Diyarbakır'dan gelen öğrencileri ağırlayan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, kendi yazdığı şiiri okudu.
Abone ol"Ülke Senin Keşfet" projesi ile Diyarbakır'dan İstanbul'a gelen 49 lise öğrencisi İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile akşam yemeğinde buluştu.
Ortaköy'deki polis evinde düzenlenen yemeğe Mutlu'nun yanı sıra İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız da katıldı. Vali Mutlu yemek öncesinde öğrencilere, "Holgeldiniz" diyerek kalbinin onlarla olduğunu söyledi. Mutlu yemek sırasında da öğrenciler ile sohbet etti ve İstanbul hakkında bilgi verdi.
250 ÖĞRENCİ İSTANBUL VE ÇANAKKALE'Yİ GEZECEK
Hüseyin Avni Mutlu'nun Diyarbakır Valisi olduğu dönemde başlayan "Ülke Senin Keşfet" projesi kapsamında Diyarbakırlı öğrenciler daha önce Antalya Olimpos'u görme şansı yakalamıştı. Bu yıl ise proje kapsamında 250 öğrenci gruplar halinde Çanakkale ve İstanbul'u gezme fırsatı buldu. Öğrenciler 50 kişilik gruplar halinde 6 günlük geziler ile Çanakkale ve İstanbul'un tarihi turistik yerlerini gezdi. İstanbul'a gelen öğrenciler, Boğaz turu, Panorama Tarih Müzesi, Topkapı Sarayı, Ayasofya ve Yerebatan Sarnıcı gibi tarihi mekanları görme fırsatı elde etti. Tamamı lise öğrencilerinden oluşan gruptakiler, üniversite sınavında İstanbul'un ilk tercihleri arasında yer alacağını ve şehri çok beğendiklerini söyledi.
VALİ MUTLU'NUN ŞİİRİ
Mutlu yemek sırasıdan öğrencilere daha önce Diyarbakır ile ilgili kendi kaleme aldığı bir şiiri de okudu.
Vali Mutlu'nun yazdığı şiir şu şekilde:
DİYARBAKIR
Sana seslenmek geldi içimden bu gece
Ve kucağında yaşamaktan duyduğum huzuru anlatmak istedim
Sessizce
Aziz şehir, kutlu şehir derken,
Gülşehri deyiverdim sana yürekten.
Korktum sevgimi anlatamayıp kifayetsiz kelimelerin altında ezilip kalmaktan
Seyre dalmak sevgiliyi
Belki en heyecanlısı bu idi
Öyle yapmak ve susmak istiyorum.
Ezan okunurken en güzel makamlarda, ruhum huzurla dolu
Gül yapraklarının arasında sahabeye duayla temzilenmek istiyorum
Tüm dinlerin ortak çağrısı, sevgi yankılanıyor ruhumda.
Cennetin semalarında, sahabeye binlerce selam
Gece yarısında
Yürüken tek başıma Amid Taşı'nda parke sokaklarında,
Uzun bir mola
Dört ayaklı minarede, nurlu ay ışığında.
Seni şehrin ortasında yükselten mimarın ruhuna Fatiha
Var mı senin gibi şaheser? Derken, hayranlıkla
Gece ilerlerken bir ılık rüzgar ile kanatlanıyorum surlar üzerinde.
Mehtap, ışıkların en çekicisi Dicle'de
Nurdan bir ırmak serinletiyor gönlümü.
Uçurmak istiyorum üstünde kanatsız bülbülümü.
Ak, ulu nehir, ak da bizi temizle
Aşkla doldur her kalbi
Tükenmez sevginle.
Asırlardır ayaklarını öptüğün
On gözlü köprüde duruyorum.
Sevgi dolu kervanların geçişini izliyorum.
Surlarda, kalbin önünde, saatlerce durmak,
Aşk dolu şehirde tefekküre dalmak...
Hayranım seni çizen mimarın sevgisine hayran.
Uyan ey azizi şehir, ruhunla yeniden uyan.
Bilmiyor musun senin gibi bir başkası yok.
Yaşat artık ruhunu buna ihtiyaç çok.
Geçerken dört kapıdan uzun yılları saydım.
Paşa konaklarında küllenen tarihe yandım.
Affet bizi gül şehri, seni tutamadık
Gökte kayan yıldız gibi seyre daldık.
Her gece yalnız gezsem dar sokaklarında
Akıtsam gözyaşlarımı kör kuyularunda
Derin acılarımı dindiremem, üzgünüm, çaresiz.
Yeni bir ümide ihtiyacım var olmuyor sensiz.
Bize ümitsin, ümit ver, sevginle sar bizi
Sen gül şehrisin yeniden aç
Affet bizi.