İsrail'in Irak oyunu tutar mı?

İsrail'in tarihten gelen sabıkasından dolayı ikinci bir Filistin olayının yaşanıp yaşanmayacağı tartışılıyor...

Irak'ta yabancılara yüzde yüz sahiplikle mülk edinme ve şirket kurma hakkı verilmesi ülkeye olan ilgiyi arttırdı. İsrail'in Kuzey Irak bölgesinden toprak satın aldığı yönündeki haberler akıllara ikinci bir Filistin olayının yaşanıp yaşanmayacağı sorusunu getirdi. ABD kontrolündeki Geçici Hükümet Konseyi'nin geçtiğimiz günlerde aldığı bir kararla Irak'ta yabancı yatırımcılara mülk edinme ve şirket kurma hakkı vermesiyle birlikte ülkede yaşanan ticaret trafiğinin hızlandığı belirtiliyor. Türk-Irak İş Konseyi Başkan Yardımcısı Esat Uluevren , ''Diğer ülkelerdeki gibi yüzde 49'a yüzde 51 gibi oranların olmaması Irak'ı cazip kılıyor. Karardan sonra yatırımcılar isterlerse yüzde yüz sahiplikle mülk satın alabiliyor ya da şirket kurabiliyor'' dedi. Yıllardır ekonomik sıkıntılar yaşayan yoksul Irak halkının kararın ardından topraklarını zengin yatırımcılara satması ise akıllara ikinci bir Filistin olayı yaşanıp yaşanmayacağı sorusunu getiriyor. Bazı internet sitelerinde İsrail'in Musul'da toprak satın aldığı yönünde haberler yayımlanırken konuya ilişkin bir raporun askeri istihbarat birimlerince hazırlanıp Dışişleri Bakanlığı'na gönderildiği belirtiliyor. Rapora göre İsrail Kuzey Irak bölgesindeki Kürtlerden, Katar ve Kuveyt de Irak'ın güneyinden toprak satın alıyor. Akın devam ediyor Geçici Hükümet Konseyi yine ''ekonomiyi rayına oturtmak için'' petrol alanında faaliyet gösterenler hariç 192 Irak kamu kuruluşunu yabancı şirketlere satmak için bir özelleştirme kampanyası başlatmıştı. Savaşın ardından düzenli bir ekonomik sistemin kurulamadığı Irak'a yurtdışından giren ürünler için hâlâ bir gümrük vergisi uygulanmaması ise ülkeye dünyanın her yerinden mal sevkıyatı yapılmasının önünü açıyor. İnsanların halihazırda gümrük yokken ne kadar şey satarsak kârdır düşüncesinde olduğunu belirten Uluevren, ''İnanılmaz bir otomobil akını var. Zannedersem Avrupa'da ikinci el Mercedes ve BMW marka araba kalmamıştır. Çünkü hepi Irak'a geliyor'' diye konuştu. 1990 ve üstü model araçların revaçta olduğunu kaydeden Uluevren, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlekleri'nin de (özellikle Dubai) Irak'a otomobil sattığını söyledi. Uluevren ayrıca, Türk askerinin Irak'a gönderilmesinin bu ülke ile yapılan ticarete herhangi bir katkısı olmayacağı görüşünü dile getirdi. Asker gönderilmese bile Türk işadamlarının Irak'ta iş yapmaya devam edeceğini vurgulayan Uluevren, ''Bu konuda herkes çok arzulu. Tezkere Irak'la ticarete olumlu ya da olumsuz bir katkı sağlamaz'' dedi.