BIST 9.976
DOLAR 34,08
EURO 38,06
ALTIN 2.836,14
HABER /  DÜNYA

İsraili işte bu sözler dize getirdi

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ABD'li meslekdaşı Clinton'a Türkiye'nin planladığı şu adımı anlatınca, Türkler hemen serbest bırakıldı...

Abone ol

Obama-Erdoğan görüşmesi öncesinde Washington’da Hillary Clinton’la görüşen Davutoğlu, “Vatandaşlarımızı bırakmazsanız Netanyahu’dan başlayarak İsrailli yetkilileri Türk mahkemelerinde yargılarız” dedi.. Milliyet Gazetesi'nden Aslı Aydıntaşbaş o diyalogları yazdı:

Pazartesi günü Mavi Marmara gemisine kanlı baskın sonrasında Türkiye ve İsrail arasında hızla tırmanan ucu açık gerilim, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Washington’da ABD’li muadili Hillary Clinton’la yaptığı 2,5 saatlik görüşme sonrasında İsrail’in geri adım atmasıyla bir nebze ‘yönetilebilir’ hale geldi.

Başbakan Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Barack Obama arasındaki kritik telefon konuşmasının hemen öncesinde gerçekleşen görüşmede, Türk tarafı ABD’ye İsrail tarafından tutuklanan tüm Türk vatandaşları bırakılmazsa Ankara’nın İsrail’deki büyükelçiliğini tamamen kapatacağını ve Başbakan Binyamin Netanyahu da dahil olmak üzere Mavi Marmara baskınının faillerini Türk mahkemelerinde yargılayacağını bildirdi.

İsrail’in meşruiyeti açısından bunun ciddi bir uluslararası kriz yaratacağını düşünen ABD tarafı, bunun üzerine İsrail Başbakanı Netanyahu ile görüşerek esir Türklerin bırakılmasını istedi. Aynı talep, eşzamanlı olarak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon’dan da geldi. Böylece İsrail’in geri adım atmasına neden olan uluslararası baskı mekanizması kuruldu. İşte krizin en sıcak saatlerinde Davutoğlu ve Clinton arasında yaşanan diyalog şöyle gerçekleşti:

Davutoğlu: (Gazze’deki sorun ve Mavi Marmara baskınının hukuksuzluğunu anlattıktan sonra) Siz de annesiniz. Bunu anlamanız lazım. Biz yüzyıllar boyu Rusya ile hasmane ilişkiler, yıllar boyu Yunanistan’la sıkıntılar yaşadık. Ama ne Rusya, ne Yunanistan o en sıkıntılı dönemlerde bile bunu yapmadı. İlk kez iradi olarak bir ülke vatandaşımızı öldürüyor.

Clinton: Duygusal olmanızı anlıyorum. Ama önemli olan bu noktada bir diplomatik çözüm bulabilmek. Şimdi ne yapabiliriz?

Davutoğlu: Taleplerimiz var. Öncelikle tutukluların derhal teslim edilmesini istiyoruz. 24 saat içinde ve kimse kalmayacak şekilde.
Ayrıca olayla ilgili bağımsız bir soruşturma talebimiz var.
Aileler ve mağdurların tazminat taleplerinin de önü kesilmemeli (İsrail gözaltına alınanlara bu talepten feragat edildiğine dair bir belge imzalattı.)

Clinton: Peki bu talepleriniz karşılanmadığı takdirde ne olacak?

Davutoğlu: Bunlar bizim için hayati konular. İlişkilerimizi tamamen gözden geçireceğiz. Buna İsrail’deki büyükelçiliği kapatıp diplomatik ilişkimizi tamamen kesmek dahil. Ayrıca Cumhurbaşkanı ve Başbakan’dan başlayarak bu olayda sorumluluğu olan tüm İsrailli yetkilileri Türk mahkemelerinde yargılayabiliriz. Adımlarımız ağır ama cüretkâr olacak.

Clinton:
Anlıyorum. (İki müttefik arasında ikili ilişkilerin tamamen kesilmesinin doğru olmadığını belirtiyor.)

Bu diyalogdan sonra Davutoğlu, Clinton görüşmesinden bir ara çıkarak ABD’nin tutumunun yumuşadığını, İsrail üzerinde baskı kurmaya hazır olduklarını bildirmek için, Obama görüşmesine hazırlanan Başbakan Erdoğan’ı arıyor. Erdoğan da Obama’yla görüşmesinde aynı şartları dile getirerek, ayrıca ‘Türk vatandaşlarının İsrail’de sorgulanmasına izin vermeyeceğiz’ diyor. Görüşme esnasında İsrail tutuklu Türklerin bırakılacağını açıklıyor.

Toplantıya katılan yetkililer, Davutoğlu’nun pazartesi gecesi New York’ta İsrail’i kınayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi açıklamasını ‘sulandırmak’ için 12 saat diplomatik mücadele vermesinden hayal kırıklığı yaşadığını, ancak bir gün sonra Clinton’la görüşme sonrasında Washington’un tutumundan memnun kaldığını belirtti.