Gül ve Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, görüşmelerinin ardından Çankaya Köşkü'nde ortak basın toplantısı düzenledi.
Abone olCumhurbaşkanı Abdullah Gül, BM Genel Kurulu'nda, 29 Kasım'da gerçekleştirilen ve Filistin'e ''üye olmayan gözlemci devlet'' statüsü kazandıran oylamadan en çok İsrail'in ders alması ve dünyada nasıl yalnız kaldığını görmesi gerektiğini belirterek, ''Şüphesiz ki iki elin parmaklarından daha az sayıda 'hayır' oyu veren ülkeler de bu kararlarını gözden geçirirler ve suyu yukarı akıtmanın doğru olmadığını, mümkün olmadığını ve bunun sürekli yapılamayacağını da anlarlar'' dedi.
Gül ve Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, görüşmelerinin ardından Çankaya Köşkü'nde ortak basın toplantısı düzenledi.
Türkiye'yi ziyaretinden dolayı Abbas'a teşekkür eden Gül, Abbas'ın 2012'de üç kez, kendi cumhurbaşkanlığı döneminde de 11 kez Türkiye'ye geldiğini anımsattı. Türkiye ile Filistin arasındaki istişare ve yakın ilişkileri göstermesi bakımından bu ziyaretlerin önemli olduğunu dile getiren Gül, Abbas'ın Filistin'in BM'de ''üye olmayan gözlemci devlet'' statüsü kazanmasının ardından ilk resmi ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştirdiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, ''Aslında biz Filistin'e bu statüyü 25 sene önce vermiştik, 1988 yılında. Dolayısıyla bizim gönlümüzde ve Türkiye'nin nazarında Filistin'in statüsü böyledir, bir devlettir'' dedi.
29 Kasım'ın ''Uluslararası Filistin ile Dayanışma Günü'' olduğunu hatırlatan Gül, ''29 Kasım'da, BM'deki oylamada dünyanın vicdanı bir kez daha açık seçik ortaya konup da Filistin'e bu statü verilince şüphesiz ki hepimiz çok büyük gurur ve heyecan duyduk'' ifadesini kullandı.
Türkiye'nin BM ile ilgili süreci yakından izlediğini, Abbas ile istişare içerisinde olduklarını dile getiren Gül, başta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve bütün diplomatların seferber olduğunu, neticede de bu mutlu günün beraberce kutlandığını söyledi.
BM'de büyük çoğunluğun oyuyla Filistin'in bu statüyü kazandığının altını çizen Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ümit ediyoruz ki çekimser kalan ülkeler de mevcut pozisyonlarını kısa süre içerisinde değiştirirler ve Filistin'e bu desteği verirler. Şüphesiz ki iki elin parmaklarından daha az sayıda 'hayır' oyu veren ülkeler de bu kararlarını gözden geçirirler ve suyu yukarı akıtmanın doğru olmadığını, mümkün olmadığını ve bunun sürekli yapılamayacağını da anlarlar. Onlar da ümit ediyorum ki pozisyonlarını gözden geçirirler.
Aslında hepimiz Filistin'de barış, huzur ve refahın gerçekleşmesini arzu ediyoruz. Bunun için en çok dersi alması gereken ülke de İsrail bu oylamadan. Dünyada nasıl yalnız kaldığını, kendisini destekleyenlere bile nasıl yük olduğunu, onları da dünya kamuoyunda nasıl zor duruma düşürdüğünü görmesi gerekir ve kendisinin barışçı bir şekilde masaya oturması gerekir. Ama ne yazık ki bu oylamadan sonra öfkeyle ayağa kalkan İsrail'in, Batı Şeria'da yeni yerleşim yerleri açma kararını hem esefle karşılıyoruz hem çok şiddetle tenkit ediyoruz.''
ÇABALARI ORTA VE UZUN VADEDE KENDİ ALEYLERİNE OLACAK
İsrail'in yeni yerleşim yerleri kurma kararının kritik bir konu olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Batı Şeria'da Filistinlileri ayırmaya, kuzey ve güney arasına girmeye ve oraya bir yerleşim bölgesi kurmaya ilişkin kararı çok tehlikeli gördüklerini belirtti. Gül, şöyle konuştu:
''Bundan da bir an önce çekilmesini, nihayette Doğu Kudüs'ün Filistin devletinin başkenti olacağını ve 67 sınırlarına çekileceğini, her iki bağımsız ülkenin yan yana yaşayabilecekleri bir güven ortamını kabul etmeleri gerekir. Bunun ötesinde İsrail'in bütün çaba ve gayretleri orta ve uzun vadede kendi aleyhine olacağı da aşikardır.
İsrail'in yerleşim yerleri politikasından bir an önce vazgeçmesini, bunun ateşle oynamak olduğunu ve bunun kesinlikle kabul edilemeyeceğini de bilmesini bir kez daha hatırlatmak isterim.''
''Değerli dostum, kardeşim'' diye hitap ettiği Abbas'ı, çalışma arkadaşlarını ve Filistin halkını kutlayan Cumhurbaşkanı Gül, ''Bu süreçte olduğu gibi bundan sonraki süreçte de Türkiye, bütün gücüyle Filistin'in bağımsız bir devlet olarak, bu sefer günü geldiğinde BM'ye üye olması için çalışacağını da hatırlatmak istiyorum'' diyerek sözlerini tamamladı.
BÖLÜNMÜŞLÜK SONA ERDİRİLMELİ
Cumhurbaşkanı Gül, Filistinli gruplar arasında uzlaşı sağlanamadığının hatırlatılması ve Abbas ile görüşmelerde bu konunun gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, görüşmelerinde Abbas'ın bu konuda kendilerine detaylı bilgi verdiğini, en büyük amaçlarının uzlaşma sağlamak olduğunu söylediğini aktardı.
Gül, ''Şüphesiz ki böyle kritik bir süreçten geçilirken artık bu bölünmüşlüğün muhakkak sona erdirilmesi gerekiyor. Biz de düşüncelerimizi kendisiyle paylaştık. Bu konuda bildiğiniz gibi zaman zaman katkılarımız da söz konusu oluyor. Ümit ederiz ki kısa süre içerisinde Filistin'in birliği, bütünlüğü sağlanır. Bu, uluslararası arenada da Filistin davasına ayrı bir güç katacaktır'' değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin Ortadoğu ve Filistin meselesine ilişkin yükümlülüklerini ihmal etmemesi gerektiğini belirten Abbas, Filistin meselesinin sadece kendilerini ve bölgeyi değil tüm dünyayı ilgilendiren bir konu olduğunu vurguladı.
Abbas, ''Ümit ederiz ki özellikle de BM'de olup bitenlerden sonra, ABD de daha gerçekçi bir şekilde durumu göz önüne alsın, görüş açısını biraz değiştirsin. İsrail devletine her zaman tarafgir olan tutumunu da biraz değiştirsin. Her zaman İsrail tarafında yer alırsa barış olamaz, bu durum herkese zarar verecektir, umarız ki ABD politikasında bir değişiklik meydana gelsin'' dedi.