Ortadoğu'nun sürekli kan akan bir bölge olması için elinden geleni yapan İsrail ABD'ye açık destek verecek.
Abone olİsrail’in, ABD’nin İran ve Suriye’ye yönelik saldırı planlarını açıktan desteklemeye hazırlandığı bildirildi. Irak’tan sonra Suriye ve İran’a yapılacak bir müdahaleyi en çok arzulayan ülke konumundaki İsrail’den bu amaçla önümüzdeki günlerde üst düzey yetkililerin Washington’a gidecekleri belirtildi. İsrail’de yayınlanan Ha’aretz Gazetesi’nin haberine göre, ABD’nin Suriye ve İran’a yönelik tehditlerinin arkasında olduklarını ortaya koymak üzere, aralarında Ulusal Güvenlik Danışmanı Efraim Halevy ve Başbakanlık bürosu şefi Dov Weisglass’in de olduğu İsrail delegasyonu, bu hafta Washington’a gidecek. Weisglass’ın Beyaz Saray’a, Filistin konusundaki “Yol haritası” planıyla ilgili bazı revizyonlar talep edeceği öğrenildi. Saldırı için kışkırtacak Ha’aretz Gazetesi’nde yayımlanan habere göre, İsrail tarafı görüşmelerde, teröre destek verdikleri ve kitle imha silahları barındırdıkları gibi suni gerekçelerle ABD’nin İran ve Suriye’nin “icabına bakması” gerektiği yönündeki görüşünü iletecek. İsrail; bu ülkelerin, ABD’nin terör örgütleri listesinde olan Hizbullah örgütüne destek verdiklerini iddia ederek, ABD’yi iyice kışkırtmaya çalışacağı öngörüldü. Beyaz Saray’ın bir süredir, Suriye’ye yönelik bir saldırı planı üzerinde çalıştığı belirtiliyor. Amerikan yönetimi, Suriye’yi savaşta Irak’a gizlice silah sağlamak ve kitle imha silahlarını saklamakla suçluyor. Öte yandan Washington yönetiminin, Irak’ta BM Silah Denetçileri ve Uluslararası Atom Enerjisi ile yürürlüğe koyduğu silah denetimi planını, İran’a yönelik de uygulama hazırlığı içinde olduğu belirtiliyor. Yol haritası’nda revizyon Beyaz Saray’da ABD Başkanı George Bush ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice ile görüşmesi beklenen Weisglass’ın “Yol haritası” planını da masaya yatırması bekleniyor. Weisglass’ın, Amerika destekli “Yol haritası” planının görüşülmesinin bir süre ertelenmesini ve planın yeni Filistin hükümetinin kurulması durumunda getirilmesini talep edeceği belirtiliyor. İsrail kaynakları, Weisglass’ın planı yürürlüğe sokmak için Amerikalılar ile, İsrail’in kırmızı hattının plana dahil edilmesi şartıyla uzlaşmaya varmaya çalışacağını savundu. Dışişleri Bakanı Silvan Şalom, ABD meslektaşı Colin Powell ile cuma günü bir araya gelerek bu yöndeki görüşmelere başlamıştı. Şalom, planla ilgili olarak “Bu konudaki fikirlerimiz, planın kabine tarafından kabul edilmesini sağlayacak” diyerek Amerikan planına yeşil ışık yakmıştı. İsrail lehine değişiklikler Planda kendi lehine bir dizi değişiklik isteyen İsrail, planın maddelerinin duruma göre uygulanmasını, belli bir takvime bağlanmasını ve Filistin tarafının işgal altındaki yerlere dönme haklarından vazgeçmesinin gerekli olmasını ve de İsrail ordusunun Filistin topraklarındaki operasyonlarına yasaklama getirilmemesini şartı koşuyor. SURİYE: ABD'nin suçlamaları bahane Suriye Dışişleri Bakanı Faruk El Şara, önceki gün yaptığı açıklamada, ABD’nin kendilerine yönelik tehdit dolu açıklamalarının temelsiz olduğunu söyleyerek, Washington yönetimini, kanıt göstermeye çağırdı. Kendisini ziyaret eden Fransa Dışişleri Bakanı Dominique de Villepin ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Şara, Suriye’nin ABD ile aynı fikirleri paylaşmamasından dolayı, ABD yönetiminin tehdit edici açıklamalarına maruz kaldığını söyledi. Bu tehdit ve suçlamaların temelsiz iddialardan güç aldığını vurgulayan bakan “Bazen Bush yönetimi ne istediğini tam olarak bilmiyor...Onları bizlere kanıt göstermeye çağırıyoruz.” diye konuştu. Suriye’nin Irak rejimi ile ilişkisinin yıllardır pek de dostça olmadığını hatırlatan Şara, Şam yönetiminin Amerikan halkı ile iyi ilişkiler geliştirme yanlısı olduğunu belirtti. Şara’nın, “Bizler kurban seçildik. Sizlere söylüyorum, ABD yönetimi üçüncü bir ülkeyi, belki Suriye belki bir başka ülkeyi hedef olarak bellemiş.” şeklinde konuşması ise dikkat çekti. ABD’nin, Irak’ın kitle imha silahlarının Suriye’de depolandığı ve Suriye’nin Irak’a askeri malzeme gönderdiği yolundaki suçlamalarını reddeden El Şara, “Irak’ta kitle imha silahlarını bulamadılar. Nasıl olur da Amerikalıların bile Irak topraklarında bulamadığı kitle imha silahlarının Suriye’de olduğunu söylerler” dedi. Sudan bahaneler ABD, Suriye’yi, Irak rejiminin önde gelenlerine sığınma hakkı tanımak, Irak’a askeri malzeme vermek ve Irak’ın talebi üzerine, kitle imha silahlarının topraklarında depolanmasını kabul etmek gibi suni gerekçeleri öne sürürek tehdit etmişti. ABD Başkanı George Bush, önceki gün yaptığı açıklamada , Şam yönetimine yönelik tehdit dozunu artırmıştı. Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ise, Suriye’nin Irak’a gece görüşlü dürbünler gibi bir takım askeri malzemeler sevk ettiğini tespit ettiklerini iddia ederek, bunları “düşmanca hareketler olarak nitelendirmişti”. Suriye, Irak saldırısına başından beri yüksek sesle karşı çıkan ülkelerin başında gelmiş, olası bir savaşın bölgeyi kaos ortamına sürükleyeceğini vurgulamıştı. Dört ülkeyi kapsayan Ortadoğu seyehati kapsamında Suriye’de bulunan de Villepen ise, “Savaşı bir ülke kazanır, fakat barışı kurmak birden fazla ülkeye düşer.” dedi. Dominique de Villepin daha sonra Devlet Başkanı Beşar Esad tarafından kabul edildi. Kaynak: Evrensel