İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarında faaliyet gösteren Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) faaliyetlerini kısıtlamaya hazırlanıyor.
Abone olİSRAİL Güvenlik Kurulu’nun, işgal altındaki Filistin topraklarında çeşitli faaliyetler yürüten Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığına (TİKA) dair bazı kısıtlamalar yürürlüğe koymayı planladığı iddia edildi.
İsrail basınında yer alan haberlerde, dün akşam toplanan İsrail Güvenlik Kurulu’na sunulan istihbarat raporlarında, TİKA’nın, İsrail’de faaliyet yürüten 1948 Filistin İslami Hareketi üyelerini ofislerinde konuk ettiği ve bazı görevlilerinin Hamas’a mali kaynak ve bilgi aktarımında bulunduğu iddialarına yer verildiği aktarıldı.
Kurulda alınan kararla İsrail yönetiminin, TİKA'nın işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria ile abluka altındaki Gazze Şeridi’nde yürüttüğü faaliyetlere kısıtlama getirmeye hazırlandığı ileri sürülen haberlerde, kararla, TİKA’nın işgal altındaki Filistin topraklarındaki her faaliyeti için İsrail makamlarından ayrı ayrı izin alması ve bazı faaliyetlerini de tamamen durdurması şeklinde bir dizi sınırlama getirilmesinin hedeflendiği kaydedildi.
Haberlerde, İsrail’in TİKA ile ilgili şüphelerinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail’e yönelik “düşmanca söylemlerinin" akabinde daha da arttığı ifadelerine yer verildi.
Türkiye’deki İslami eğilimli çok sayıdaki sivil toplum kuruluşunun (STK) işgal altındaki Doğu Kudüs’te nüfuz sahibi şahsiyet ve kesimleri Türkiye’ye götürdüğü, aynı şekilde Türkiye’den Kudüs’e gezi programları düzenlediği öne sürülen istihbarat raporunda, Türkiye’nin Kudüs’te gözle görülür bir nüfuz alanı oluştuğu iddia edildi.
İsrail makamlarından basında çıkan haberlere dair şu ana kadar herhangi bir açıklama yapılmadı.
İsrail basınında daha önce de İsrail'in Türkiye’nin Kudüs ve diğer Filistin bölgelerinde artan etkisinden rahatsız olduğuna ilişkin çok sayıda haber çıkmıştı.
- "İsrail insani olmayan politikalarından vazgeçmeli"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün AA Editör Masası'nda Türkiye-İsrail ilişkilerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, Mavi Marmara olayının ardından şartların yerine gelmesiyle ilişkilerin düzeldiğini, karşılıklı büyükelçi ataması yapıldığını hatırlatmıştı.
Ancak İsrail'in buna karşın agresif tutumunu sürdürdüğünü belirten Çavuşoğlu, Kudüs'te çok fazla gerginlikler olduğunu, yasa dışı yerleşimlerin sürdüğünü, masum insanların öldürüldüğünü anlatmıştı.
Türkiye'nin Kudüs meselesine duyarsız kalamayacağını, İsrail'in de bu durumdan rahatsız olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "ülkene dön" dedikleri İsrail büyükelçi ve başkonsolosuna ilişkin henüz bir karar vermediklerinin altını çizmişti. Bakan Çavuşoğlu, şunları söylemişti:
"İlişkilerimizin gerçek anlamda normalleşmesi için İsrail'in bu yanlış politikalarından ve insanlıkla bağdaşmayan acımasızca zulümden vazgeçmesi lazım. Son zamanlarda bazı vatandaşlarımıza yönelik de uygulamalarını görüyoruz. En son Ebru Özkan kardeşimizin sürekli gözaltı süresini uzatıyorlar. Müsteşarımız (onları) aradı. Bizi buna karşı adım atmaya zorlamayın. Neticede sivil insanlar üzerinden baskı yapmıyoruz ama özellikle Kudüs'e giden vatandaşlarımıza yönelik böyle caydırıcı adımlar da atıyorlar ama biz de bunun karşılığını veririz. İsrail bu tür insani olmayan yanlış politikalarından vazgeçtiği zaman bizim ilişkilerimiz normalleşir. Aksi takdirde İsrail bu politikalarını sürdürdükçe gerçek anlamda ilişkilerimizin normalleşmesi mümkün değil."