BIST 9.368
DOLAR 34,53
EURO 36,16
ALTIN 2.965,24
HABER /  GÜNCEL

İspanya'nın geleceği için mücadele

Sendikalar bugünkü grevi sosyal devletin geleceği konusunda bir mücadele olarak görüyor. Euro bölgesi, İspanya'daki gelişmeleri kaygıyla izlerken, ülkede yaşanacakların bölgedeki krizi yeniden kaynama noktasına getirebileceği yorumu yapılıyor.

Abone ol

Sendikalar çalışma yasası reformlarına 'hayır' diyor

İspanya bugün grevde.

Bu, sağcı Başbakan Mariano Rajoy'un iktidara geldiği günden bu yana ilk grev.

Sendikalar işçi çıkarmayı kolaylaştırmayı öngören reformlara karşı öfkeli. "Çalışma yasası reformları adil değil, 'hayır' deyin!" pankartları taşıyorlar.

Hükümet bu refromların İspanya'nın rekabet gücünü artıracağını ve ülkedeki kronik işsizliği azaltacağını savunuyor.

Sendikalar ise bu grevi sadece bir güç denemesi olarak değil, sosyal devletin geleceği konusunda bir mücadele olarak görüyor.

İşçi Komisyonları Sendikası Uluslararası İlişkiler bölümü başkanı Javier Doz "Uzun vadeli bir mücadele başlatmayı planlıyoruz.Bu grev mücadeleyi noktalamıyor; çünkü ülkemizin ve Avrupa'nın sosyal modelinin geleceği sözkonusu" diyor.

Grevin ne kadar destek bulacağı henüz belli değil. Bir gazete yüzde 30'dan fazla olmayacağını söylüyor. Fakat geçen hafta sonu Endülüs'de yapılan seçimlerde sol beklenenden daha fazla oy alınca hükümet tedirgin oldu.

İkinci ve daha büyük sınav ise Cuma günkü bütçe. İspanya bütçe açığını azaltmaya çalışıyor.

Bu yılki bütçe açığı hedefi konusunda Brüksel ile yeniden pazarlık yaptı. Bütçe açığını gayri safi milli hasılanın yüzde 5.3'üne indirmek için bile 35 milyar euroluk kesinti yapmak gerekecek.

Madrid hükümeti "aşırı sıkı bir bütçe" uyarısında bulunuyor.

Hazine Bakanı Cristobal Montoro bu bütçenin "İspanya demokrasi olduğundan bu yanaki en sıkı bütçe" olacağını belirtiyor.

Zor kararlar

Başbakan Rajoy bütçe açığını kapatmak için kemer sıkmak gerektiğini söylüyor

Hükümet bir çıkmazda. Ülke resesyona girmiş durumda; işsizlik yüzde 23'lerde seyrediyor ve giderek artıyor.

Birçok ekonomist, kesintilerin İspanya ekonomisini tepetaklak düşüşe itebileceğini düşünüyor.

Fakat Madrid hükümeti, bütçeyi küçültmezse, piyasalar borçlanma giderlerini yükselterek ülkeyi kurtarma paketlerine muhtaç bir konuma sürükleyebilir.

Spiro Sovereign Strategy'den Nicholas Spiro "İspanya şu anda çok kaygan bir zeminde" diyor.

Citigroup'tan William Buiter ise, İspanya'da borçları yeniden yapılandırma riskinin, krizin başlangıcından bu yana en yüksek seviyede olduğunu ifade ediyor.

Avrupa Komisyonu'nun bazı üyeleri bankaların AB kurtarma fonundan şimdiden yararlanması gerektiğine inanıyor.

İspanya'da emlak piyasasındaki çökme sonucu bankalar yüklü bir borç altına girmiş bulunuyor.

Onlara göre İspanyol bankaları kendilerinden fazladan istenen 52 milyar euroyu bulmak için zorlanacaklar; bu ise hükümet üzerinde daha fazla baskı oluşturacak.

Harcamalardan kısıntı yapmanın asıl yükünü bölgeler hissedecek. Bütçeden eğitim ve sağlığa ayrılan payın da kesilmesi bekleniyor.

Bu kesintiler aslında bir kumar.

Ekonomi daha da zayıflarsa İspanya kurtarılmaya muhtaç hale gelecek. Bu durumda dikkatler İtalya'ya yönelecek.

Bu nedenle, bu hafta sonunda Kopenhag'da toplanacak olan euro bölgesi maliye bakanları sadece İspanya'yı değil, 'güvenlik duvarı' olarak adlandırılan AB kurtarma fonunun miktarını da tartışacak.

'Kaynama noktası'

İspanyol gençler gelecekten kaygılı

Alman hükümeti, mevcut fonda - Avrupa Finansal İstikrar Fonu (EFSF) - kalan 250 milyar euronun, Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM) olarak adlandırılan sabit fon için ayrılan 500 milyar euro ile birlikte kullanılmasını gönülsüz de olsa kabul etmişti.

Bu durumda rezervler 750 milyar euroya çıkmış olacak. IMF ve diğer kurumlar havuzda bir trilyon euro bulunmasını istiyor.

Böylece hem İtalya, hem de İspanya kurtarılabilir.

Fakat bu güvenlik duvarı henüz kurulmuş değil.

İspanyol halkı işsizlik ve resesyon karşısında oldukça pasif bir duruş sergiledi. Bu sorunların yarattığı sıkıntılar, büyük çaptaki kayıt dışı ekonomi ve güçlü aile ilişkileri sayesinde hafifletildi.

İspanyolların sabrının tükenip tükenmediğini, halkın kesintilere karşı direnip direnmeyeceğini önümüzdeki günler gösterecek.

Geçen gün eski başbakan Jose Maria Aznar ile görüştüm. "En büyük sınavın sosyal devletin geleceği konusunda olduğunu" ifade etti.

Mevcut şekliyle sosyal devletin varlığını sürdürmesi konusunda şüpheleri var Aznar'ın.

Yaşanan kriz, yapının değişmesi gerektiğini ortaya koyuyor, ki bu da sancılı olacak.

Önümüzdeki dönem, İspanya açısından sınav günleri olacak ve euro bölgesi, endişeli bir bekleyiş içinde.

İspanya, euro bölgesideki krizi yeniden kaynama noktasına getirebilir.