İsrail Lübnan'a hava saldırılarını yoğunlaştırdı! 182 kişi hayatını kaybetti, halk bölgeden kaçıyor

Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Lübnan'a bugünkü saldırılarında ölenlerin sayısının 182'ye, yaralananların sayısının ise 727'ye yükseldiğini bildirdi. İsrail ordusunun hava saldırılarını yoğunlaştırması nedeniyle Lübnan'ın güneyinde özellikle sınır bölgelerine yakın yerleşimlerdeki halk ülkenin kuzeyine doğru kaçmak zorunda kaldı.

İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyi ve doğusuna yönelik hava saldırılarını bu sabahtan itibaren yoğunlaştırdı.

Ordudan yapılan açıklamada, sabah saatlerinden bu yana düzenlenen hava saldırılarında Lübnan'ın güneyi ve doğusunda 300'den fazla "hedefin" vurulduğu belirtildi.

Saldırıların yanı sıra İsrail ordusu, Lübnan’ın güneyindeki sivillere, Hizbullah’a ait olduğunu iddia ettiği ev ve binaları boşaltma ve bunlardan uzak durma çağrısı yaptı.

Sabah saatlerinde başlayan iki ayrı hava saldırıları nedeniyle Lübnan'ın güneyi ve doğusundaki birçok bölgeden dumanlar yükseldi.

Lübnan'da bugünkü saldırılarda 182 kişi öldü!

Lübnan Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, İsrail'in sabah saatlerinden bu yana Lübnan'ın güneyine ve doğusundaki kasaba ve köylere benzeri görülmemiş şekilde düzenlediği saldırıların yol açtığı kayıplara ilişkin bilgiye yer verildi.

Açıklamaya göre, İsrail'in Lübnan'ın kasaba ve köyleri hedef alan saldırılarında ölenlerin sayısı 182'ye, yaralananların sayısı ise 727'ye yükseldi. Yaklaşık 350 hava saldırısının düzenlendiği saldırıda ölen ve yarananlar arasında kadın, çocuk ve sağlık çalışanları bulunduğu kaydedildi.

Saldırılar nedeniyle özellikle Lübnan'ın güneyinde sınıra yakın bölgelerdeki yerleşim yerlerinde ikamet eden siviller, ülkenin kuzeyine doğru kaçmak zorunda kaldı. Evlerini terk etmek zorunda kalan Lübnanların araçlarla bölgeden ayrılmasının ardından kuzeye giden yollarda yoğun trafik oluştu.

Sosyal medyada yer alan görüntülerde başkent Beyrut'a doğru giden yollardaki araç trafiği dikkati çekiyor.

Lübnan'ın genelinde eğitime ara verildi

İsrail'in yoğun saldırıları nedeniyle Lübnan'ın genelindeki tüm üniversite ve okullarda yarın eğitime ara verildi.

Lübnan Eğitim Bakanı Abbas el-Halebi, yaptığı açıklamada, Nebatiye, Bekaa, Baalbek, Hermel, Beyrut, Cebel Lübnan, Kuzey ve Akkar kentlerind eğitime ara verildiğini duyurdu. Halebi, askeri ve güvenlik durumunda yaşanan gelişmelerin öğrencilerin okullarına gitmesinde tehlike oluşturduğunu ifade etti.

Dünya Müslüman Alimler Birliği’nden "Lübnan ve Gazze’yi İsrail’e bırakmama" çağrısı

Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Başkanı Ali Muhyiddin el-Karadaği, Lübnan ve Gazze Şeridi’nin yalnız bırakılmaması ve Binyamin Netanyahu başbakanlığındaki aşırı sağcı İsrail hükümetine karşı birlik olunması çağrısı yaptı.

Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Başkanı Karadaği, İsrail’in Lübnan’a ve Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.  Karadaği, “Bugün Lübnan'da yaşananlar, toprağa ve insana yönelik bariz bir saldırıdır. İnsanların evlerinin yıkılması ve aralarında çocuklar ve kadınların da bulunduğu sivillerin öldürülmesidir. Bu, Netanyahu ve aşırı sağcı hükümetinin Kudüs, Batı Şeria, Gazze ve Lübnan ile Ürdün'ün bir bölümünü kapsayacak şekilde İsrail’i genişletme politikasının bir parçasıdır.” ifadelerini kullandı.

"Lübnan veya Filistin halkının İsrail tarafından vurulmasına gerekçesi ne olursa olsun sevinmenin İslam’a aykırı olduğunu" savunan Karadaği şunları kaydetti:

“Mezhepsel ya da siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle ayrım yapıp, Lübnan'ı ya da Gazze'yi, hedef alınarak kolay lokma olması için terk etmemiz caiz değildir. Düşman, Müslümanlara karşı soykırım yaparken aralarında ayrım yapmaz. Çünkü düşmana göre, onun yanında olmayan herkes, ona karşıdır ve antisemittir."

Karadaği, İsrail’in tüm anlaşmaları çiğneyerek Lübnan ve Gazze Şeridi’ne saldırı düzenlediğine vurgu yaparak, “Tüm Müslümanlar ve hükümetleri bunu önlemek için çalışmalıdır. Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Başkanı olarak İslam ve Arap dünyasını, siyonist saldırı ve soykırıma karşı görevlerini yapmaya çağırıyorum.” ifadelerine yer verdi.

Arap ve İslam dünyasını İsrail’in saldırılarını görüşmek üzere zirve düzenlemeye davet eden Karadaği, Arap ve İslam dünyasının saldırılar duruncaya kadar petrol ve doğal gaz akışının durdurulması, İsrail'in siyasi ve ekonomik olarak boykot edilmesi, diplomatik ilişkilerin kesilmesi gibi kartlara sahip olduğunu savundu.