Saldırının ardından Suriye’nin BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşma bu tehlikenin işaretlerini verdi..
Abone olOrtadoğu'da tansiyon giderek yükseliyor. Suriye'yi bombalayan İsrail'e tüm dünyadan tepki yağıyor. BM'yi acilen toplantıya Suriye sert konuştu. ve Misilleme imasında bulundu. BM Güvenlik Konseyi'nin olağanüstü toplantısında konuşan Suriye delegesi Faysal Mekdat, Dışişleri Bakanı Faruk El Şara'nın mektubunu okudu. Mektupta Şara, "Suriye'nin, İsrail saldırısına karşı koymaktan aciz olmadığını" vurguladı. Büyükelçi Mekdat, Suriye'nin bir karar tasarısı üzerinde çalıştıklarını da konuşmasında ifade etti. Suriye temsilcisinden sonra söz alan İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Dan Gillerman, "Güvenlik Konseyi'nin, İsrail'in en kutsal günü olan Yom Kippur'da toplanmasından üzüntü duyduğunu" belirtti. Gillerman, "Konsey'in, aralarında bebeklerin de bulunduğu 19 İsraillinin ölmesi üzerine değil de, bir terör kampının bombalanması nedeniyle toplanmasını" da eleştiri konusu yaptı. Konuşmasında İslami Cihat örgütünün saldırılarını da kınayan Gillerman, "İsrail saldırısının savunma amaçlı olduğunu" öne sürdü. Çin İsrail'in saldırısını kınadı Çin yönetiminin, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırısını kınadığı açıklandı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kong Quan, bugün konuyla ilgili açıklamasında, Çin'in Ortadoğu'daki gerginliği kaygıyla izlediğini ve İsrail'in saldırısının yalnızca bölgedeki durumu daha karmaşık hale getirdiğini belirtti. Sözcü Kong, ilgili tarafları sakin olmaya ve durumu daha da kötüleştirecek eylemlerden kaçınmaya çağırdıklarını vurguladı AB Komisyonu da kınadı AB Komisyonu, İsrail'in Suriye'deki bir kampa yaptığı hava saldırısını ''kabul edilemez'' olarak nitelendirdi ve kınadı. AB Komisyonu Sözcüsü Emma Udwin, günlük olağan basın toplantısında yaptığı açıklamada, AB Komisyonu'nun da, görüşlerini açıklamış olan birçok üye ülke gibi İsrail saldırısından ''derin endişe'' duyduğunu ve Ortadoğu'daki gerginliğin daha fazla tırmanmasını istemediklerini söyledi. Komisyon, Ortadoğu'da tarafları ''durumu daha fazla vahimleştirmemek için'' gerginliği artıracak eylemlerden uzak durmaya davet etti. Sözcü, AB Komisyonu'nun Suriye'yi, terörizme karşı mücadelede işbirliğine çağırdığını da belirtti ve Suriye ile AB arasındaki işbirliği anlaşmasının yürürlüğe sokulabilmesi için, terörizme karşı mücadeleye ilişkin maddesinin onaylanmasının şart olduğunu söyledi. Udwin, Suriyeli yetkililerle yapılan her temasta, terörizme karşı mücadele unsurunu ısrarla ön plana çıkardıklarını ifade etti. AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana da konuya ilişkin açıklamasında, terörizme karşı mücadelenin uluslararası hukuk çerçevesinde yapılması gerektiği üzerinde durdu. ABD İsrail'i eleştirmekten kaçındı ABD, Hayfa'daki bombalı saldırının ardından Suriye'de bir kampı bombalayan İsrail'i eleştirmekten kaçınırken, Suriye'nin terörizmle savaşta "yanlış tarafta" olduğu mesajını vurguladı. İsrail'in, Hayfa'da 19 kişinin ölümüne yol açan bombalı saldırının ardından Şam'a 15 kilometre uzaklıkta, İslami Cihad'a ait olduğu öne sürülen bir eğitim kampını bombalamasının ardından, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Joann Moore, ABD'nin İsrail ve Suriye'yi gerginliği artırıcı eylemlerden kaçınmaya çağırdığını kaydetti. Beyaz Saray sözcüsü Ken Lesius ise "terörizmle savaşta yanlış tarafta yer alan" Suriye'nin, teröristleri barındırmaya son vermesi gerektiğini söyledi. Bu arada, ABD Başkanı George W. Bush, İsrail Başbakanı Ariel Şaron'u telefonla arayarak, Hayfa'daki saldırıyı kınadı ve taziyelerini bildirdi. Beyaz Saray sözcüsü Ken Lesius, Bush ve Şaron'un, terörizmle savaşın devam etmesi ve bölgede gerginliği artıracak eylemlerden kaçınma gereği üzerinde anlaştığını söyledi. Amerikan yönetimi yetkilileri, İsrail'in Suriye'yi bombalamadan önce Washington'a bilgi vermediğini ve Filistin lideri Yaser Arafat'ın, Batı Şeria'daki karargahından uzaklaştırılması niyetinde olup olmadıklarının bilinmediğini belirtti. Demokrat Parti başkan aday adaylarından, Musevi Senatör Joe Lieberman, Fox News televizyonunda katıldığı bir programda, İsrail'in Suriye'ye yönelik askeri harekatını, ABD'nin 11 Eylül terörist saldırılarından sonra Afganistan'daki El Kaide kamplarını bombalamasına benzetti. Lieberman, İsrail'in, ABD'nin bölgedeki en sıkı müttefiki olduğunu, hem İsrail'in, hem de ABD'nin terör kurbanı ülkeler olduğunu belirterek, hiçbir hükümetin, Hayfa'daki gibi bir saldırı sonrası eli kolu bağlı oturmayacağını savundu. 1947'den bu yana İsrail-Suriye ilişkileri kronolojisi İsrail, Filistinli İslami Cihad örgütü tarafından kullanıldığı gerekçesiyle Suriye topraklarındaki bir eğitim kampını önceki gece vurdu. İki ülke arasında bir türlü düzelmeyen ilişkiler, uluslararası toplumun da tepkisini çeken bu bombardımanın ardından bir kez daha gerginleşti. İsrail ile Suriye arasındaki ilişkilerin kronolojisi şöyle: Kasım 1947 - Suriye, BM Genel Kurulu'nun, Filistin'in Araplar ve Yahudilerce kurulacak iki devlete bölünmesini öngören planına karşı olduğunu bildirdi. Mayıs 1948 - İngiltere'nin Filistin'deki mandası sona erdi. Yahudiler İsrail devletini ilan etti. Bu karar üzerine Suriye, Ürdün, Mısır, Lübnan ve Irak orduları, henüz Yahudilerin denetiminde olmayan güney ve doğu Filistin'i işgal etti. Temmuz 1949 - İsrail, savaş sonunda Celile, kıyı toprakları, Necef'in tamamı ve kıyı bölgesini Kudüs'e bağlayan şeridi topraklarına kattı. İsrail ve Suriye ateşkes anlaşması imzaladı, ancak düşmanlıkları devam etti. Haziran 1967 - İsrail, Suriye'ye sürpriz bir saldırı düzenleyerek, "Altı Gün Savaşı"ndan sonra stratejik Golan Tepeleri'ni işgal etti. Kasım 1967 - BM Güvenlik Konseyi, İsrail'in işgal ettiği Arap topraklarından çekilmesini ve "barış için toprak" formülünü tüm ülkelerin tanımasını öngören 242 no'lu kararı kabul etti. Ekim 1973 - Suriye ordusu Golan Tepeleri'ni ele geçirmek için harekat düzenledi, ancak İsrail askerleri tarafından geri püskürtüldü. Mayıs 1974 - BM, İsrail-Suriye sınırında oluşturulan tampon bölgeye gözlem gücü yerleştirdi. Aralık 1981 - İsrail parlamentosu, Golan Tepeleri için kanun çıkardı. Ekim 1991 - Suriye, ABD'nin öncülüğünde Madrid'de yapılan konferansa, Ürdün, Lübnan ve Filistinlilerle birlikte katıldı. Aralık 1991 - Suriye, Washington'da İsrail ile doğrudan görüşmelere başladı. Görüşmeler 1993 yılına kadar küçük ilerlemelerle sürdü, ancak daha sonra askıya alındı. Haziran 1992 - İsrail'de Araplarla barışı savunan İşçi Partisi lideri İzak Rabin, başbakan oldu. Rabin hükümeti 10 Eylül'de ilk kez Suriye'ye barış karşılığında Golan tepelerinin bir bölümünü iadeyi teklif etti. Barış için atılacak adım için İsrail'in bölgeden tamamen çekilmesini şart koşan Suriye ise teklifi reddetti. Ocak 1994 - Arap-İsrail barış görüşmeleri ABD'de gizli tutulan bir yerde yeniden başladı. Suriye de görüşmelere katıldı, ancak görüşmeler Mart ayında askıya alındı. Nisan 1994 - Rabin, Golan'dan aşamalı çekilme planı teklif etti, Suriye teklifi reddetti. Ekim 1994 - Bill Clinton, 1973 yılından sonra Şam'ı ziyaret eden ilk ABD Başkanı oldu. Ocak 1995 - ABD İsrail ile Suriye arasında büyükelçi düzeyinde doğrudan temasların yeniden başlamasını sağladı. Haziran 1995 - İsrail ve Suriye genelkurmay başkanlarının Washington'daki görüşmesi başarısızlıkla sonuçlandı. İsrail Golan'dan çekildikten sonra uyarı istasyonları kurmak istedi, Suriye bunu reddetti. Aralık 1995 - İsrail ile Suriye, Washington'un doğusundaki Maryland bölgesinde yeniden barış görüşmelerine oturdu, ancak görüşmelerden somut bir sonuç çıkmadı. Mart 1996 - Filistinli militanların düzenlediği 4 ayrı intihar saldırısında 59 kişinin ölümünden sonra Suriye ile görüşme masasından çekildi. Suriye, müzakerelere yeniden başlamak için Filistinli radikal örgütlerin Şam'daki bürolarının kapatılmasını istedi, Suriye bunu da reddetti. Nisan 1996 - İsrail savaş uçakları Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki hedeflere saldırı düzenledi. Saldırıda Suriyeli 1 asker öldü, 7'si yaralandı. Temmuz 1996 - İsrail ordunun güvenlik garantilerine karşılık Lübnan'ın güneyinden çekilme temelinde müzakerelere yeniden başlamayı önerse de, Suriye teklifi reddetti. Clinton'ın Ortadoğu temsilcisi Dennis Ross, İsrail-Suriye barış görüşmelerinde başarısız oldu. Ağustos 1996 - İsrail "küresel barış müzakereleri" önerdi. Suriye reddetti ve barıya karşılık toprak değiş tokuşu ilkesini talep etti. Temmuz 1997 - İsrail parlamentosu Golan Tepeleri'nden her türlü çekilmeye karşı bir kanunu oyladı. Haziran 1999 - Hafız Esad, Başbakan seçilen Ehud Barak'ı, Suriye ile barış isteyen "güçlü ve güvenilir bir adam" olarak nitelendirdi. Temmuz 1999 - Barak, iktidara geldiğinde, İsrail'in işgal ettiği Güney Lübnan'dan bir yıl içinde geri çekilmesi ve barış sağlanması için çalışacağını taahhüt etti. Aralık 1999 - Clinton, İsrail ile Suriye'nin Washington'da barış görüşmelerine 4 yıl aradan sonra yeniden başlamak için anlaştıklarını söyledi. Barak ile Suriye Dışişleri Bakanı Faruk El Şara, Beyaz Saray'da barış görüşmeleri için biraraya gelen en üst düzey yetkili oldular. Ocak 2000 - Suriye-İsrail barış görüşmeleri ABD'nin Shepherdstown bölgesinde başladı, ancak Suriye'nin, İsrail'in işgal ettiği Golan Tepeleri'nden çekilmesi için baskı yapması üzerine kesildi. Mart 2000 - İsrail, Güney Lübnan'daki askerlerini Temmuz ayı itibariyle çekmiş olacağını açıkladı. Clinton ile Hafız Esad arasında İsviçre'nin Cenevre kentinde yapılan görüşmelerde bir sonuç elde edilmedi. Mayıs 2000 - İsrail 22 yıllık Güney Lübnan işgaline son verdi. Nobel Barış Ödülü sahibi eski Başbakan Şimon Peres, İsrail'in artık Lübnan ile "iyi bir komşu" gibi yaşamak istediğini, ancak Hafız Esad'ın "barış uçağını" kaçırdığını söyledi. Haziran 2000 - Hafız Esad öldü. Suriye parlamentosu Hafız Esad'ın 34 yaşındaki oğlu Beşşar'ı devlet başkanlığına getirdi. Şubat 2001 - Beşşar Esad, yeniden iktidara gelen Ariel Şaron hükümetiyle Şam anlaşması şartları temelinde müzakerelere hazır olduğunu açıkladı, İsrail reddetti ve ön koşulsuz müzakarelere hazır olduğunu açıkladı, bunu da Suriye reddetti. Nisan 2001 - İsrail'in, Lübnan'da Suriye'ye ait radar üssüne düzenlediği saldırıda, 3 Suriye askeri öldü, 6'sı yaralandı. Temmuz 2001 - İsrail'in Bekaa vadisindeki bir radar istasyonuna yönelik saldırısında 2 Suriyeli asker yaralandı. Nisan 2002 - Suriye, İsrail'in katılımı yüzünden İspanya'daki Avrupa-Akdeniz Konferansı'nı boykot etti. Aralık 2002 - Ariel Şaron, Irak'ın Suriye'ye konvansiyonel olmayan silah naklettiği yönünde bilgilere sahip olduğunu ileri sürdü. Ocak 2003 - İsrail ordusu komandoların Suriye'den İsrail'in kuzeydoğusuna sızma girişimini engelledi. Mayıs 2003 - Şaron önkoşulsuz barış diyaloguna hazır olduğunu açıkladı. Buna karşılık Suriyeli yetkililer 1 hafta içinde 3 kez İsrail ile BM kararları çerçevesinde olmak kaydıyla İsrail ile müzakerelere yeniden başlamaya hazır olduklarını açıkladı. Ekim 2003 - İsrail ordusu, Suriye topraklarında İslami Cihad'ın olduğu ileri sürülen bir eğitim kampını bombaladı. Suriye, İsrail'i BM'ye şikayet etti.