BIST 9.109
DOLAR 34,24
EURO 37,63
ALTIN 2.921,56

İstanbul Milongaları muhteşem!

Evet, İstanbul her gece birbirinden güzel milongaları, ve senede üç büyük Tango festivalleri ile tüm dünyaya ev sahipliği yapıyor

Evet, İstanbul her gece birbirinden güzel milongaları, ve senede üç büyük Tango festivalleri ile tüm dünyaya ev sahipliği yapıyor. Bu konuda öylesine başarılı orgnizasyonlara sahip ki, yurt dışından gelen, tanınmış ve çok başarılı Tango eğitmenleri "İstanbul, dünyanın ikinci Buenos Airesi olmuş, çok beğendik" diyerek, bizleri şımartıyorlar....

Bu gün sizlere, öncelikle milongalar ile ilgili bilgiler vermeye çalışacağım. Ve bu konuda çok başarılı organizasyonlara imza atmış, Türkiye’deki Tango'nun, tüm dünyaya tanıtılması için çalışmalar yapan, değerli arkadaşımız Güralp Diner ile yaptığım röportajı paylaşacağım ..

SAO – Daha önceki yazılarımda, Milonga'nın Tango dansçıları için düzenlenen dans geceleri olduğuna kısaca değinmiştim, Türkiye’de milongalara talep ne düzeyde, yeterli katılımcı var mı?

GD – Hem de nasıl… İstanbul da Tango’nun ilk zamanlarında sadece bir iki milonga varken, şimdi her gece ve hem Avrupa hem de Anadolu yakasında, birbirinden güzel Tango dans geceleri düzenleniyor. Sürekli daha iyi ve güzele doğru bir gelişim var. Milongalarda ki yabancı dansçı katılımı her yıl daha da artıyor.

 

SAO – Sence bu gelişimi neye borçluyuz ?

GD – Bence Türk erkeği bu konuda çok şanslı bir yapıya sahip, Türk erkekleri, Avrupalılardan ve dünyanın birçok yerindeki insanlardan daha iyi dans ediyorlar. Avrupalılardan daha iyi ritm duyguları var ve uzakdoğululardan daha iyi Tango duruşuna sahipler, ayrıca maço tarafları dansı daha iyi yönlendirmelerini sağlıyor. (Yeni başlamak isteyenler için belirtelim, Tango da erkek yönlendiren, kadın takip eden rolündedir). Bu yüzden yabancı tango turizminin % 75' i bayan tangoculardan oluyor. Bizdeki tek sorun tembellik, erkekler bunu aşıp Tango'ya başladılar mı harikalar yaratıyorlar. Bayanlarımız için bir şey söylemeye gerek yok onlar zaten dansı iyi takip edebiliyorlar, böylece Tango hızla yayılıyor...

 

SAO – Milonga bir kültür, ve bazı kuralları var, bize bunlardan bahsedebilir misin ?

GD – Milonga sosyal bir buluşma ortamı, pist çevresi ve pist içinde ayrı ayrı kuralları var. Pist çevresinde sohbet ederken dans edenlerin konsantrasyonunu bozacak yükseklikte ses çıkarmak, piste arkasını dönüp oturmak veya piste doğru ayaklarını uzatmak çok ayıp sayılıyor. Erkeklerin dansa davet edecekleri kadınla önceden bir göz teması kurup dansı kabul veya reddedeceğini anlayarak daveti gerçekleştirmeleri makbul olan bir yöntem. Pistte dans ederken saat yönünün tersine akan bir trafik var, bu trafiği kesecek şekilde duruşlar yapmak, pisti çaprazlamasına geçmek, önde dans eden çiftin sağından geçip dansa devam etmek çok büyük nezaketsizlik sayılıyor. Peki kuralların hepsi uygulanıyor mu dersen, kalabalık ortamlarda ihlal edildiğini görüyoruz, münkün olduğunca kurallara uyulması, mutlu bir dans ortamı yaratır


SAO – Milonga gecelerinde kıyafet zorunluğu var mıdır?

GD – Yazılı olarak hiçbir zorunluluk yok ama dikkat edilmei gereken bazı noktalar var. Öncelikle ayakkabıdan bahsetmek gerekir. Tango yapan kadınların genellikle oldukça yüksek ökçeli özel tabanlı dans ayakkabıları giydiğini görürsünüz. Erkeklerse hem dans edilen zemine uygun tabanlı bir ayakkabı seçmeli hem de yakın hareketleri engellemeyecek stilde ayakkabılar kullanırlar. Yanlış ayakkabı seçimi diz ve bileklerde ciddi hasarlar oluşturabilir. Kıyafet ise gidilen mekana göre seçilmeli. Örneğin bir stüdyo milongasına isterseniz blucinle de gidebilirken, Point, Armada ( daha profesyonel hazırlanmış, kurallara daha dikkat edilen tarzda )gibi milonga pistlerinde bu kıyafetlerle görünmek istemezsiniz. Zaten kadınlarımız bu konuda çok hassaslar. Şimdi sırada, erkeklerimize de bu konunun önemini hatırlatma zamanı geldi diye düşünüyorum.


SAO – Senin düzenlediğin Milongalardaki müzik seçimlerini çok beğeniyorum, seçimi yaparken nelere dikkat ediyorsunuz ?

GD - Benim müzik bilgim kısıtlı ama kendimce iyi bir müzik zevkim var diyebilirim. Point Otel Milongasında müzikleri DJ Serçin hazırlıyor ve kendisi bana göre Türkiyedeki DJ'lerin arasında en iyilerinden.. Yurt dışından gelenler mutlaka müzikleri kimin hazırladığını soruyorlar, çünkü Buenos Aires teki düzenle hemen hemen aynı, bir DJ' in arşivinde binlerce tango müzik olabilir, ama bunu nasıl bir zevke göre seçtiği önemli...

 

SAO – Bize milongalarda çalınan müzikler hakkında bilgi verebilir misin ?

GD – Tango üç tür müzik eşliğinde yapılıyor, Tango, Tango-vals ve Milonga ( milonga hem gecenin adı hem de bu gecelerde çalınan hızlı ritmli müzik türüdür).

 

SAO - Bu parçaların belli sıralar ile çalındığını belirtirsek, bize bu sıralamayı açıklar mısın ?

GD - Müziğin yazılı olmayan fakat genel olarak bilinip, kullanılan kuralları vardır. Bir set müzik dört parçadan oluşur ve Tanda diye isimlendirilir. Vals ve milongalar tangoya göre daha hızlı ritimde olduğu için onların tandaları dört yerine üçer parça içerirler. Her iki tandanın arasında setin bittiğini belirtmek amacıyla tangoyla ilgisi olmayan (rock'n roll, blues, folk vb) çok kısa süreli (20 saniye ile bir dakika arası) bir parça çalınır ve buna İspanyolca'da perde anlamına gelen Cortina denir. Tanda sıralaması tango + tango + vals + tango + tango + milonga + ...şeklindedir. Buenos Aires te, her tandanın bitiminde cortina çalarken herkes dinlenmek ve bir sonraki dans edeceği partnerini seçmek için gidip yerine oturulur.

 

SAO – Peki milongalar bizim için maliyetli bir eğlencemi, herkes gidebilir mi ?

GD – Aslında eğlencenin en ekonomik şekli diyebiliriz, çünkü bir milongaya gidip 20 Lira verip gayet hoş vakit geçirebiliyorsunuz. Bu paraya giriş, bir alkollü/alkolsüz içecek, çerez ve 4 saat dans etmek dahil oluyor. Dans etmeyenler de bu gecelere gidip bir köşede zevkle izleyebilirler. Genel olarak Tango yapmayan biri salonda girdiğinde ilk yarım saati büyülenmiş gibi izliyor. Sonraki yarım saat müzik ve hareketlerin birbirine benzediğini düşünüyor. Bir saatten sonra çevresindekilerle sohbet ediyorsa güzel zaman geçirmeye devam ediyor ama sadece dansı izliyorsa bunalmaya başlıyor. Oysa dans edenler için durum çok farklı. Dans ederken zamanın nasıl geçtiğini anlamak olası değil. Ertesi gün iş-güç olmasa kimse sabahlara kadar pisti terk etmek istemiyor.

 

SAO – Milonga mekanlarından bahsedermisin bize iç mekan, dış mekan, daha doğrusu en çok tercih ne yönde ?

GD.- Milonga tercihe göre güzel manzarası olan dış mekanlarda, havuz başlarında veya kapalı mekanlarda yapılabilir. Kişiler tercihleriine göre gidecekleri milongayı seçebilirler, kimi ben havadar bir yerde dolunayı, yıldızları, boğazı görmek isterim diyebilir, kimi ben o sıcakta dışarıda ter içinde kalmak istemiyorum, klimalı bir ortam istiyorum der, bunlar tamamen seçim meselesi.. Ben her iki ortamda da organizasyon yapıyorum, kapalı mekanın da terası sayesinde isteyen dışarı çıkıp dansa orda devam ederek mutlu olabiliyor...Havuz kenarları çok hoş görünüyor ama, nem oranı çok yüksek olduğu için herkes tercih etmiyebiliyor, dediğim gibi yine kişisel tercihlerle alakalı...

 

SAO – Peki milongaların çeşitleri var mı, sence?

 

GD – Büyük salon milongaları, stüdyo milongaları, festivaller, maratonlar ve sokak milongaları gibi türleri sayabiliriz. Bir de eğitmenlerin, deslerin dışında, öğrencilerini büyük milongalara hazırladıkları, stüdyo tipi küçük praktilonga dediğimiz çalışmalar var. Buradaki çalışmalar, esas milongalara hazırlık bazında olabilir sadece, bunu hocalar da öğrencilerine belirtirler, aksi halde, öğrenciler hep küçük stüdyoda aynı kişilerle dans etmeye çalışırsa çabuk sıkılıp, danstan uzaklaşabilirler. Geniş mekanlarda, daha çok insanın katıldığı, hiç tanımadığımız kişilerle dans edip, tangomuzu geliştirmek bize yenilik ve mutluluk katar her zaman.

 

SAO - Tangoyu daha geniş kitlelere tanıtmak için her yıl bazı etkinlikler yapıyorsun, sokak milongan da var, bunlardan bahsedermisin bize..

GD - Evet ilk sokak milongasının enterasan bir hikayesi var, birgün arkadaşlarla dersten çıktık, Sevgili Ayşenur Yazıcı, bir dans hocası ve ben sohbep ediyoruz, ben 'bu tangoyu öğreniyorum, İstiklal Caddesinde de çok güzel valsler, tangolar çalıyor, insanın içini kaynatıyor, geçerken yanımda ki arkadaşımla biraz dans edip öyle geçmek isterdim' dedim, Ayşenur, ben de çok isterim ama utanırım dedi, hocamıza söyledik, sende partnerini al iki çift olursak utanmayız derken, birileri birilerine eklenerek giderek kalabalıklaştık. Istiklal Caddesinde milonga düzenlemek derken, belediyeden izin almak gerekti, Sevgili Ayşenur Yazıcı sağolsun hemen gerekli yerleri aradı, ertesi güne randevu aldık ve Şişli belediye başkanı Mustafa Sarıgül sayesinde, her sene 18 Mayıs, gençlik ve spor bayramı öncesinde 'Nişantaşı Tango Şenliği' olarak düzenlemeye devam ediyoruz.

Milongalar tangoculara özel yerlerde olur, ama tanıtımını da yapmak lazım, bu da sokakta ve dış mekanda oluyor, Kanyon alışveriş merkezinde de , senenin ilk yarısında düzenlediğimiz bir dans gününüz var..buraya alışveriş yapmaya gelenler, çarşının kapanış saatine kadar dans edenleri izliyorlar, sonra biz gece 24:00'e kadar dans etmeye devam ediyoruz. Amaç burada Tango'yu tanımayan halk ile dans edenleri ve hocaları bir araya getirip, hem eğlenmek hem tanıtıp yaparak insanları dansa teşvik etmek...

 

SAO – Gerçekten senin düzenlediğin, organizasyonları çok başarılı buluyorum, nedir senin sırrın Güralp'cim, bizimle paylaşır mısın ?

GD – Teşekkür ederim. Ben bir işletmeciyim ve pazarlamasından anlıyorum sadece, tabii ki gelen kişiler ödediği paranın karşılığında, iyi bir hizmet, kaliteli içecekler, çerezler, zevkli seçilmiş müzikler ve temiz bir pist, (yani mümkün olduğunca kurallara uyulan bir dans ortamı) bulunca mutlu oluyorlar.

Evet sevgili Güralp, milongayı anlattık ama İstanbul milongalarını bu yazıya sığdırmamız mümkün değil, önümüzdeki hafta bizimle paylaştığın tüm önemli detayları vermeye devam edeceğim.Değerli vaktini bizlere ayırdığın için çok teşekkür ederim.

 

İstanbul gerçekten, Dünya Tango'sunda yerini almak üzere hızla ilerliyor, ama sadece İstanbul diye düşünmeyin, Ankara, Antalya, Samsun, gibi daha birçok güzel şehrimiz Tango Festivallerine evsahipliği yapıyor. Van da milongalar yapılıyor.. Anlatacak öyle çok şey var ki. Bir sonraki hafta, İstanbul'daki Uluslar arası Tango festivalleri ile bunları düzenleyen değerli eğitmen ve organizatörlerimizi yazmak istiyorum. Sevgili Güralp'in İstanbul Tango'sunu tüm dünyaya tanıtma çalışmalarını mutlaka anlatmalıyım, zira geçen sene ki çalışmaları çok olumlu dönüşler yaptı. Evet değerli tango severler, haftaya çok değerli bilgilerle yine birlikte olacağız..

Her şeyin gönlünüzce olduğu, güzel bir hafta geçirmeniz dileği ve sevgilerimle...