BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  DÜNYA

İsrail sandık başında

İsrail genel seçimlerinde oy verme işlemlerine başlandı. Seçimin iki ana rakip parti arasında başa baş geçmesi bekleniyor.

Abone ol

İsrail genel seçimlerinde oy verme işlemlerine başlandı. Seçimin iki ana rakip parti arasında başa baş geçmesi bekleniyor. Kamuoyu yoklamaları İsrail'in bu seçimde bir adım sağa doğru kayacağını gösteriyor.

Dışişleri bakanı Tzipi Livni'nin lideri olduğu merkez Kadima partisi ile Benyamin Netanyahu'un önderlik ettiği sağ kanat Likud partisi 120 sandalyeli İsrail parlamentosu için yarışan iki ana parti olarak öne çıkıyor.

En son anketler, arayı giderek kapatan Kadima ile önde görünen Likud arasında başa baş bir seçimin yaşanacağına işaret ediyor.

İsrail Evimiz adlı aşırı sağcı partinin de sandıklarda ciddi kazanımlar elde edeceği tahmin ediliyor.

Muhabirler, seçimden sonra hükümet pazarlıklarının belki haftalarca sürebileceğine dikkat çekiyorlar.

Şu anki Başbakan Ehud Olmert, bir süre önce yolsuzluk iddiaları nedeniyle hakkında açılan soruşturmaların ardından, görevden çekileceğini açıklamıştı.

Aşırı sağı temsil eden İsrail Evimiz partisinin, hükümet pazarlıklarında kilit rol üstlenmesi olasılığı var.

Moldova göçmeni Avigdor Lieberman liderliğindeki parti, İsrail'in sınırlarının yeniden çizilmesini talep ediyor.

Libermann, İsrail kontrolündeki Arap bölgelerinin denetimi Filistinlilere devredilirken, işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan başlıca Yahudi yerleşim yerlerinden bazılarının ise İsrail tarafından ilhak edilmesini savunuyor.

Lieberman'ın başbakanlık koltuğuna oturması çok zayıf bir olasılık olarak görülse de, seçim sonrası bir koalisyon hükümeti kurulması aşamasında önde gelen bir oyuncu olacağı anlaşılıyor.

OLAĞANÜSTÜ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

İsrail'de 5,3 milyon dolayında kayıtlı seçmen, yerel saatle 07.00'den itibaren açılan sandıklarda oy kullanmaya başladı. Oy kullanma süreci büyük şehirlerde saat 22.00'de son bulacak.

İsrail'de güvenlik kuvvetleri seçimler nedeniyle dün akşamdan itibaren alarm durumuna geçti. Savunma Bakanı Ehud Barak'ın kararıyla dün geceden başlayarak bugün gece yarısına kadar Batı Şeria'ya Filistinlilerin girişleri, acil sağlık durumları dışında tamamen yasaklandı.

Seçimlerde 16 bin dolayında polisin genel güvenlik için görev yapacağı bildirilirken, bunlara ek olarak 2 bin 500 dolayında gönüllü ve 4 bin 500 güvenlik elemanı da seçim istasyonları çevresinde hazır bulunacak.

Güvenlik görevlileri kalabalık merkezlerde yoğunlukla yer alırken, güvenlik kuruluşlarının da özellikle ülkenin güneyinde roket saldırılarına, kaçırma eylemlerine, ihtihar eylemcilerine ve her türlü ateş açmalara karşı hazırlık yaptığı belirtildi. Araplar ve İsrailllilerin birlikte yaşadığı Ramle, Lod ve Tel Aviv yakınlarındaki Yaffo gibi bölgelerde de özel önlemler alındı.

İsrail'in kuzeyindeki Arap kentlerinden Umm El Fehm'de, İsrailli aşırı sağ eylemci Maruh Marzel'in seçim istasyonunda gözlemci olarak bulunmasına Merkez Seçim Komisyonunun onay vermesinden sonra polis burada da alarma geçti. Marzel'in seçim gözlemcisi olarak Umm El-Fehm'e gitmesi, bölgedeki Araplar için ciddi bir provokasyon olarak görülüyor.

Ordu radyosuna göre Baruh Marzel, Umm El Fehm'de seçim gözlemcisi olarak görev yapmasını polisin engelleme hakkı bulunmadığı söyledi. Polis, yine de durumu değerlendirerek, eğer Marzel için kentte hayati bir tehlikenin bulunacağı sonucuna varırsa, Marzel'in kente girişini engellemeyi düşünüyor.

SEÇİME NASIL GELİNDİ?

2010 yılında yapılması gereken seçimlerin bir yıl öne alınması süreci, İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in, hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet suçlamaları nedeniyle Başbakanlıktan istifa etmesi ve partisi Kadima'nın başkanlığına da aday olmayacağını açıklamasıyla başladı.

Olmert'in yerine Kadima başkanlığına seçilen Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, Cumhurbaşkanı Şimon Peres tarafından verilen hükümeti kurma görevinde başarısız olunca Peres erken seçim çağrısında bulundu ve parlamento, oylama için 10 Şubat tarihini belirledi.

İsrail yasalarına göre seçimler dört yılda bir, nispi temsil esasına göre yapılıyor. 18 yaşını tamamlamış her vatandaşın seçme hakkına sahip olduğu ülkede, İsrailli Arapların da içinde bulunduğu tüm etnik gruplar da dahil olmak üzere, tüm vatandaşlar seçime katılabiliyor. 21 yaşını doldurmuş, sabıka kaydı bulunmayan her İsrailli, seçilme hakkına sahip.

120 sandalyeli Knesset'te, bir partinin temsil edilebilmesi için, oyların asgari yüzde 2'sini toplaması gerekiyor.

Seçime girecek olan partiler adaylarını ön seçimle belirliyor.

SEÇİMLERE 34 PARTİ KATILIYOR

Bu seçimlere 34 parti katılacak. Bunlar arasında Kadima, Likud - Ahi, İşçi partisi (Ha'Avoda) Yisrael Beiteinu, Şas, Meretz ve Yeni Hareket, Birleşik Tevrat Yahudiliği, Ulusal Birlik, Habayit Hayehudi, Arap partilerinden Balad, Hadaş, Birleşik Arap Listesi (Ra'am) - Ta'al yer alıyor.

Yeni partiler arasında "Koah Lehaşpia (Etkinin Gücü), engelliler için kurulan tek parti olan Tzabar, İsraelim gibi partiler var.

Seçimlere katılacaklar arasında Soykırım kurbanlarının çıkarlarını savunma, marihuana için serbesti sağlama, boşanmış erkeklerin hakları için mücadele verme amacıyla kurulan partiler de var.

Son seçimde, bu tür küçük partiler için oy kullananların sayısı 180 bini buldu. Ancak, bu partiler yüzde 2 oy barajını aşamadığı için hiçbiri meclise temsilci sokamadı.

Halen Knesset'te üyeleri bulunan 12 partinin de, bu seçimlerde parlamentodaki varlıklarını sürdürecekleri tahmin ediliyor.

Seçimlerle oluşacak yeni parlamento, ilk toplantısını 2 Martta yapacak. Kurulacak hükümetin güvenoyu alabilmesi için, 120 üyeli parlamentoda 61 üyenin desteğini sağlaması gerekiyor.

SEÇİM KAMPANYALARINDAN

Seçim kampanyalarına 27 Aralık'ta Gazze Şeridi'ne düzenlenen 3 hafta süreli operasyondan önce başlanan İsrail'de, söz konusu süre içinde seçim adeta unutuldu, hatta ara ara seçimin ertelenmesi çağrıları yapıldı. Ancak, 18 Ocakta önce İsrail'in ardından Hamas'ın tek taraflı ateşkes kararı almalarıyla, ülke seçim ortamına hızlı bir dönüş yaptı.

Seçim kampanyaları döneminde sağ kanat liderlerinden Avidor Lieberman'ın Yisrael Beiteniu partisi, "Sadık olmadan vatandaş olamazsınız" sloganı ve aşırı sağ söylemi ile tartışmaların odağına oturdu.

Partisi ve Lieberman'ın kendisi özellikle genç seçmenlerden büyük destek görüyor ve partisi, İşçi Partisini de geride bırakıp Likud ve Kadima'nın ardından Meclis'te en fazla sandalyeye sahip üçüncü parti olacak gibi gözüküyor.

Siyasi yorumcular, 2009 seçiminin "hikayesini" Avigdor Lieberman'ın yazacağını söylüyorlar.

Lieberman (50), eski Sovyetler Birliği göçmeni. Moldova'da doğan Lieberman, 1978 yılında İsrail'e göç etti. Aşırı sağda yer alan bir çok liderin aksine, Filistinlilerle iki devletli çözüme destek veriyor. Buna karşılık İsrail'de Arapların yoğun yaşadığı yerlerle, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimleri için karşılıklı toprak takası istiyor. Böylece, İsrail nüfusundaki Yahudi oranını arttırmayı amaçlıyor.

Bu arada, aşırı dindar kesimin yoğun olarak yaşadığı Kudüs'te, Kadima'nın çoğu posterlerinde, parti başkanı ve Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'nin yüzü kazındı veya boyalarla kapatıldı.

Geçmiş dönemlerde ve belediye seçimlerinde de aşırı dinci toplumdan bazı gruplar, kadın resimlerinin afişlerde yer almasına tepki göstermişler, belediye otobüslerine kadın adayların resimlerinin asılmasına izin verilmemişti.

Likud, seçim posterlerinde, Kadima lideri Tzipi Livni'nin başı ellerinin arasında düşünen bir resmini de kullandı ve resmin altındaki yazılarda, Livni'nin güvenlik sorununun üstesinden gelemeyeceğine atıf yapılan "güvenlik, ona bir beden bol gelir" sloganları kullanıldı.

Livni ise "Farklı bir Başbakan" sloganını kullandı.

ŞEYTAN'A DESTEK

Aşırı dinci kesimin partilerinden Şaş'ın ruhani lideri Haham Ovadya Yosef ise Lieberman'a ve partisine adeta savaş açtı; Lieberman'ı "Şeytan" olarak tanımladı.

Yosef, partisinden bu partiye seçmen kaçışını önlemek için, Avigdor Lieberman'ın partisine kim oy verirse asla affedilmeyecek bir şekilde günaha girmiş olacağı uyarısını yaptı.

Haham, açıklamalarında, İsrail Evimiz için "Kim ki asimilasyonu savunan, domuz eti satışından yana olan bir partiye oy vermeyi düşünüyorsa bilsin ki, altından kalkamayacağı bir günaha girecektir ve bu günah asla affedilmeyecektir" deyip, bu partiye destek verenlerin aslında "Şeytan'a destek vermiş olacağını" ifade etti.

Şas'ın Lieberman'a yönelik asıl eleştirilerinden biri de Lieberman'ın medeni nikah yapılmasına verdiği destek. İsrail devletinin kuruluşundan bu yana İsrailli Yahudilerin tüm evlilik ve boşanmaları hahamlıkların yetkisinde.

Tüm bunlara karşın Şas partisinden bir kaynak, partinin Lieberman'a en az 2 sandalye kaptırdığı tahmininde bulundu. Şas'ın halen mecliste var olan 12 olan sandalye sayısı, anketlere göre seçimden sonra 10'a düşecek.