BIST 9.916
DOLAR 35,02
EURO 36,69
ALTIN 2.969,99
HABER /  GÜNCEL

İsrail'in Kürdistan planının arkasındaki üç neden

IRAK 'ta yapılan Kürt referandumu sonrası herkesin merak ettiği soru bu Kürdistan kurulacak mı? Kürdistan'ı destekleyen tek devlet ise İsrail...Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ İsrail'in planlarını tek tek anlattı.

Abone ol

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani'nin tüm uyarılara rağmen yaptığı gayrimeşru referandum sonrası Kürdistan tartışması ve İsrail unsuru gündeme oturdu.

Referandum kararında İsrail'in parmağının olduğu yapılan referandumdan sonra kutlamaların İsrail bayrağıyla yapılmasıyla da ortaya çıktı. Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan da yaptığı açıklamada ''geçmişte İsrail'in Mossad'ı onların ileri gelenleri ile işbirliği halindeydi, şimdi yine bu alevlendi. Yeni Lawrence'ler bu defa başarılı olamayacaklardır'' diyerek bu işbirliğe ve Mossad'ın çalışmalarına dikkat çekti.

Peki İsrail'in planı ne? Kürdistan kurulursa bunun İsrail'e faydası ne olacak? Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ İsrail'in hain planlarını tek tek anlattı.Usta gazeteci Uğur Dündar, emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ'la gündeme ilişkin yaptığı söyleşiyi Sözcü'deki köşesine taşıdı.

İSRAİL PİYON KÜRT DEVLETİNİN KURULMASINI İSTİYOR

İsrail Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasını hararetle destekliyor. Bunun birinci nedeni, Arap denizinde kendisini dört tarafı kuşatılmış bir ada gibi gören İsrail'in, bir Kürt devletinin kurulması ve yeni bir güç odağı oluşturulmasıyla Ortadoğu'daki Arap yapıyı bozmak istemesidir. Tabii İsrail, silahlandıracağı bu uydu devlette üsler kurmayı ve onu bölgedeki hasımlarına karşı kullanmayı hesaplamaktadır. Plana göre piyon Kürt devleti İran'a karşı İsrail'in operasyon merkezi olacak ve tampon görevi yapacak. İsrail, Kürt devleti vasıtasıyla Tahran-Şam koridorunu keserek Hizbullah'a desteği önlemek ve İran'ın bölgedeki erişimini ve etkisini zayıflatmak istiyor.



İSRAİL KENDİSİNE KARŞI BİR İTTİFAKI ENGELLEMEK İSTİYOR

İsrail'in Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulmasını desteklemesinin üçüncü nedeni ise Kürt devletinin Irak'tan kopmasının bölgede “Balkanizasyon” (küçük-küçük devletler kurulması) süreci başlatacağı, böylece İsrail'e karşı bir ittifakın oluşmasının engelleneceği ve İsrail'in güvenlik risklerinin azalacağı düşüncesidir. Dördüncüsü, Suriye'nin parçalanmasını ulusal çıkarları açısından zorunlu gören Netanyahu Hükümeti, PYD'nin kontrolünde Suriye'nin kuzeyinde denize çıkışı olan bir Kürt devletinin kurulmasını kuvvetle desteklemektedir. Bu bağlamda, İsrail, Barzani'nin Kuzey Irak Kürt devletini kurmasının bölgedeki Kürtlerin bağımsızlık motivasyonunu kuvvetlendirmek suretiyle, PYD'nin hedefini gerçekleştirmesine yardımcı olacağını hesaplamaktadır.

TOPLUMSAL PATLAMALAR OLABİLİR

Bağdat'ın ültimatomlarından ve bunların Barzani tarafından reddinden sonra Kuzey Irak'ta her an Türkiye'nin ulusal güvenliğini ve Türkmenlerin yaşam haklarını tehdit edebilecek siyasal ve toplumsal patlamalar olabilir. Bu gibi durumların, Irak'ı iç savaşa ve bölgeyi kaosa sürüklemeden kontrol altına alınabilmesi için referandum krizinin bir araya getirdiği Türkiye, Irak ve İran hükümetlerinin aralarında devamlı nitelikte istihbarat paylaşımına, danışmaya, işbirliğine ve koordinasyona imkân verecek bir mekanizma kurmaları rasyonel bir hareket olacaktır.

ABD REFERANDUMA NİÇİN KARŞI ÇIKTI?

Trump yönetimi, tartışmalı bölgeler ve Kerkük'ün statüsü nedeniyle Erbil ile Bağdat arasındaki gerilimin kanlı bir mezhep çatışmasına dönüşmesinden endişeye kapıldı. Zira böyle bir çatışma eski başbakan Maliki'nin öncülük ettiği İran'a yakın bloku güçlendirebilir ve Irak yönetiminin tamamen İran kontrolüne geçmesine yol açabilirdi. ABD böyle bir gelişmeyi önlemek için referanduma karşı çıktı.

PYD TÜRKİYE'YLE SAVAŞ İÇİN MODERN SİLAHLARLA DONATILIYOR

Gerçekte, Kuzey Suriye'de sınırlarımız boyunca Irak'tan başlayarak Akdeniz'e kadar uzanması öngörülen PYD egemenliğindeki Kürt kuşağı ile Irak'ta Barzani liderliğinde Kürt devleti kurulması tek bir projenin ayakları olup ABD'nin Ortadoğu stratejisindeki öncelikli hedefleridir. Bu bağlamda Trump'ın, PYD'ye verilen desteğin taktik bir tutum olduğu ve verilen silahların geri alınacağı yolunda Türkiye'ye verdiği teminat ancak ehliyetsiz kişilerin inanacağı cinsten bir yalandır. Keza, Pentagon PYD'yi ülkemizle savaş için modern silahlarla donatırken, Trump'ın Türkiye'yi “stratejik ortak” olarak tanımlaması da, rüşvet-i kelamdan da öte, muhatabının zekâsıyla alaya yeltenmekten başka bir şey değildir!.

PYD: SALDIRI OLURSA KARŞISINDA DURURUZ

Terör örgütünden yapılan açıklamada, Kuzey Irak'ta yapılan referanduma değinilerek, “Rojava halkı samimiyetle Güney Kürdistan'a yapılacak herhangi bir saldırı karşında durmaya hazırdır" denildi.