BIST 9.368
DOLAR 34,53
EURO 36,18
ALTIN 2.984,63
HABER /  BİLİM - TEKNOLOJİ

İsrail'in büyük projesini bitirecek çalışma

İsrail’in büyük projesine son verecek çalışma, yaklaşık 1 yıl önce yer altı seralarıyla Kaz Dağları’nda başlatıldı.

Abone ol

Ürettiği hibrit tohumlarla sürdürülebilir tarımı durdurarak tekelinde tutmayı amaçladığı öne sürülen İsrail’in büyük projesine son verecek çalışma, yaklaşık 1 yıl önce yer altı seralarıyla Kaz Dağları’nda başlatıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Yerli tohumu, yerli uçak kadar destekliyoruz” açıklamasının ardından AR-GE firmasının sahibi ve bilim insanı Faruk Durukan yer altı seraları yaparak başlattıkları yerli tohum çalışmalarını anlattı ve Erdoğan’ın çok önemli bir konuya temasta bulunduğunu söyleyerek teşekkür etti.

Kaz Dağları’nda akademisyenlerin denetimiyle sürdürülen yerli tohum üretimi sayesinde, toprak altı seralarda tıbbi aromatik ve endemik bitkilerle birlikte sebze tohumları da üretilebiliyor. Yerli tohumların en iyi toprağın altında yetiştirilebileceğini düşünen Türk bilim adamları, Kaz Dağları’nda bol oksijen bulunması ve hava sıcaklığının sabit olmasından dolayı seralarda tam verim alındığını ifade ediyor.

DÜNYADA İLK KEZ

Akademik desteklerle Türkiye’deki yerli tohum üretiminin öncüsü olan ve ülkenin ilk ve tek bitki özü üretim tesislerinin sahibi olan ‘Kale Natürel’ isimli AR-GE firmasının sahibi ve bilim insanı Faruk Durukan, “Dünyada ilk kez, bol oksijenli ortamda yerli, doğal, yani hibrit tohum üretme çalışmalarına başladık. Geçtiğimiz yıl Alp'lerden sonra dünyanın en bol oksijenine sahip bölgesi olan Kaz Dağları’nda başlattığımız yerli tohum üretim çalışmalarımız olumlu sonuçlar verdi. Artık, doğal tohumlardaki etken maddeleri, genleriyle oynamadan üretebiliyoruz. İsrail’in, dünya üzerindeki tohum oyunlarını Türkiye’de sonlandıracak olan bu çalışmayı, Balıkesir Üniversitesi ile ortaklaşa yürütmekteyiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz gün yaptığı yerli tohum açıklaması, bizleri gururlandırdı ve heyecana sevk etti. Bu açıklama, bizim yaptığımız bu çalışmanın ne kadar hayati bir önem taşıdığını bir kez daha ortaya koydu. Kendisine teşekkür ediyoruz. Bu arada, yerli tohum üretiminin teşvik edilmesi için siyaset gözetmeden siyasi parti liderlerinin de bu konuyu gündemlerine almalarını, çalışma yapmalarını bekliyoruz. Çünkü bu konu milli bir meseledir. Milli meselelerde birlik olup ortak hareket ve ortak mücadele edilmesi, olumlu sonuç alınmasını sağlar” dedi.

“İSRAİL’İN HİBRİT TOHUM PROJESİ TÜM DÜNYAYI TEHDİT EDİYOR”

Projenin amacının yerli tohumlara sahip çıkmak ve gelecek nesillere sağlıklı tohumlar bırakabilmek olduğunu ifade eden Durukan, “İsrail’in hibrit tohum projesi tüm dünyayı tehdit etmeye başladı. Bu proje, sürdürülebilir tarımı tehdit ediyor ve durdurmayı hedefliyor diye düşünüyoruz. Bu da dünyayı açlıkla terbiye etmek düşüncesi ile eş değerdir. Bu projeyi baltalayacak bir proje olarak, bizler de yerli tohum geliştirmeye ve üretmeye başladık. Balıkesir Üniversitesi ile ortaklaşa yaptığımız çalışmalar çok olumlu sonuçlar verdi. Kaz Dağları'ndaki özel tarım arazimizde yerli tohum üretimine başlamış bulunmaktayız. Yerli tohumlar sayesinde ülkemiz dışa bağımlılıktan kurtulacak ve gelecek nesillerimiz daha sağlıklı hale gelecek. Projemiz ilk etapta kendi arazilerimizde denendi ve son aşamaya geldik. Artık bundan sonraki süreçte, Kaz Dağları'nda yetişen tohumlarımız ülkemizin her köşesine gönderilebilecek ve gerekirse dünyaya tohum satabileceğiz. Kaz Dağları'nı seçmemizin nedeni, burada bol oksijen ve toprak veriminin çok yüksek olmasıdır. Daha önce, ön çalışmalar yapıp, olumlu sonuçlar almıştık. Bu projenin ülkemize ve dünyaya hayırlı olmasını diliyoruz. Bu arada, kendi yetiştirdiğimiz hayvanların gübreleri de buradaki arazilerimizde kullanılmaktadır. Projeye destek veren Balıkesir Valisi Ahmet Turhan’a, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur’a ve Balıkesir Üniversitesi’ne teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Projeye akademik destek veren Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen, günümüzde Türkiye’de yerel tohumların korunması için büyük bir çaba gösterildiğini söyleyerek, “Günümüzde, özellikle tarım alanında yerel biyolojik çeşitliliklerin korunması için büyük bir faaliyet sürdürülmektedir. Bu faaliyet, tüm dünyada ve özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler üzerinde yoğunlaşmıştır. Çünkü günümüzde biyoteknolojik olarak üretilmiş hibrit türlerin yoğun olarak ekildiğini de düşünürsek, bu yerel türlerin ve ırkların yaşatılması gerekiyor. Dünyada da bununla ilgili, Dünya Bankası’ndan destekli büyük projeler başladı. Şu anda, Edremit’te Faruk Durukan’ın çiftliğinde bu yerel ırkların tohumları toplanarak yeniden ekilmekte. Çok miktarda tohum üretilerek, tekrar çiftçiye bunların verilmesi planlanmaktadır. Bütün amaç, yerel ırkların ortaya çıkartılması ve tekrar yaşaması için mücadele vermektir. Örneğin, bu bölgede aynı dalın üzerinde 5 tane başak taşıyan buğdaylar bulunmaktadır. Bu buğdaylar bölgeye ekilecek ve çok miktarda tohum elde edildikten sonra çiftçiye verilecek ve daha verimli, doğal, organik ürünler elde edilmeye çalışılacaktır” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin ilk ve tek bitki özü üretim tesislerinde AR-GE çalışmaları yürütülen 30’a yakın yerli tohum çeşidi, satışa hazır hale getirildi. Yetkililer, yakın zamanda hemen hemen tüm bitki ve sebzelerin tohumlarını üretebileceklerini ifade etti.