Türkiye ve İsrail arasında diplomatik gerilime neden olan olay için sürpriz bir teşekkür geldi.
Abone olHaaretz gazetesi yazarlarından Amos Harel, Gazze'ye yönelik ambargonun gevşetilmesinden dolayı, İsrail'in Gazze filosu organizatörlerine, özellikle de İnsani Yardım Vakfı İHH'ye borçlu olduğunu yazdı.
Harel, gazetedeki "Teşekkürler Türkiye" başlıklı yazısında, Gazze'ye yol alan yardım filosuna düzenlenen askeri baskın İsrail'i uluslararası platformda karmaşık bir duruma sokmuş olsa da, İsrail'in, Gazze filosu organizatörlerine, özellikle İnsani Yardım Vakfı İHH üyelerine ufak da olsa bir şükran borcu olduğunu belirtti.
Yazar, Mavi Marmara'nın yarattığı uluslararası tartışmaların Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukanın gevşetilmesi yolunda önemli bir rol oynadığının altını çizdi.
Son iki senedir Binyamin Netanyahu ve ondan önceki Ehud Olmert hükümetlerinin, Gazze'ye giden gemileri engellemekle kalmayıp, Gazze'ye mal ve ürün girişinde katı bir sınırlama uygulamasını sürdürdüklerini belirten yazar, sadece gerekli bazı mal ve ürünlerin girişine izin verildiğini, lüks diye nitelendirilen ürünlerin yasak olduğunu hatırlattı.
Harel, uygulanan bu politikayı "aptalca ve etkisiz" olarak değerlendirerek, bu uygulamanın aynı zamanda İsrail'e yurtdışından sayısız eleştirilere yol açtığını belirtti.
Bu arada, Sina yarımadasından Refah'taki tüneller vasıtasıyla silah akışının azalmadan sürdüğünü, bazılarının menzili 70 kilometreyi bulduğu belirtilen roketlerin Gazze'ye kaçak olarak sokulduğunu kaydeden yazar, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin Gazze'ye "kişniş" girişine karşı savaşındaysa ısrarlı davrandığını kaydetti.
Silah kaçırabilecekleri korkusuyla, ordunun gemilerin aranması yolundaki talebini "anlaşılabilir" olarak değerlendiren yazar, ancak "lüks" diye tanımlanan ürünlerin geri çevrilmesine makul bir açıklama getirmenin zor olduğunun altını çizdi.
Yazara göre bu politika, Gazze'ye uygulanan ambargonun bir gerekçesi olarak sunulan, kaçırılan İsrailli asker Gilad Şalit'in geri döndürülmesini de kolaylaştırmadı.
Yazar, İsrail hükümetinin, "Mavi Marmara gemisinin gelişine kadar uyguladığı politikayı sıkı tuttuğunu" vurgulayarak, daha sonra bu politikayı "yıldırım hızıyla" değiştirdiğini ve daha önce yasaklamış bulunduğu ürünlerle ilgili sınırlamaları kaldırdığını hatırlattı.
Bu yılın ocak ayından bu yana, İsrail'in Batı Şeria topraklarında hükümet faaliyetleriyle ilgili koordinatörü General Eytan Dangot'un görevi devralır almaz, Gazze'ye mal girişlerinde uygulanan kısıtlamaları kaldırma sürecine başladığı belirtilen yazıda, Mavi Marmara krizinin de bu değişimin hızını önemli ölçüde artırdığına dikkat çekildi.
Gazze'ye yönelik filoların sayısının da düştüğü belirtilen yazıda, bu misyonu üstlenen organizatörlerin "hiçbir zaman gerçeklerle canlarını sıkmadıkları, onların önceliklerinin Gazzelilere gıda veya ilaç sağlamak değil, İsrail'lin üzerine gitmek olduğu" savunuldu.