İstanbul'da "Immortality- Ölümsüzlük" sergisi açıldı
Contemporary And Modern Art ile Blue Rhino Art'ın birlikte düzenlediği "Immortality- Ölümsüzlük" adlı sergi, sanatseverlerle buluştu. İranlı ve Türk sanatçıların eserlerinin yer aldığı sergi, Adahan Otel'in sanat galerisinde açıldı.
Abone olSerginin küratörü Tima Jam, 5 yıldır Türkiye'de sanat çalışmalarına devam ettiğini belirterek, Türk kültürünü, sanatlarını yakından takip ettiğini söyledi. Tima Jam, kültürel anlamda birleşmeyi, dayanışmayı ifade etmesi adına böyle bir sergi açtıklarını ve temasını, "Ölümsüzlük" olarak belirlediklerini dile getirdi.
Jam, temanın sonsuzluğu içerdiğinden bahsederek, "Sergide 11 Türk, 11 de İranlı sanatçının eseri yer alıyor. Sanatçılarımızın hepsinin atölyelerine ziyaretleri yaparak, üretim çalışmalarına tanık oldum. 10 İranlı sanatçımız, İran'da çalışmalarına devam ediyor. Sadece 1'i Türkiye'de yaşıyor." dedi.
Sergiye, çalışmaları ölümsüzlük temasına uygun olan sanatçıları seçtiğine işaret eden Jam, bazı sanatçıların bu sergi için yeni işler ortaya çıkardığını aktardı.
Jam, serginin anlamına da değinerek, "Sergi, sürekli olarak yeniden canlanmayı, reenkarne olmayı ve doğanın bitmeyen varoluşunu anlatıyor. Aynı zamanda, zorunlu olarak sabit ve değişmez olan bu parçaların sürekli devam eden döngüsünü anlatmakta." değerlendirmesinde bulundu.
"Eserlerim dünyanın oluşumunu, evrenin gelişimini ele alıyor"; Sanatçı Cengiz Yatağan da sergide 2 eserinin yer aldığını dile getirerek, "Bu eserlerim epoksi işler. Dünyanın yeni doğuşu ve ruhani, Mevlevi ve sufizmle alakalı hissiyatları oluşturan şeyler yapıyorum genelde. Kullandığım malzeme ile bu düşüncelerim birleştiğinde farklı yorumlamalar ve teknikler ortaya çıkıyor." diye konuştu.
Eserlerinde yoğunlukla inşaat malzemeleri kullandığını anlatan Yatağan, şöyle devam etti: "Epoksi ve kendi geliştirdiğim renklendirme malzemeleriyle sergideki eseri hazırladım. Işığın yansımalarını falan çok farklı algılattırıyor ve derinlikleri çok kuvvetli. Ayrıca bu eserlerdeki malzemenin adına teknoloji kimyasal diyebiliriz. Çünkü dijital teknolojide, bilgisayarda,- bu tarz şeyler var, bu da fiziki olarak kimyasalda teknoloji hissi veriyor. Aynı zamanda dünyanın oluşumunu, evrenin gelişimini ele alıyor."
"Kültürlerin birbirleriyle buluşması önemli"; Sergide 3 farklı portre eseri yer alan sanatçı Mustafa Horasan ise 1986 yılından beri resim çalışmalarına devam ettiğini dile getirerek, "Farklı üniversitelerde bu alanda öğretim görevlisi olarak çalıştım. Hala da kendi atölyemde resimler üreterek, hayatımı resimden kazanıyorum." dedi.
Horasan, çoğunlukla eserlerinde figüratif çalışmalar yaptığına işaret ederek, "Yaptığım çalışmalara figüratif dışa vurumculuk da diyebiliriz. Sergide yaptığım 3 portreden 2'si de fotoğraflardan yola çıkarak, diğerini de hayalimden yaptığım bir portre. Aslında gerçekle gerçek olmayan arasında yüze bakış diyebiliriz bu resimlere." ifadelerini kullandı.
Sergide İranlı sanatçılarla böyle bir sergide bir araya gelmenin önemli olduğuna da dikkati çeken Horasan, şunları söyledi:
"Kültürlerin birbirleriyle buluşması, birbirlerini tanımaları, empati kurmaları bence çok önemli. Biz onların yaşadığı coğrafyanın duygusunu hissediyoruz. Onlar da bizimkilerini hissediyor. Bu da çok önemli bir nokta. İran zaten çok derin bir kültüre sahip. Fakat biz bu kültürü çok fazla ziyaret edemediğimiz için çok derinlemesine de bilmiyoruz. Şimdiye kadar birkaç yönetmenden ve şairden biliyorduk İran'ı, şimdi plastik sanatlarda da görmüş olmak mutluluk verici."
Sergide Horasan ve Yatağan'ın yanı sıra Barış Sarıbaş, Dilara Matarcı, Erhan Özışıklı, Ferhat Salman, Gökhan Deniz, Görkem Usta, Gülveli Kaya, Özge Enginoz, Seydi Murat Koç, Afshin Hosseinzadeh, Ali Motamadian, Dariush Hosseini, Fatemeh Divandari, Hamid Asadi, Morteza Khosvari, Navid Zafaralizade, Reza Hosseini, Saeed Asaidi ve Saghar Daeiri'nin eserleri yer alıyor. Sergi, 8 Temmuz'a kadar görülebilecek.