Türk uçağını düşüren Suriye yönetimi, İsrail'e karşı neden sesini çıkaramıyor? İsrail uçakları 2003 ve 2007'de bu ülkeyi bombalamıştı.
Abone olİNTERNETHABER.COM- Cumhuriyet gazetesine konuşan Esad, AK Parti hükümetinin İsrail politikasını Arap dünyasına şikayet etti. Kendi ülkesinde zor durumda olan Esad, İsrail kartına sarıldı.
Esad, düşürülen uçağın İsrail uçaklarının kullandığı güzergahı takip ettiği için düşman sanıldığını söyledi. Esad, Mavi Marmara'da 9 Türk vatandaşını öldüren İsrail'e Türkiye sadece bağırıp çağırmakla yetiniyor.
Esad'ın röportajda "2007'de İsrail o binayı vurduğunda ve aynı güzergâhtan çıkış yaptığında radarlarımız o uçakları görmemiştir" dediği o bina El Kibar'da İsrail'in vurduğu askeri tesislerden başkası değil. Peki Şam yönetiminin İsrail politikası nasıl? İsrail-Suriye ilişkileri son yıllanrda tuhaf olaylara sahne oluyor.
İSRAİL 2003'TE SURİYE'DE BİR KAMPI BOMBALADI
İsrail uçakları 2003 yılında Şam’ın yirmi kilometre kuzeybatısındaki Eyn Seheb adlı kampını bombaladı. İsrail tarafından yapılan açıklamada saldırının Hayfa’da bir restoranda gerçekleştirilen, 19 kişinin ölümüne yol açan ve İslami Cihat örgütü tarafından üstlenilen intihar saldırısına karşı misilleme amaçlı yapıldığını duyurmuştu.
Misillemede bulunma cesaretini gösteremeyen Şam yönetimi, konuyu uluslararası platforma taşımayı tercih etmişti. Ancak buradan bir sonuç çıkmadı.
2007'DE İSRAİL UÇAKLARI SURİYE'DE ASKERİ TESİSİ VURDU
İkinci olay ise 2007'de meydana geldi. 6 Eylül 2007 gecesi İsrail jetleri Suriye’nin Deir El Zor kentindeki El Kibar tesislerini bombaladı. Bu olay, iki ülkeyi de bir anda savaşa sürükleyebilirdi. Ancak gizemli bir şekilde, iki taraf da bu olayın üzerini kapamayı seçti. Hatta İsrail uçakları, operasyon sonrası yakıt tanklarını Hatay topraklarına bırakmıştı.
URANYUM İZLERİ TESPİT EDİLDİ İDDİASI
İsrail'in 'nükleer tesis' iddiasıyla vurduğu tesisleri Atom Enerjisi Kurumu (IAEA), tesisi incelemişti. Olaydan 8 ay sonra IAEA müfettişleri El-Kibar tesisinden alınan toprakta uranyum ve grafit izleri, kalıntıları tespit etmişlerdi.
Zaman dı politaka yazarı Fikret Ertan, bugünkü köşesinde bu konuya şu sözlerle değiniyor: "IAEA, iddialarında haklı ise ve Suriye gizli bir program geliştirme çabası içindeyse bu bize bir uyarı, ders olmalı. Suriye, IAEA'yı, milletlerarası camiayı, taahhütlerine rağmen aldatma yolunu seçtiyse bu Suriye'nin güvenilmez bir ülke olduğunu bir defa daha gösteriyor. "
Alman dergisi Der Spiegel operasyonun perde arkasını, öncesini ve sonrasını 2 yıl önce böyle yazmıştı:
OLMERT EMRİ VERDİ
OLMERT’İN REZİDANSI, KUDÜS, AĞUSTOS 2007… İsrail Başbakanı Olmert’in 3 danışmanı, El Kibar’da Suriye ve Kuzey Kore’nin nükleer çalışma yaptığına ve bu çalışmalarda İran’ın da parmağı olduğuna dair ellerinde güçlü kanıtlar olduğunu açıkladı. Ayrıca Ahmedinecad’ın 2006′daki Suriye ziyaretinde Esad’a çalışmalar için 1 milyar dolar vaat ettiğini de öne sürdüler. Bu kanıtlarla desteklenen Olmert emri verdi.
İSRAİL KOMANDOLARI İNDİ AMA
Ağustos 2007′de İsrail’den kalkan helikoperler, El Kibar tesisin yakınına komandoları indirdi. Amaçları toprak numunesi toplamaktı. Ancak devriyelere yakalanınca, operasyon yarıda kesildi. İsrail’in elinde hala güçlü bir kanıt yoktu. Tel Aviv’deki ‘şahinler’ toprak numunelerinde yapılan incelemelerde, yeterli kanıt olduğunu öne sürüyordu. Olmert de böylece El Kibar’ın direkt bir tehlike olduğuna dair güçlü bir kanıt olmadan, saldırı emrini verdi. ‘Operasyon Meyve Bahçesi’ başlamıştı.
BOMBALAMA SANİYE SANİYE KAYDEDİLDİ
RAMAT DAVID HAVA ÜSSÜ, 5 EYLÜL 2007.. Hayfa’daki Ramat David Hava Üssü’nden 11:00′da on F-5 savaş uçağı, “Akdeniz üzerinde tatbikat” için havalandı. Bu uçaklardan üçü, bir süre sonra eve döndü. Kalanlar, Suriye sınırında alçak uçuşa geçti. Önce bir radar istasyonunu etkisiz hale getirdiler. 18 dakika sonra da Dar el Zor’a ulaştılar. El Kibar’ın koordinatları zaten bilgisayarlarına kayıtlıydı. Bombalama saniye saniye filme alındı.
OLMERT ERDOĞAN'I ARADI VE ESAD'A ŞUNLARI SÖYLEMESİNİ İSTEDİ
Olmert, yetkililerden “Hedef yok edildi” onayını alır almaz, Türkiye Başbakanı Erdoğan’ı aradı. Olayı anlattı ve ona Esad’a İsrail’in bir başka nükleer tesise izin vermeyeceğini, ancak yeni bir saldırı planlanmadıklarını söylemesini istedi. Olmert, Erdoğan’a İsrail’in bu saldırı üzerinde artık durmayacağını ve Şam ile barış görüşmeleriyle hala ilgilendiklerini söyledi. Ve Esad bu saldırı hakkında sessiz kalırsa, kendisinin de aynı şeyi yapacağını ekledi. Böylece çöldeki o olayla ilgili gizemli bir sessizlik başlamış oldu. Fakat kapalı kapılar ardında, Suriye’den bir misilleme bekleniyordu.