade ederek, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, sadece son altı buçuk yılda, 231 kavşak ve 800 kilometre uzunluğunda yeni yol inşa ettiğini söyledi.

Sadece geçen Ocak ayında, bir toplu açılış töreniyle 28 kavşağı, 2 metro istasyonunu ve 3 stat bağlantı tünelini İstanbul'a kazandırdıklarını anımsatan Erdoğan, Marmaray'ın, İstanbul'u dünya çapında marka şehir haline dönüştürecek sembol projelerinden biri olduğunu, inşaatının hızla ilerlediğini ve 2013 yılında hizmete gireceğini belirtti.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Ankara-İzmir otoyolu ve İzmit Körfez Geçişi Projesi'ni temelini geçtiğimiz Ekim ayında atmış, çalışmaları başlatmıştık. Aynı şekilde Ankara-İstanbul hızlı tren yolu hattının Ankara-Eskişehir bölümü tamamlandı, Eskişehir-İstanbul kısmında çalışmalar süratle devam ediyor.

Elbette Kanal İstanbul... İstanbul'a olan aşkımızın, sevdamızın, İstanbul'u dünya kentleri içinde en üstlere çıkarma kararlılığımızın ürünü olan bu projenin müjdesini geçtiğimiz ay vermiştik. Kanalistanbul'u unutmak mümkün değil. İnşallah hemen seçimlerden sonra proje çalışmalarına yoğunlaşıyor ve projenin ardından dozerler çalışmaya başlayacak, inşallah en kısa zamanda Kanal İstanbul Karadeniz'i Marmaray'a bağlayacak. Bu bir vizyon işi ve vizyonun gereğini yapıyoruz. Avrupa yakasında, Karadeniz ile Marmara Denizi arasında inşa edeceğimiz 45-50 kilometrelik bir kanal ile Boğaz'daki gemi trafiği yükünü buraya yönlendirecek ve İstanbul'a derin bir nefes aldırmış olacağız. Tabii bir de İstanbul'un Avrupa ve Anadolu yakalarında inşa edeceğimiz iki şehir projemiz var. Ancak Kanal İstanbul aynı zamanda bir çevre projesi. Bu proje her iki tarafa çevre açısından farklı bir zenginlik katacak. Boğaz çevre noktasında bir tehdit altında. Proje ile bu tehditten de boğazı kurtarmış olacağız.''

''VATAN TOPRAĞI BÜTÜNDÜR, AMELİYATA MÜSAADE ETMEYİZ''

İstanbul'a hizmet etmenin, 81 vilayetinin tamamıyla Türkiye'ye eser kazandırmanın mücadelesini verdiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

''İstanbul ile birlikte 780 kilometrekarelik vatan toprağının her karışında hizmetimiz var, eserimiz var. 780 bin kilometrekarelik vatan toprağı bir bütündür, ameliyata müsaade etmeyiz, bunun böyle bilinmesini istiyoruz. Peki biz hizmet üretirken, diğerleri laf üretiyorlar. Öyle doğru düzgün laf da değil, hakaret, küfür, yalan, iftira üretiyorlar. Biz eğitim, derslik, bilgisayar, e-kitap diyoruz. Onlar, meslek liselerine, imam hatiplere kafayı takmışlar, takılıp kalmışlar, bir adım ötesine geçemiyorlar. Şimdi 'ne kadar ihtiyaç olursa o kadar meslek lisesi' diyorlar. O zaman düz liseyi ihtiyaç yok diye kapatacak mıyız? Biz reforma gidiyoruz. Diyoruz ki şu anda düz liselerin oranı 65-70, meslek liselerinin oranını da oraya çıkaracağız. Çünkü Türkiye sanayide, teknolojide sıçrama yaşıyor. Artık her yavrumuzun bileğine bir bilezik takmak istiyoruz.''
''PROJELERİN ÖNEMLİ BOYUTLARI GÖRÜLMÜYOR''

Başbakan Erdoğan, İstanbul'da, Ankara'da açıkladıkları projelerin çok önemli bir boyutunun maalesef görülmediğini belirterek, şöyle devam etti:

''Gerek Kanal İstanbul, gerek İstanbul'a iki şehir ve gerekse Ankara için açıkladığımız projeler, bu şehirlerin çehresini değiştireceği kadar, istihdama da büyük katkı sağlayacaklar. Üstelik, sadece Ankara ve İstanbul'un değil, tüm Türkiye'nin istihdamına büyük katkı sağlayacaklar. Yüzbinlerce kişi bu projelerin inşasında istihdam edilecekler. Yan sektörler, yakın iller, bölgeler istihdam noktasında önemli canlılık yaşayacak.

Yarın Gürcistan'da Sarp Sınır Kapısı'nın Gürcistan tarafının açılışını yapacağız. Çarşamba günü de Diyarbakır'a gitmeden önce yine İstanbul'da, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır ile ilgili yeni projeleri açıklayacağız. O projeler de aynı şekilde o illerimizde işsizlik sorununa çözüm üretecek. GAP, DAP, KOP gibi projeler inşallah önümüzdeki dönem, istihdam noktasında Türkiye için çok farklı bir dönüm noktası olacak. GAP, DAP ve KOP'u insan nasıl görmez? Gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar, dilleri var hakkı söyleyemezler, çünkü bunların kalpleri mühürlüdür.''

Açılışa, Erdoğan'ın oğlu Necmettin Bilal Erdoğan, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Ulaştırma Bakanı Habib Soluk, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da katıldı.

Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından makam otomobilinin direksiyonuna geçti ve yanında bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile açılışı yapılan kavşakta deneme sürüşü yaptı.

Erdoğan, kavşakta bir tur attıktan sonra bir vatandaş makam otomobilinin önüne yatarak, yolunu kesmek istedi. Söz konusu kişi, Başbakanlık korumaları tarafından yoldan uzaklaştırıldı.

Çağlayan'dan Kısıklı'daki evine kendi kullandığı aracıyla gelen Erdoğan, konutuna giren yol üzerinde arabasını durdurdu. Erdoğan, yanına çağırdığı komşusu Mustafa Öztürk'ün bir buçuk yaşındaki kızı Ece'yi sevdi ve öptü. Erdoğan, Ece'nin babası Mustafa Öztürk ile de bir süre sohbet etti.