İnsani Gelişme Vakfı’nın (İNGEV) "İstanbul’da İstihdama İlişkin Trendlerin Belirlenmesi" araştırmasına göre, İstanbul’da işsizler ortalama 9 ay iş arıyor.
Abone olİSTANBUL Kalkınma Ajansı'nın (İSTKA) doğrudan faaliyet desteğiyle gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları açıklandı.
Araştırmaya göre, İstanbul’da çeşitli eğitim seviyelerinden işsizler, ortalama 9 ay iş arıyor. İstanbul genç istihdam (15-34 yaş) piyasası içinde "ilköğretim, ortaokul ve altı", birinci sırada yer alırken, lisans ve üstü eğitim görenler ise ikinci sırada yer alıyor.
Raporun "çalışma durumuna göre en son mezun olunan eğitim kurumu" bölümünde işveren veya kendi hesabına çalışan kategorisinde düşük eğitimliler daha yüksek oranda olurken, eğitim ve kendi hesabına çalışma arasında eğitim düzeyi ile ters orantı olduğu dikkati çekiyor.
En yüksek işsizlik oranında edebiyat ve güzel sanatlar fakültelerinden mezun olanlar ilk sırada yer alırken, ikinci sırada fen, mimarlık ve hukuk fakülteleri geliyor.
Araştırmada, staj yaptığını beyan edenlerin çalışma hayatında özel olarak avantajlı bir durumda olmadıkları, staj yapmış olmakla, olmamak arasında anlamlı bir fark bulunmadığı belirtiliyor. Staj gibi mesleki eğitim kursu almış olmak da çalışma hayatında istihdama yönelik özel bir etki yaratmıyor.
"İŞSİZLERİN BÜYÜK BÖLÜMÜ DÜŞÜK EĞİTİMLİLER VE YÜKSEK EĞİTİMLİLER"
İNGEV Kurucu Başkanı Vural Çakır, araştırma sonuçlarının açıklandığı toplantıda yaptığı konuşmada, İstanbul’da işsizlerin büyük bölümünün düşük eğitimliler ve yüksek eğitimliler olduğunu söyledi.
Çakır, araştırmada, eğitim sırasında staj yapmış olmanın veya mesleki eğitim kurslarına gitmenin, iş bulmada önemli bir katkı sağlamadığının ortaya çıktığını belirterek, staj sisteminin daha etkin hale getirilmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini vurguladı.
İşsizlerin girişimcilik, liderlik, takım çalışması ve yabancı dil gibi eğitimlere ilgisinin fazla olduğuna işaret eden Çakır, okurken iş deneyimi de kazanmış olmayı isteyenlerin ve insanların eğitim almayı istemedikleri alanlarda çalışma oranının da yüksek olduğunu bildirdi.
Vural Çakır, kadınlarda eğitim seviyesinin arttıkça çalışma hayatına katılım oranının yükseldiğini ifade ederek, "Kadın eğitimi arttıkça iş gücüne katılım da artıyor. Bu da kadın eğitiminin önemini gösteriyor. Kadınlara pozitif ayrımcılık yapılması gerektiği açık." dedi.
Çalışanların iş tatminlerinin az olduğunu, işverenlerin bu konuya dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Çakır, "Bir kişi işe girdiğinde başka birini işsiz bırakmaması gerekiyor. İşsizliğin azaltılması için yeni iş yaratılmalı. Girişimcilik konusunda ciddi hareketlilikler var. Yeni iş yaratma kapasitesinin artırılmasına ilişkin ciddi çalışmalar var." diye konuştu.