İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, İsrail'i ''kurumuş çürük bir ağaca'' benzetti
Abone olİran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, İsrail'i ''kurumuş çürük bir ağaca'' benzeterek, ''Bu ağaç bir fırtınayla devrilecek. İsteseniz de istemeseniz de İsrail, yok olmaya doğru gidiyor'' dedi.
Mahmud Ahmedinejad, ''3. Uluslararası Kudüs ve Filistin Halkına Destek Konferansı''nda yaptığı konuşmada, ''Siyonizmin kendisinin açıkbir zulüm olduğunu ve bu rejimin özünde kalıcı tehdit bulunduğunu'' söyledi.
''İsrail'in bölgede kalıcı bir tehdidinin her zaman varolması için kurulduğunu'' ifade eden Ahmedinejad, ''Böyle bir işgalci rejimin hayatta kalması zulüm ve tehdidin sürmesidir. İsrail, tehdit ve tecavüz olmadan varlığını sürdüremez, huzur ve barış olan bir ortamda da yaşayamaz. Bu rejim, Filistin'in bir avuç toprağında kalsa da tehdidi sürdürür'' diye konuştu.
''Bu rejimin Batı tarafından kurulmasının anlamı nedir?'' diye soran Ahmedinejad, şöyle konuştu:
''Bazı Batı ülkeleri, 2. Dünya Savaşı'nda Yahudiler'in çoğunun öldürüldüğüne, bu facianın karşılığında da işgalci bir rejimin kurulduğuna inanıyor. Ben tüm ilahi dinlere ve bu dinlere tabi olanlara saygı göstererek şu soruyu soruyorum: Eğer böyle bir facia gerçekse, niçin bunun bedelini Filistin halkı ödüyor? Bu rejimin kurulması, sizin iddia ettiğiniz soykırımdan daha mı az bir facia? Sizin iddia ettiğiniz soykırım konusunda ciddi kuşkular var ama Filistin faciası ve soykırımında hiçbir kuşku yok. Soykırım 60 yıldan fazla süredir Filistin'de yaşanmaktadır.''
-''FİLİSTİN, İNSANLIĞIN SORUNU''-
''Siyonizmin yalnızca Filistin ve İslam dünyasını etkilemediğini, Batılı ülkelerin bazı çıkarlarının da siyonistlerin elinde olduğunu'' kaydeden Ahmedinejad, ''Filistin sorunu, yalnızca İslam dünyasının değil insanlığın sorunudur. İşgalci siyonist devlet, tüm adaletsizlik ve kötülüklerin kaynağıdır. Filistin sorunu, yalnızca Filistin'de halk tarafından seçilen bir hükümet kurulmasıyla çözülür'' diye konuştu.
''İsrail sahte bir rejimdir. Peygamberlere, ilahi dinlere, kutsal mekanlara yapılan hakaretlerin nedeni de işgalci İsrail'dir'' diyen Ahmedinejad, şunları kaydetti:
''İsrail rejimi bölgede kalıcı tehdittir. Bugün bölgede ülkeler kendilerini güvende hissetmiyor. Bu tehdit merkezine yaklaşan ülkeler kendilerini daha fazla güvensiz hissediyor. Filistin halkı böyle bir tehdit merkezinde yaşıyor. Bu nedenle Filistin halkı 60 yıldır, huzur ve güven içinde bir gün bile geçirmedi. Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan halkı ve bütün Ortadoğu, aşağı yukarı bu biçimde yaşıyor. Böyle bir tehdidin varlığı İslam ümmetinin gururunu zedelemiştir. Kuran-ı Kerim'e göre de böyle bir rejimin Müslüman topraklarında bulunması Allah'ın rızasına aykırıdır.''
-''İSRAİL, KURU VE ÇÜRÜK BİR AĞAÇ''-
''İsrail'in, bölge ülkelerinin siyasal ve ekonomik ilişkilerini bozmak, ülkeler arasına fitne sokmak, terör ve tehdit konularında büyük güçlerin temsilciliğini yaptığını'' savunan Ahmedinejad, ''İsteseniz de istemeseniz de siyonist rejim, yok olmaya doğru gidiyor. Bugün siyonist rejim, kuru ve çürük bir ağaçtır. Bu ağaç bir fırtınayla devrilecek. Adaletsizlik ve tehdit temeli üzerinde duran hiçbir rejim kalıcı olamaz'' dedi.
Filistin halkının İsrail'e karşı mücadelede en büyük dayanağının İslam devletleri olduğuna ve Müslüman devletlerin Filistin sorununu birlikte çözebileceklerini vurgulayan Ahmedinejad, ''Birliktelik ve direniş zaferin anahtarıdır. Bölgenin kaderi Filistin topraklarında belli olacak ve Filistin halkının zaferini paylaşmak bize gurur verecek'' diye konuştu.
Ahmedinejad, ''büyük güçlerin bölgedeki ülkelerin ilerlemesine engel olduğunu, bu ülkelerin ilerlemesini İsrail'e karşı bir tehdit olarak gördügünü'' ifade ederek, Batılı ülkelerin İslam ülkelerinde yerel teknolojinin elde edilmesine de karşı çıktığını ve bilimsel alanda her türlü başarıyı işgalci devletin güvenliğine bir tehdit olarak algıladığını ileri sürdü.
İran'ın nükleer programındaki son gelişmelere dikkati çeken Ahmedinejad, ''Bakın bizim kendi bilim adamlarımız sayesinde nükleer teknolojiyi elde etmemize nasıl tepki verdiler? Bugün nükleer teknoloji, halkın hizmetindedir. Nükleer teknoloji bir ülkenin ilerlemesinin temelidir. Bu teknolojiden yoksun ülkeler de yakın bir gelecekte onu elde etme mecburiyetinde kalacaklar'' dedi.
