Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, Beşiktaş'taki saldırılara ilişkin istihbarat detaylarını bugünkü köşesinden yazdı.
Abone ol"Dolmabahçe'nin talimatı Kandil'den."
Bu tespit Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi'nin bugünkü köşesinin başlığı.
Beşiktaş'ta cumartesi gecesi meydana gelen iki ayrı terörist saldırıya ilişkin istihbarat detaylarını köşesine taşıyan Selvi, “Abdullah Öcalan fedaileri” adı verilen canlı bombaların Kobani'de eğitilip, Türkiye'ye gönderilmiş olabileceklerini yazdı.
SUNROOF DETAYI
PKK'nın saldırılarda lüks araçları tercih etmesine ilişkin de ilginç bir detay paylaştı. Selvi'ye göre teröristler, "Metal tavan patlamanın şiddetini kırdığı için sunroof’lu ve son model araçları tercih ediyorlar."
SALDIRININ GÜNÜNE DİKKAT
Selvi, saldırının Başkanlık teklifinin Meclis'e geldiği akşam yapılmış olmasının ise tesadüf olmayacağına dikkat çekti.
Abdülkadir Selvi'nin yazısının detayları şöyle:
"KİMİNİN altı aylık ikizleri vardı, kiminin yolunu bekleyen çocukları.
Yüreklere ateş düştü.
Irak ve Suriye’ye komşu olmanın bedelini çok ağır ödüyoruz. “Şehitler tepesi boş kalmıyor.”
Bombalı araçla yapılan saldırıdan 1 dakika sonra bu kez canlı bomba kendini patlatıyor. Hedef daha fazla can kaybı. Bir de eylem maçın dağıldığı sırada yapılsaydı, düşünmek bile istemiyorum.
Patlamada ilk başlarda Şahin marka bir aracın kullanıldığı söylenmişti. Daha sonra Chevrolet marka bir araç olduğu yönünde bilgiler geldi. Metal tavan patlamanın şiddetini kırdığı için sunroof’lu ve son model araçları tercih ediyorlar. Dolmabahçe’deki eylemde aracın içinde intihar eylemcisinin kopan parmağı bulundu. Parmak izinden kimliğini tespit etmek mümkün olacak ancak biraz zaman alacak gibi görünüyor.
KAMERALAR İNCELENİYOR
İlk andan itibaren bulgular PKK’yı gösteriyordu. Canlı bombaları Kandil’de yetiştiren PKK, Türkiye’ye geçiş süresi daha kısa olduğu için bir süre önce Kobani’ye taşıdı. “Abdullah Öcalan fedaileri” adı verilen canlı bombalara Kobani’de eğitim veriliyor. Hani Batı’nın seküler Kürt eylemciler olarak gösterdiği PYD-YPG’nin kontrolündeki bölgede. Canlı bombalar Suriye üzerinden Lice kırsalına ulaşıyordu. Kulp-Lice-Hazro arasında bomba yüklü araçların hazırlandığı ve canlı bombaların batıya intikalinin sağlandığı Şenyayla Kampı vardı. Lice kırsalına yönelik operasyonlarla burası önemli ölçüde etkisiz hale getirildi. Ama Şenyayla Kampı ortadan kaldırıldı demek için henüz erken. İstanbul’daki eylemi hazırlayanların Suriye’den mi geldikleri, yoksa içeriden mi temin edildikleri netleşmedi. Suriye’den geldikleri ve yerel birimlerin lojistik sağladığı üzerinde duruluyor. Eylemin önceden planlandığı anlaşılıyor. Eylemden önce keşif yapıp yapmadıkları, onları eylemin yapıldığı yere getiren, uzaktan gözcülük yapan teröristlerin olup olmadığı tespit edilmeye çalışıyor. Bunun için bölgedeki kameralar incelenmeye alındı.
TESADÜF GÖRÜNMÜYOR
Bu tür büyük terör saldırılarının ardından ilk akla gelen, neden şimdi sorusu oluyor? Sıcağı sıcağına yapılan değerlendirmelerde başkanlık sistemiyle ilgili Anayasa değişikliğinin Meclis’e sunulduğu günde eylemin yapılması arasında paralellik kurulmuştu. Olabilir. Bu coğrafyada mesajlar terör örgütleri üzerinden ve böyle kanlı bir şekilde veriliyor. ‘Seni Başkan yaptırmayacağız’ mesajı bu kez Meclis kürsüsünden değil böyle kanlı bir saldırı ile verilmiş oldu. Anayasa değişikliğinin 10 Aralık tarihinde Meclis’e sunulması ile aynı gün Dolmabahçe saldırısının gerçekleşmesi tesadüf görünmüyor. Zaman ayarlı ve mesaj yüklü bir eylem olduğu anlaşılıyor. Ancak tek neden bu olamaz. Çünkü PKK geçmişte de bu tür eylemler yaptı. İlk değil. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 2 Mayıs 2016 tarihinde 49 canlı bomba ya da bombalı araç eyleminin önceden haber alınmak suretiyle önlendiğini açıklamıştı. O tarihten bu yana 7 ay geçti. Önleyici istihbaratın ne kadar önemli olduğu anlaşılıyor. İstanbul ya da Ankara’daki eylemi önleyebilmek için Kandil’den istihbarat alabilmemiz lazım. Çünkü PKK’da canlı bomba eylemlerinin talimatının verildiği tek merkez; Kandil. Belli ki birçok eylem önlenmiş ama hiçbir istihbarat birimine takılmadan gerçekleşen Dolmabahçe saldırısı çok can yaktı. Fırat Kalkanı operasyonu ile PKK’nın, Suriye’deki planları altüstü oldu. ABD ile anlaşıp Menbiç-Afrin arasında koridor oluşturup Kobani ile Afrin’i birleştirmeye, Menbiç’ten sonra Rakka’ya girmeye hazırlanan PKK-YPG darbe yedi. PKK içeride ise seri operasyonlar nedeniyle bazı bölgelerde kış yapılanmasına geçemedi. Bir süredir ses getirici eylem yapmak için fırsat kollayan örgüt, İstanbul’da canımızı yaktı. 20 Temmuz 2015 tarihinde yeni bir konsepte geçilmişti. O tarihte başlatılan sistematik terör saldırıları sürüyor. Hedef, Türkiye’ye diz çöktürmek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yapılan Güvenlik Zirvesi sıradan bir zirve değildi. Dolmabahçe’nin bedeli çok ağır ödetilecek.