BIST 9.233
DOLAR 34,51
EURO 36,55
ALTIN 2.919,91
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

İstanbul Kehanetleri

İstanbul, efsanelere konu olmuş, hakkında kehanetler hurafeler yaratılmış bir kent. Bu kehanetler, kitap oldu.

Abone ol

İstanbul’un bilinmeyen yüzü, gizemli anıtları, Bizans günleri, kovalamaca dolu bir romana dönüştü.

Kehanet”, İstanbul’un kuruluş öyküsünü ve büyülü anıtlarını macera ile kurgulayarak anlatıyor.
Avrupa Kültür Başkenti olmak için gün sayan İstanbul, yüzyıllarca efsanelere konu olmuş, hakkında kehanetler hurafeler yaratılmış bir kent. Bu kehanetler, kitap oldu.
• İstanbul nasıl kuruldu?
• Kentle ilgili kehanetler nelerdi? Hangileri gerçek oldu?
• Anıtlara kazılmış, yüzyıllarca kulaktan kulağa fısıldanan, kaynakların yazdığı kehanetler...
• Bizans döneminde kentte ne yenir, ne giyilir, nasıl yaşanırdı?
• Anadolu ve Yunanistan topraklarının tanınmış filozofları kimler?
• İstanbul’un yeraltı labirentleri...

Nihan Azizlerli’nin, Şenocak Yayınları tarafından yayımlanan, İstanbul’un bilinmeyen yüzünü anlattığı romanı Kehanet, kitapçı raflarını süsledi.
Kehanet’te, Bizans’ın kuruluş günleri, büyük bir serüvenle zenginleştirilmiş. Roman, soluk soluğa okuyacağınız sıradışı bir macerayla İstanbul sokaklarını ustalıkla buluşturuyor.

Erguvan zamanı İstanbul:
Kehanet, erguvanların açtığı günlerde kurulan İstanbul’un binlerce yıllık macerasını heyecanlı bir kurgu öykü eşliğinde anlatıyor. Kitapta kimler yok ki.... Bizans İmparatorları, hırslı imparatoriçelerin gerçek hikayesi, filozoflar... İşte, İstanbul’un törenle Roma Başkenti olduğu 330 yılından kitaba yansıyan satırlar:

“Erguvanlar, kentin yamaçlarını mora boyamıştı. Ballıbabalar, Akropolis’ten kentin surlarına uzanıyordu. Mor salkımlar, yayılan mis kokunun çekiciliğine dayanamayan arıların vızıltısıyla titriyordu. Gün boyu morun her tonuyla süslenen kent, akşam olduğunda güneşi de erguvani bulutlarla uğurladı. Herkes,“Mor, yeryüzünde hiçbir kente bu kadar yakışmıyor.” düşüncesinde hemfikirdi ve bu güzel kent, yepyeni başlangıcını kutluyordu. Tam 40 gün sürdü. Altı yıldır başkent olmak için gün sayan kent, 40 gün boyunca âdeta bir imparator düğününe sahne oldu. Hristiyan ve putperest âdetleri birbirine karışmıştı. Kentlerin kraliçesi, Yeni Roma, Constantinus’un kenti... Sokaklara en güzel Mayıs gülleri yağdı....”

Kehanet, ilk satırlardan itibaren, bilgiyi önemseyen okuyucuyu Bizans İstanbul’unun gizemli dokusuna götürüyor, İmparator Konstantin’den, ünlü filozoflara kadar pek çok isimle, olayla tanıştırıyor. Bizans’ın gündelik hayatına ışık tutuyor.

Kehanetler eşliğinde bazı sorular yanıt buluyor. Tarihi gerçekler bir de romanla süsleniyor.
İşte bunlardan bazıları:
• İstanbul neden Sarayburnu sırtlarına kuruldu?
• Kente ilk yerleşenler kimlerdi?
• Kadıköy nasıl kuruldu?
• Şehrin tılsımlı anıtları hangileriydi?
• Ayasofya’nın şaşırtan öyküsü..
• İstanbul’da çok tanrılı dinlere inanılan günler
• 4. yy İstanbul’unun sokakları, yapıları, sosyal yaşamı nasıldı?

Roman, ilk satırlarından itibaren, macera tutkunlarını da, İstanbul’un 300’lü yıllarından bugününe uzanan bir sahnede, soluk kesici bir varolma savaşına tanık olmaya davet ediyor.

’in yazarı Nihan Azizlerli, 2010 yılı için “Avrupa Başkenti” olarak seçilmeyi hakeden İstanbul’un halen pek çoğu ayakta olan gizemli anıtlarını büyük serüvenin parçaları olarak ustalıkla okuyucuyla buluşturuyor.
Yazar, Kehanet’te, “Sır Sahipleri” adlı kurmaca bir örgütün gizemli dünyasını okuyucularına aktarıyor: Yeraltına kazılmış, yokolduğu zannedilenler de dahil olmak üzere büyük yapıtları barındıran bir kütüphane, sadece örgüt mensubu olanların anlayabileceği günlükler...

Bizans döneminin İstanbul’unda geçen, Türkçe yazılmış romanların sayısı yok denecek kadar az. Kehanet bu eksikliği büyük bir başarıyla dolduruyor.
Ünlü yazarlar Christian Jacq ve Dan Brown’ın bazı ünlü büyük kentleri kitaplarında yücelttikleri gibi, Nihan Azizlerli de Kehanet’le İstanbul’u onurlandırıyor, ulu kentin 2010 Avrupa Başkentliği’ni, hatta daha fazlasını ne kadar hakettiğinin altını çizmiş oluyor.

Kehanet’te, öncesi ve sonrasıyla, kaderi kehanetlerle belirlenmiş, Paganlık ve Hıristiyanlık arasında gidip gelen Doğu Roma Başkenti’nin, soluk kesen ilk 100 yılını ilgiyle okuyacaksınız.