Gazze işgali için Hamas bahanesi yaratan ve bölgede 7 Ekim'de soykırıma girişen İsrail, Kıbrıs için planlarına başladı. İşgal ve saldırı planlarını meşrulaştırmak için sık sık "güvenlik tehdidi" yalanına başvuran Siyonist İsrail, Güney Kıbrıs'ta İran bağlantılı bir terör hücresi olduğunu iddia etti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklama, akıllara "Vadedilmiş Topraklar" planını getirirken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden sert açıklama geldi.
Abone olSiyonist İsrail, işgal planları için yarattığı bahanelere bir yenisini ekledi. Gazze işgalini başlatmak için Hamas'ı bahane gösteren, 7 Ekim'den bu yana tüm bölgede akılalmaz bir soykırıma girişen İsrail'in planları arasında Kıbrıs'ın olduğu uzun süredir gündeme geliyordu.
"Vadedilmiş Topraklar" planına göre "Mısır ırmağından büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar olan bölgede" hak iddia eden Siyonistlerin işgal planında Türkiye'nin güney kesimi ve Kıbrıs adası da yer alıyor. Tarihsel süreçte Siyonistler için daima stratejik bir konuma sahip olan Kıbrıs'ta Yahudi nüfusunu çoğaltmak için birbiri ardına hamleler yürüten İsrail'in son olarak adada arazi topladığı ortaya çıkmıştı.
Rum Kesimi'ni işgal üssüne dönüştürmek için plan yürüttüğü söylenen İsrail'den gelen açıklama, iddiaları doğruladı. İsrail, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde (GKRY), Tel Aviv bağlantılı hedeflere saldırı hazırlığında olduğu iddia edilen İran bağlantılı "bir terör hücresinin" çökertildiğini öne sürdü.
"Kıbrıs'ta terör hücresi var" iddiası
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinin yaptığı açıklamaya göre, Mossad'ın işbirliğiyle GKRY güvenlik güçlerinin burada "İsrail ve Yahudi bağlantılı hedeflere saldırı planlayan İran bağlantılı bir terör hücresini çökerttiği" ileri sürüldü. GKRY güvenlik güçlerinin tutuklamaları sayesinde "hücre, planları, saldırı hedefleri, İranlıların GKRY ve diğer yerlerde eylem planlarının" ele geçirildiği savunuldu.
Gazze'den 7 Ekim'de düzenlenen saldırıların ardından İran'ın bölgedeki saldırı hazırlığını artırdığı aktarılan açıklamada, İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi'nin birçok İsraillinin GKRY'e gittiğini tespit ettiği, vatandaşlarını dünya çapında seyahat ederken tehditlere karşı sürekli olarak güncellemelerle uyardığı paylaşıldı.
İsrail'in açıklamasında, çökertilen hücreden kaç kişinin gözaltına alındığı belirtilmedi ancak bölge basınında GKRY güvenlik güçlerinin iki kişiyi gözaltına aldığı yer aldı.
KKTC'den sert açıklama
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), İsrail'in, İran'ın sözde terör faaliyetleri için KKTC'yi kullandığı iddiasını şiddetle reddetti. KKTC Dışişleri Bakanlığının resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, İsrail hükümetinin gerçeklerle bağdaşmayan açıklamalarda bulunduğu vurgulanarak, "Bunun son örneği, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden yapılan, İran'ın sözde terörist faaliyetleri için ülkemizi kullanmakta olduğu iddiasıdır. Delilsiz, dayanaksız ve kötü niyetli bu iddiayı şiddetle reddediyoruz." ifadesine yer verildi.
İsrail tarafından Gazze ve Batı Şeria'da insanlık dışı saldırıların devam ettiği belirtilen açıklamada, İsrail'in kamuoyunun dikkatini dağıtmak amacıyla gerçeklerle bağdaşmayan açıklamalar yapmaya devam ettiği aktarıldı.
Açıklamada şunlar kaydedildi: "Yıllardan bu yana ana vatan Türkiye'deki kardeşlerimize karşı kanlı eylemlerini sürdüren PKK'ya ev sahipliği yapan; ayrıca Rus oligarklar başta olmak üzere kara para aklama merkezi haline geldiği uluslararası raporlar ile tescil edilen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin teröre verdiği destek ortadayken, İsrail hükümetinin ülkemizi hedef alma çabaları açıkça art niyetlidir. Bir huzur ve güven ülkesi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, karanlık ve kirli oyunların içine çekilmesine müsaade etmeyeceğimizi, ülkemizde yaşayan herkesin güvenliğini kararlılıkla sağlamaya devam edeceğimizi tüm dünyanın bilgisine sunarız."
Daha önce de gündeme getirdiler
İsrail dış istihbarat servisi Mossad'ın temmuz ayında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde (GKRY) eylem hazırlığı yaptığı öne sürülen İranlı tetikçi Yusuf Şahbazi Abbasali'yi, İran topraklarında düzenlediği operasyonla ele geçirdiği iddia edilmişti. Abbasali'nin eylemi KKTC üzerinden planladığı iddiaları, KKTC makamlarınca kesin bir dille yalanlanmıştı.