BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  DÜNYA

İsrailden EN KANLI SALDIRI

İsrail uçakları sivillerin sığındığı bir binayı bombabadı. Bilanço korkunç oldu.

Abone ol

İsrail, Güney Lübnan'daki Kana kasabasına bu sabah hava saldırıları gerçekleştirdi. Hava saldırılarında 22'si çocuk 57 kişi öldü.
Bölgedeki sivil savunma yetkilisi Selam Tahir, hava saldırısının ardından yaptığı açıklamada, "En az 57 kişi öldü. Ölenlerin 22'si çocuk" şeklinde bilgi verdi. Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora da, İsrail'in Kana kentine düzenlediği saldırıdan sonra Meclis Başkanı Nebih Berri ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Sinyora, "Arap dünyası seyrediyor. Bugünkü saldırıyı da seyretsinler. İnsanlık susuyor. İsrail savaş suçu işliyor. Hiç kimse bizi yenemeyecek, teslim olmayacağız. İsrail Amerika'nın suçlu yüzüdür. İsrail Kana'ya bilerek saldırdı. Sivil yerleşim yerlerine İsrail'in bu ilk saldırısı değil. İsrail ateşkes yapmadığı sürece görüşmelere katılmayacağım ve ateşkes şartlarını görüşmeyeceğiz" dedi.

Beyrut'taki Başbakanlık Sarayı'nda çok sert konuşan Sinyora, "Öncelikle Arap dünyası olmak üzere herkesin insanlık görevini yerine getirmesi gerektiğini" savundu. Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora, İsrail'in, Güney Lübnan'da 22'si çocuk 57 kişinin öldüğü hava saldırılarıyla "savaş suçu" işlediğini söyledi. Lübnan Başbakanı Sinyora, İsrail saldırıları sürdüğü müddetçe görüşme yapmayacaklarını ifade ederek, "Bu sabah gerçekleşen olaydan sonra acil ve şartsız olarak ateşkes sağlanmadığı ve İsrail'in Lübnan'da işlediği katliamlarla ilgili olarak hakkında uluslararası soruşturma başlatılmadığı sürece herhangi bir görüşmeye mahal yoktur artık" şeklinde açıklamada bulundu. Lübnanlı yetkililer, bölgede bulunan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın, İsrail saldırılarından dolayı artık ülkeye gelmesini beklemediklerini de kaydetti.

"ARTIK OYUNUN KURALLARI DEĞİŞTİ"
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ise, İsrail saldırısında ölen 57 kişinin ailelerine başsağlığı, yaralananlara acil şifalar ve geçmiş olsun dileklerini sundu. Berri, İsrail'in Güney Lübnan'daki Kana'ya gerçekleştirdiği hava saldırılarından sonra "artık oyunun kurallarının değiştiğini" söyledi. Daha önce Hizbullah'ın, kaçırdığı 2 İsrail askeri karşılığında İsrail hapishanelerindeki Lübnanlı tutukluların serbest bırakılmasını istemesine karşın Berri, yaptığı açıklamada, 22'si çocuk 57 sivilin öldüğü saldırılardan sonra artık esir mübadelesiyle yetinmeyeceklerini ifade etti.
İsrail'in 12 Temmuz'dan bu yana Lübnan'da gerçekleştirdiği saldırılarda toplam 750 kişinin öldüğü açıklandı. Sağlık Bakanı Muhammed Halife, şimdiye kadar 750 kişinin öldüğünü, bunların büyük çoğunluğunun siviller olduğunu söyledi. Hava, kara ve denizden yapılan saldırılarda 2 bin kişinin de yaralandığı açıklandı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, İsrail'in Kana'da bir köyün bombalanması esnasında, masum insanların ölmüş olmasından dolayı "Derin üzüntü duyduğunu" söyleyerek, "Ateşkes zamanı geldi" şeklinde konuştu. Amerikalı Bakan, yine de bunun "Acil olarak ateşkese gidilmesi manasına gelmediğini" ifade etti. Rice, sivil can kayıplarının önlenmesi gayesiyle İsrail'in olağanüstü dikkat sarf etmesini isteyerek, 57 sivilin öldüğü hava saldırısından dolayı Beyrut'a yapacağı ziyareti de iptal ettiğini açıkladı. Rice'ın ziyareti iptal etmesinde Sinyora'nın İsrail saldırıları sürdükçe görüşme yapmayacağı açıklamasının etkili olduğu kaydedildi.

İSRAİL'E KINAMA MESAJLARI YAĞIYOR
Kana'daki katliam, şimdiye kadar İsrail'e büyük destek veren ülkeler de dahil olmak üzere dünyanın tepkisini çekti. İsrail'in Lübnan'daki saldırılarına hep destek veren İngiltere de, İsrail'in Kana bombardımanını kınayanlar arasında. İngiltere Dışişleri Bakanı Margaret Beckett, 22'si çocuk 57 sivilin öldüğü saldırıları "şok edici" olarak nitelendirdi. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac da, İsrail'in Kana saldırısını kınayarak, "Bu haksız eylemle, acilen ateşkese gidilmesi gerektiği ortaya konmuştur" şeklinde konuşurken, Birleşmiş Milletler'in de saldırıyı kınadığı açıklandı.

Öte yandan İran da, Kana'daki katliamın ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın bölgeye yaptığı ziyaretin bir sonucu olduğunu iddia etti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hamid Rıza Asefi, "Kana katliamı Rice'ın bölgeye ziyaretinin sonucudur. Siyonist rejim yetkilileriyle ABD yöneticileri işledikleri suçlardan dolayı yargılanmalıdır" dedi.
Ürdün Kralı Abdullah da, Kana'da uluslararası hukukun ihlal edildiği ve suç işlendiğini ifade etti.

Kana'daki saldırıları protesto eden Lübnanlılar, Beyrut'taki Birleşmiş Milletler (BM) karargahına taşlarla saldırıda bulundu. Karargahın camlarını kıran ve içeriye girerek mobilyaları tahrip eden protestocular, daha sonra karargah önünde eylemlerini sürdürdü. Protestolarını Riyad El Sulh Meydanı'nda devam ettiren Lübnanlılar'ın sayısı daha sonra yaklaşık 15 bine ulaştı. BM binası önüne ve meydana takviye Lübnan asker ve polisi yerleştirildi. Binanın giriş kısmında büyük çaplı hasar meydana geldiği gözlenirken, hafta sonu olmasından dolayı binada kimsenin bulunmadığı bildirildi. Meydanda toplanan göstericiler, İsrail, ABD ve Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek aleyhine sloganlar attı.

İSRAİL HEM SUÇLU HEM GÜÇLÜ
İsrail, sivillerin katledildiği bu sabahki saldırılardan ötürü Hizbullah'ı suçladı. Ordu Sözcüsü Yakup Delal Hizbullah'ın Kana'yı, İsrail'e yönelik füze saldırılarında üs olarak kullandığını ifade ederek Hizbullah'ın sorumlu olduğunu iddia etti. İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Lübnan'da 22'si çocuk, 57 kişinin öldüğü hava saldırılarından sonra yaptığı açıklamada, ateşkes için acele etmeyeceklerini söyledi. Haftalık Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda konuşan Olmert, daha önceden koydukları hedefe ulaşmadan ateşkese gitmeyeceklerini ifade ederek, diplomatik sürecin olgunlaşması ve Lübnan'a yerleştirilmesi düşünülen çok uluslu güç konusunda detaylı bir anlaşma yapılmasının gerektiğini belirtti. Olmert, Kana'nın, İsrail'e roket atan militanların sığındıkları bir yer olduğu için bombalandığını da savundu. İsrail Başbakanı, daha sonra yaptığı açıklamada da, ateşkes çağrılarını reddetti.
Filistin'in hükümeti elinde bulunduran direniş hareketi Hamas, İsrail'in Güney Lübnan'da Kana kasabasında gerçekleştirdiği hava saldırılarından sonra İsrail'e karşı "tüm seçeneklerin açık olduğu" uyarısında bulundu. Hamas Sözcüsü Münşir El Masri, yaptığı açıklamada, "Kana saldırısıyla tüm kırmızı çizgilerimiz geçildi. Bu terör suçuna Filistin ve Lübnan direnişinin cevabı için tüm seçeneklerin açık olduğunu bildiririz" dedi. Hizbullah da, İsrail'in Kana'daki bombardımanını "katliam" olarak nitelendirdi ve İsrail'i "cezalandıracağını" bildirdi. Hizbullah, "İsrail katliamın sonuçlarına katlanacaktır" ifadesini kullandı.