BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

İstanbul'da fazladan istediği fişi vermeyen taksicinin falçatayla boğazını kesti

İSTANBUL Bağcılar’da bir taksicinin, tartışma yaşadığı yolcu tarafından boğazı kesildi. Hastaneye kaldırılan taksi sürücüsü yoğun bakıma alındı.

Abone ol

Olay, saat 23.00 sıralarında Bağcılar Yüzyıl Mahallesi Yüzyıl Köprüsü üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, 34 THT 70 plakalı taksiyle yolculuk yapan bir kişi, Yüzyıl Köprüsü üzerinde inmek istedi, yolcu taksi sürücü Recep Acar’dan fazladan bir tane taksi fişi istedi. Taksici fazladan taksi fişi veremeyeceğini söyleyince aralarında tartışma yaşandı.

Falçatayla kesip yüzüne çizik attı

Tartışmanın büyümesi üzerine yolcu yanında taşıdığı falçata ile taksi sürücüsünün önce boğazını kesti ardından yüzüne defalarca çizik attı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri boğazı kesilen Recep Acar’a ilk müdahaleyi olay yerinde yaparken, Acar daha sonra ambulansla Esenler’de bulunan özel bir hastaneye kaldırdı.

Taksici yoğun bakıma alındı

Esenler’de özel bi hastanede ilk müdahalesi yapılan taksi sürücüsü Recep Acar Bakırköy Sadik Konuk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Yoğun bakıma alınan Acar’ın boynuna dikiş atıldığı öğrenildi. Saldırgan olay sonrası kayıplara karışırken polis ekiplerinin saldırganı arama çalışmaları sürüyor.

200 taksici hastanenin önünde bekledi

Yoğun bakıma alınan ve boynuna dikiş atılan taksiciyi, meslektaşları hastanede yalnız bırakmadı. Yaklaşık 200 taksici hastanenin önünde meslektaşlarına destek olmak için saatlerce kontak kapatıp bekledi.
Olayla ilgili açıklama yapan Birleşik Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Hüseyin Duman şunları söyledi:

“Mesela 34 THT 70 plakalı aracın şoförü Recep Acar. Almış olduğu yolcu tarafından falçatayla saldırıya uğradı. Boğazından ve baş kısmında yaralandı. Boğazı kesildi. Şu anda hastanede yoğun bakımda boğazına dikiş atılıyor. Şu anda hayati tehlikesi devam ediyor. Biz dünyanın sayılı en büyük metropollerin birinde kimi taşıdığımızı bilmeden bir mesleği yapıyoruz. Hırlısının gelip gasp ettiği, hırsızının gelip darp ettiği, namussuzunun gelip taciz ettiği, böyle psikopatın birinin de gelip bizi canımızdan ettiği bir mesleği yapıyoruz. Ben şunu söylüyorum. Yıllardan. Beri önce can güvenliğimiz dedim. Hatta bunun için on bin tane ıslak imza topladık. Kabinli araç istiyoruz. Yok panik butonuydu, yok bilmem neydi, yok şuydu. Bizim kabinli aracımızı yapsınlar, bizim müşteriyle irtibatımızı kessinler. Saldırganla ilgili bir bilgi yok. Ancak arabada kamera var. Kamera görüntülerinden illa ki tespit edilecektir. Şöyle bir şey söylemek istiyorum. Şoförün canı gittikten sonra boğazını keseni bulsanız ne olur? Bulmasanız ne olur? Benim için hiç önemli değil. Mühim olan burada olay yapılmadan, olaylara müdahale edebilmek. Bunun da en garanti yolu, yüzde doksan dokuz kabinli araç. Yani biz şunu söylüyoruz, ne siyah taksi, ne turkuaz taksi ille de kabinli taksi.”