Türk-Arap Ülkeleri İşbirliği Derneği (TÜRAP) desteğiyle İstanbul’da gerçekleştirilecek, 9. Türk-Arap Gıda ve Gıda Teknolojileri Fuarı, Arap yatırımcılarla Türk iş insanlarını buluşturacak.
Abone olTÜRAP Genel Başkanı Sabuhi Attar, Türkiye’nin yakın gelecekte yaşanması muhtemel olan gıda krizine karşı yatırım konusunda güvenli bir liman olduğunu kaydederek, Türkiye’deki organik üretimin de yatırımcılar için önemli bir fırsat alanı olduğunu belirtti.
Türk ve Arap şirketleri arasındaki ticari ilişkilerin güçlenmesi ve gelişmesi hedefiyle çalışmalarını yürüten Türk-Arap Ülkeleri İşbirliği Derneği (TÜRAP), Türk-Arap Gıda ve Gıda Teknolojiler Fuarı’nda, Arap ve Türki cumhuriyetlerden iş insanlarını ağırlamaya hazırlanıyor. Türkiye gıda ve tarım sektöründeki üreticileri Arap yatırımcıları ile buluşturacak fuar, 14-15 Haziran tarihlerinde Pullman Convention Center’da, 1.500 Arap iş insanı ile 200’den fazla Türk firmasını buluşturacak. Fuar kapsamında, gıda ve tarım sektöründeki yatırımların Türkiye’de yapılması ve Türkiye’yi bir “yatırım üssü” olarak konumlamak da ana hedefler arasında yer alıyor. Körfez ve Türki Cumhuriyetlere rehberlik eden TÜRAP’ın desteğiyle gerçekleşecek fuara, sektör temsilcileri büyük ilgi gösteriyor.
"Lojistik merkez Türkiye"
TÜRAP Genel Başkanı Sabuhi Attar, Arap ve Körfez ülkelerinin Türk firmalarıyla hem karşılıklı ticaret, hem de yatırım konularında iş birliği yapmasının önemine dikkat çekti. “Yakın zamanda tarım ve gıda konusunda dünyada depremler yaşanacak” diyen Attar, “Bu süreçte Arap ve bilhassa Körfez ülkeleri için gıda güvenliği daha da önem kazanacak. Türkiye hem istikrar, hem de stratejik olarak önemli bir lojistik merkezi durumunda. Bu özellikleriyle Türkiye’de yatırım yapan iş insanlarının, bu zorlu dönemde daha kolay çıkacağına inanıyorum. Bugün dünyanın yaşadığı konteyner sıkıntısı da üretilen malların ulaşımında lojistiğin ne kadar hayati olduğunu gösterdi” şeklinde konuştu.
100 milyar dolarlık pazar
“Arap ve Körfez ülkelerinde 100 milyar dolarlık bir gıda ve tarım pazarı ile 350 milyonluk bir nüfustan bahsediyoruz” diyerek, sözlerine devam eden Attar, “Türkiye’de üretilen ürünler hem kaliteli, hem de helal. Bu sebeple Arap ülkeleri için bu topraklarda yetişmiş ürünler çok uygun. Ayrıca Türkiye’de alınan her ürünün tadı ve lezzeti var ve çoğu ürün halen organik. Organik üretim de Arap yatırımcı için önemli bir fırsat barındırıyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin iklimi ve tarıma elverişli topraklarıyla Arap ve Körfez’den iş insanları için tarımsal üretim yatırımı konusunda fırsat yarattığını vurgulayan Attar, “Arap ve Körfez ülkelerine, gıda güvenliği amacıyla acilen Türkiye’de yerlerini almaları ve çalışmalara başlamaları konusunda çağrıda bulunuyoruz” diye konuştu.
"Türkiye güvenli liman"
Attar, Arap ülkelerinin gıda ithalat oranının yüzde 80 düzeyinde olduğunu, ithalatın büyük oranda Rusya ve Ukrayna’dan yapılması nedeniyle, Arap ülkelerinde dengenin bozulduğunu kaydetti. Bu konuda Türkiye’nin önemine de dikkat çeken Attar, “Türkiye yatırımcılar için güvenli liman. Gıda konusunda büyük sıkıntılar yaşanması bekleniyor. Bu nedenle, Arap ve Körfez ülkeleri için en yakın, en güzel, en güvenli ve en istikrarlı pazar Türkiye. Hep beraber hem Türkiye’nin teknolojisinden istifade edelim, hem de iklim şartlarının, suyun ve toprağın verimliliğini kullanalım” dedi.
Ağustos'ta sağlık turizmi fuarı
Attar, seçim sonrası perçinlenen güven ortamının Arap coğrafyasının Türkiye’de düzenlenen fuarlara ilgisini artırdığını ifade ederek, “Gıda ve tarım fuarının hemen ardından Ağustos ayında da, son yıllarda büyük ilgi gören sağlık turizmine yönelik olarak Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı desteği, Demir Sağlık ve Hayat Sigorta sponsorluğunda, ‘1. Turabexpo Sağlık Turizmi Fuarı’ düzenleyeceğiz” diye konuştu.