İstanbul'da depremin ardından düşen konut fiyatları selle birlikte yeniden dalgalanacağa benziyor.
Abone olİstanbul’da yaşanan sel felaketi, mega kentte gayrimenkul konusunda en az fay hatları kadar riskli alanlar bulunduğunu gösterdi.İstanbul’da geçen hafta yaşanan sel felaketinin ardından, şehrin depremden başka doğal afetlerin de tehdidi altında olduğu görüldü.
Gayrimenkul yatırımcılarını da yakından ilgilendiren bu durum özellikle, ıslah olmamış dere yatakları, imara açılmış da olsa dere yataklarında usulsüz yapılan binalar konusunu gündeme getirdi. Uzmanlar yatırımcıları gayrimenkulün dere yataklarına yakınlığı, dairenin bodrum ve zemin katlarda olmaması gerektiği konusunda uyarıyor.
Şehir Plancısı Ahmet Turgut, son felakette özellikle Ayamama çevresindeki ruhsatlı binaların bile sel felaketinden etkilendiğine dikkat çekerek, “Demek ki usulsüz yapılan ruhsatlı binalar da söz konusu. Bunlar genelde İSKİ- Devlet Su İşleri’nin görüşü dikkate alınmadan yapılan binalar” dedi.
GİRİŞ KATI YÜKSEK OLMALI
İstanbul’da bazı derelerin yataklarının küçük olmasına rağmen taşkın alanlarının sel anında büyüdüğünü hatırlatan Turgut, bu yataklar islah edilmiş olsa bile binaların zemin ve bodrum katlarından uzak durulmasını önerdi. Ahmet Turgut “Bodrum katların iskana açılması zaten yasal değil. Zemin katlarda da su basma seviyesinin yüksek olmasına, yani giriş katının 1-1,5 metreden az olmamasına bakılmalı” dedi. İstanbul’da dikkatli olunması gereken bazı dere yatakları ise şunlar: Ayamama, Ayazma, Tavukçu, Çırpıcı, Aymalı, Alibeyköy barajı, Kağıthane, Cendere, İstinye, Akbaba, Tokatköy, Ortaçeşme, Kurbağalıdere, Çamaşırcı, Riva, Boğluca ve Göksu Dereleri... Şehir Plancısı Gökçe Küçükelmas da Samandıra’nın tamamının, Sancaktepe’nin ise bir kısmının su havzasında kaldığını belirterek, “Sancaktepe, Samandra, Alibeyköy, Kağıthane, Elmalı barajı, diğer barajlar sel baskınlarına müsait yerler” dedi.
TAŞKIN HARİTASI ÇIKARILSIN
Kent bilimci Ahmet Vefik Alp, vatandaşların hem can hem de mal güvenliği açısından daha fazla bilgilendirilmeye ihtiyacı olduğunu, büyük kentlerde yerel yönetimlerin 100-500 yıllık perspektifler halinde taşkın haritaları çıkarması gerektiğini söyledi. Alp, “Hangi dereler ne zamanlarda taşar, bu taşkınlar nereleri etkiler, bunun haritalarının çıkarılması gerekiyor” dedi.
Bugün