İstanbul'da oğluna penseyle işkence etti dişlerini kırdı: Tecavüz ettiğini duydum
İSTANBUL'da annesi ve kendisine işkence eden babasını öldüren Haydar Mert K.’nın yargılanmasına başlandı. Haydar Mert K.'nın anlattıkları kan dondurdu.
Abone olBakırköy’de kendisine ve annesine çocukluk döneminde işkence eden ve cezaevinden çıktıktan sonra tehditlerde bulunan biyolojik babası Yusuf Cemal Sezgin’i öldüren Haydar Mert K.’nın yargılanmasına başlandı. Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Haydar Mert K. ile sanığın annesi tanık Songül Çapan ve avukatı hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan sanık, maktulün yalnızca biyolojik babası olduğunu ve hiçbir desteğini görmediğini söyleyerek “Anneme ve bize yıllarca işkence etti. Cezaevinden bize tehdit mektupları gönderdi. Hapisten çıktıktan sonra da şiddet ve tacizlerine devam etti. Annemin dişlerini kırdı. Kardeşimi defalarca darp etti. Bu sebeple sürekli adres değiştiriyorduk. Hayatı paramparçaydı bizim hayatımızı da paramparça yaptı. Ne zaman görüşsek sonu ya hastanede ya da karakolda bitiyordu” dedi.
“O gün ona onunla bir daha görüşmeyeceğimi söylemeye gidiyordum”
Babasının cezaevinden çıktıktan sonra dükkan açacağını söylediğini anlatan sanık “Benden yardım istiyordu. Kıyafetlerini yıkamam için bana getiriyordu. Teklifini kabul ettim. Ancak dükkanda cezaevindeki arkadaşlarıyla uyuşturucu içtiğini görünce kendisinden uzaklaştım. Bana anneme eşime ve çocuğuma bir şeyler yapacağından bahisle tehditler savuruyordu. Dediğini yapan biri olduğu içinde korkuyordum. Tehditler yüzünden eşim ve kızımı alıp annemin evine yerleştik. Maktul bana içinde silahının da olduğu eşyalarını bırakmıştı. Olaydan önceki gece taciz mesajı yolladı. ‘Sabah 8’de dükkanın orada olacaksın’ diyordu. Bir şey olacağını düşündüm. Korktuğum için önce kendi evime giderek babamın emanet verdiği eşyalarını topladım. Bunların içinde silahta vardı. Dükkana gittiğimde maktul bana küfür etmeye başladı ‘. çocuğu’ dedi. Ben de silahı alarak hedef gözetmeksizin sıktım. Silahı Halıcıoğlu köprüsünden aşağı atarak polise teslim oldum. Babam çocukluğum da sol gözüme vurarak görme kaybı yaşamama neden olmuştur. Ben o gün ona onunla bir daha görüşmeyeceğimi söylemeye gidiyordum. İletişimi kesmek için eşyalarını götürüyordum” şeklinde savunma yaptı.
“İşkenceyi çok severdi beni domuz bağı ile bağlayıp 13 gün banyoda tuttu”
Duruşmada tanık olarak dinlenen sanığın annesi Songül Çapan ise maktulün kendisine sürekli şiddet uyguladığını söyleyerek “Sürekli şiddet uyguluyordu. Sosyopat bir kişilikti, işkenceyi çok severdi. Beni domuz bağıyla bağlayıp 13 gün boyunca banyoda kilitli tuttu. Çekiçle dişlerimi kırdı. Penseyle etlerimi sıkıştırdı. Suç makinasıydı. Hırsızlık yaptığı evlerdeki kadınlara tecavüz ettiğini duydum. Sürekli içeri girip çıkardı. Hapisten hiç çıkamasın diye dua ederdim. Bana karşı takıntılıydı. Ondan kaçmak için Cezaevinden kaçtığında evin telefon kablosunu kesip dışarıyla bağlantımızı kesti. Benimle tekrar görüşebilmek için çocuğumu sıkıştırmaya başlamış. Çocuğunu eşiyle ve kızıyla tehdit etmiş o yüzden yanıma yerleştiler. ‘Annene yaptıklarımı hatırlıyor musun? Onları eşine ve kızına da yaparım’ diyerek tehdit etmiş. Olaydan önceki gece Mert’e mesajlar gönderdi, arayıp durdu. Ben oğluma ‘görmezden gel’ dedim. Çocuğum ağladı. Hazırlandığını görseydim kapıyı kilitlerdim, izin vermezdim gitmesine. Ama ben uyuyakalmışım o da gitmiş. Oğlum aslında dört kişinin canını kurtardı. Adalet varsa işlemesini istiyorum” şeklinde beyanda bulundu. Ara kararını açıklayan mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
“Benim oğlum katil değil can havliyle can aldı”
Duruşmanın ardından açıklama yapan sanığın annesi Songül Çapan, ölmemek için dua ettiklerini söyleyerek “Ölen kişi normal bir insan değildi. Sadece bize değil, kendi çevresine etrafına da büyük zararlar verdi. Bu adamın ölmesinden kimse üzüntülü değil. Yaşanan bir şey var ama bu 20 yıllık bir acı. Bu insan normal bir insan değildi. Bu adam 20 yıl boyunca bize işkence yaptı. Benim oğlum orada olmayı hak etmiyor. Benim oğlum katil değil. Oğlumun beraat etmesini istiyorum. Benim oğlum can havliyle can aldı” dedi.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 13 Ekim 2020 tarihinde Bakırköy’de meydana gelen olay anlatıldı. İddianamede Haydar Mert K.’nın silah ile başına ateş ettiği biyolojik babası Yusuf Cemal Sezgin’i öldürdüğü açıklandı. İddianamede maktul Yusuf Cemal Sezgin’in 2 sayfa adli sicil dökümü olduğu da belirtildi. Ölen Sezgin’in eski eşine ve sanık oğlu Haydar Mert K’ya işkence boyutunda şiddet uyguladığı da iddianamede anlatıldı. Dosyayı bir bütün olarak değerlendiren cumhuriyet savcısı maktul Yusuf Cemal Sezgin’in suç işlemeyi adeta bir yaşam felsefesi haline getirdiğini aktararak “ Maktul Sezgin’in yoğun ve süreklilik arz eden haksız ağır tahrik oluşturacak eylemleri neticesinde sanık kasten adam öldürme suçunu işlemiştir” değerlendirmesinde bulundu. İddianamede Sanık hakkında ‘haksız tahrik altında kasten öldürme’ suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası talebinde bulunuldu.