BIST 9.390
DOLAR 34,48
EURO 36,37
ALTIN 2.861,86
HABER /  GÜNCEL

İsrail o 3 Türkü denize mi attı?

Ölenlerin 9'u da Türk çıktı. Üstüne üstlük 3 Türk de kayıp. İHH Başkanı'na göre İsrail onları denize attı!

Abone ol

İHH kaynaklarından elde edilen bilgiye göre, yardım gemilerinde bulunun 3 Türk vatandaşının kayıp olduğu öğrenildi. Yurda getirilen 9 cenazenin de Türk vatandaşı olduğu ortaya çıktı.

Kayıp 3 vatandaşın gemiye çıkarma yapan İsrail askerlerince denize atıldığı söyleniyor.

İHH Başkanı Bülent Yıldırım da dün gece yurda ayak bastıktan sonra yaptığı açıklamada askerlerin yardım gönüllülerini denize attığını kaydetmişti.

İstanbul'a indikten sonra Atatürk Havalimanı'nda gazetecilere açıklama yapan İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, 19 yaralı ve 466 yolcuyla Türkiye'ye dönen yardım gönüllüleri arasında eksikler olduğunu söyledi.

Bülent Yıldırım, şu açıklamayı yaptı: ''Şu ana kadar bize 9 şehit cenazesi verdiler ama bizdeki liste daha kabarık. Kayıplar var. 38 yaralıyı doktor arkadaşlar elleriyle teslim etti, dönüşte bize 21 yaralı var diyorlar.''

YARALILARI SUYA ATTILAR

Yaralıların suya atıldığını Gazze Gemisi'nde bulunan Konyalı aktivist 24 yaşındaki Yücel Köse de şöyle teyid etti:

"Ben çimento ve demir taşıyan Gazze Gemisi'ndeydim. Gazze Gemisi'ne saldırı olabilir düşüncesi ile bizi diğer gemiler koruyordu. Zaten bu yüzden Mavi Marmara Gemisi önümüzdeydi. Yanımızdan siyah botlarla geçen İsrail askerleri Mavi Marmara'ya bir anda saldırı düzenledi. Bombalı ve helikopterli saldırıydı. Gemi görünmedi. Mavi Marmara'dan bize hemen haber verdiler. Gerçek mermi kullanıldığı belirtildiği için biz İsrail askerlerine direnmedik, teslim olduk. Ellerimizi başımıza koyup teslim olmamıza rağmen İsrail asrekleri silahları başımıza dayayıp, bizi adeta esir aldı. Mavi Marmara'da ise yaralıların suya atıldığını öğrendik. Sebebinin ise arkadaşlarımızın iki askeri tutmalarıymış. Gazze gemisini Aşdod limanına çekmemizi söylediler. Zorla oraya götürdüler. Ardından bizleri ikişer üçerli gruplara ayırıp, zırhlı arabalarla bir yerlere götürdüler. Nereye götürüldümüzü bilmiyorduk. Bizi hücreye attılar. Türk Hava Yolları'na ait uçağa binene kadarde ne ekmek, ne su verdiler. Bizimle konuşmadılar bile. En son bizlere kağıt imzalattılar. Tercümana sorduğumuzda bizim sınır dışı edilmemiz için evraklar olduğunu, bizden önce imza atanların kağıtlarının Türkçe çevrili olduğunu söylediler. Baskı altında imza attık."