'İstanbul gazetecileri avantaya açık'

Hürriyet'in muhalif yazarları Emin Çölaşan ile Bekir Coşkun yeni bir polemik başlatacak. Çölaşan, İstanbul gazetecilerinin holdinglerle içli dışlı olduğunu iddia etti.

Muhalif yazarlar Emin Çölaşan ve Bekir Coşkun yeni bir tartışma başlattılar. Medyanın iktidarı övme yarışına girmekle suçlayan Çölaşan, İstanbul gazetecilerinin iş çevreleri ve holdinglerle içli dışlı olmalarını eleştirdi. CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'in sunduğu beşN birK programına konuk olan Hürriyet'in muhalif yazarları Bekir Coşkun ve Emin Çölaşan medyayı özellikle de İstanbul gazetecilerini eleştirdi. Bekir Coşkun da Bazı özel kanalların yağcılıkta TRT'yi bile geçtiğini savunarak" TRT'den daha çok iktidar yanlısı haber yapan kanallar var" dedi. Gazetelerin politikalarına yön verenlerin toplum hayatından uzak kaldığını iddia eden Coşkun ayrıca medyanın DEP tahliyesinde ibel iki yüzlü davrandığını belirterek, "Medyada müthiş bayram var. İnsanlar mahkeme kapılarında sürünüyor. Bunları görmeyen medya herkese aynı mesafede yaklaşmıyor maalesef" dedi. Kendi gazetesindeki köşe yazarlarına hafif dokunduran Çölaşan, bu gazetecilerin daha çok İstanbul gazetecileri olduğunu iddia ederek polemik başlattı. Çölaşan şunları söyledi: "Kendi gazetesinde kafaca uyuşmadığım köşe yazarları bile var. Doğal bir olaydır. Herkesle aynı görüşte olmayabiliriz. Bu sadece Hürriyet'te değil diğer gazetelerden de ve başka gazetelerin içinde de böyle. İSTANBUL'UN HAMURU BAŞKA İstanbul'un çok farklı bir olay olduğunu öne süren Çölaşan, şunları söyledi: "Farklı bir olay. Oranın hamuru çok değişik. İstanbul'da o iş çevreleri holdingler bogazlara yemekler, iş çevreleriyle görüşmeler bizim uzak olduğumuz çevreler. Bazı gazetecilerin bu çevrelerle halvet olduğunu görüyorum. Ben Ankara gazetecisiyim. Ankara gazetecileri daha siyasi bir duruştadır. Gazeteci kendi bacağından asılır. Kritik bir meslek. Her türlü avanta açık. İktidar olabilir iş çevreleri olabilir. Dürüst ve temiz kalabilmesi önemlidir" dedi. Çölaşan, geçmişte yazdığım yazılardan pişman olmadığını, yazdığı yazıların arkasında olduğunu sadece bazı kişilerin isimlerini yanlış yazdığını belirtti. Bekir Coşkun ise Çölaşan gibi düşünmedi. Coşkun bazı yazılarından dolayı pişman olduğunu belirterek özür dilediği zamanları olduğunu belirti. Coşkun şunları söyledi: "Yanlış bir şey yazdığınızda müthiş bir günah. Vicrdanınızı yaralar. Hatalar olduğu zaman özür dilemelisiniz. Benim özür dilediğim oldu. Gerçi özür dilemek sonradan kar etmiyor. Ama özür dilemek erdemliliktir"