BIST 9.916
DOLAR 35,04
EURO 36,35
ALTIN 2.922,62
HABER /  DÜNYA

İspanya’da İspanyol, Türkiye’de Türk

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin, “Türk kavramıyla uğraşıyorlarsa, anayasanın gereği yoktur. Götür...

Abone ol

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin, “Türk kavramıyla uğraşıyorlarsa, anayasanın gereği yoktur. Götürsün başına çalsınlar böyle bir anayasayı. Fransa’da ’Fransız’, Almanya’da ’Germen’, İspanya’da ’İspanyol’ diyor, Türkiye’de ’Türk’ diyecektir. Bunu eğip bükmeye gerek yoktur” dedi.
Özcan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. PYD’nin Suriye’nin kuzeyindeki özerklik ilanının, Türkiye’ye karşı açılmış ikinci bir cephe olduğunu söyleyen Yeniçeri, “PKK ile PYD arasındaki organik bir ilişki vardır. Türkiye’ye karşı birlikte hareket etmeleri kaçınılmazdır” dedi. PYD’nin Kürtleri birleştirip, güneye doğru da genişleteceği bir bağımsız PKK Kürdistan’ı kurmak istediğini söyleyen Yeniçeri, “Burada amaç özerk yönetim kurmaktan ziyade Kürtlerin yaşadığı dağınık bölgeleri birleştirmek ve mümkün olabilirse denize açılacak bir alanı kontrol altına almaktır. Bunun yolu da bölgede yaşayan Türkmen ve Araplara yönelik etnik temizlik uygulamaktan geçmektedir. Bu da önümüzdeki günlerde bölgede etnik ve mezhep çatışmasının şiddetleneceği anlamına gelmektedir” diye konuştu.

"İHANET İÇİNDE OLMUŞLARDIR"
Esad karşıtlığının AK Parti iktidarına kavramları bile tersinden okuttuğunu söyleyen Yeniçeri, “Bir defa Özgür Suriye Ordusu, özgür değil, Suriye’nin dostları toplantısına katılanlar da gerçekte Suriye’nin dostu değildir” ifadesini kullandı. Yeniçeri Özgür Suriye Ordusu’nu çapulcu olarak nitelendirdi. ’Kürtleri Araplara karşı Türkiye korusun’ düşüncesinin fiilen hayata geçirilmek istendiğini belirten Yeniçeri şunları söyledi:
“Bölgede ne Barzani’nin ne de PYD ve PKK’nın kendi başlarına bölge ülkelerinin herhangi biriyle her şeye rağmen baş etmeleri mümkün değildir. ABD’nin Irak’ta olduğu gibi yeni bir maceraya girişmesi de söz konusu değildir. En uygun model Türkiye’ye rağmen ya da Türkiye ile beraber Birleşik Büyük Kürdistan’ın yolunu açmaktır. Gerekçeler ve savunacakları temalar da şimdiden hazırdır. Türkler Kürtlerle üç defa ittifak yapmıştır, üçünde de zaferle çıkılmıştır. ‘Bu dördüncü ittifaktır denilecek. Birincisi 1071’de Malazgirt, İkincisi 1514-17 Çaldıran. Üçüncüsü de Üçüncüsü Kuva-i Milliye döneminde yapılan ittifaktır. Şimdi de dördüncü ittifaktan söz edilecektir. Bu sözü edilen ittifakların tamamı sorunludur. Kuvayi Milliye başladığı zaman Kürdistan Teali Cemiyeti vardı. Onlar da ayrı bir havadaydı. Mustafa Kemal’i Sivas’ta tutuklamaya gelenler arasında İngiliz Binbaşı ile beraber aynı zamanda Bedirhan Aşiretinin reisleri de gelmişti. Bu defterlerin o yönünü açarsanız ortada bir ittifaktan değil, tam anlamı ile başkaları ile işbirliği yaparak bölgedeki İslami ve Türklüğe yönelik hareketlerden de söz etmek mümkün. Elbette birlik beraberlik de olmuştur ama o kadar da o bölgede bugünkü Barzanilerin, bugünkü Öcalanların, bugünkü Demirtaş’ların dedeleri hiçbir zaman Türk milleti ile işbirliği yapmamışlardır. İhanet içinde olmuşlardır. Kahir ekseriyatlı Kürt kardeşlerimizi bunların dışında tutuyoruz.”

"EĞİP BÜKMEYE GEREK YOK"
Yeniçeri, basın toplantısında soruları da yanıtladı. Bir gazetecinin Anayasada vatandaşlık tanımı konusunda halen uzlaşı sağlanılamadığını hatırlatması üzerine Yeniçeri, şunları söyledi:
“İngiliz Muhipler Cemiyeti’nin çocukları, Mavri Mira’nın torunları, Wilson Prensipleri Cemiyeti’nin evlatları, Ali Kemal’in yerli temsilcileri şu veya bu biçimde etkin olabilirler. Sayı olarak artabilirler. Bu Türkiye’yi kuran iradenin Türk iradesi olduğunu değiştirmez. Mesele Türk tanımı ile ilgili değil. Mesele Anayasayı birden fazla millete ait bir anayasa gibi göstermek çabasıdır. Niye bu kadar çok üzerinde duruyorlar Türk Milleti kavramının? Çünkü egemenlik hakkının Türk milletine ait olduğu anayasal olarak ifade edildiği için başka milletler bu topraklar üzerinde egemenlik iddiasında bulunamazlar. Kim ki Türk milleti kavramından taviz verir, kim ki bu kavramla uğraşır bu milletin varlığına kast etmiş demektir. Türk milleti üzerinde istedikleri operasyonu yapabilecekleri bir kadavra değildir.Türk kavramıyla uğraşıyorlarsa, anayasanın gereği yoktur. Götürsün başına çalsınlar böyle bir anayasayı. Sakarya, Dumlupınar, Çanakkale artistik puz pateni yapmak için mi yapıldı? Oraya o kavramı koymak için yapıldı Fransa’da ’Fransız’, Almanya’da ’Germen’, İspanya’da ’İspanyol’ diyor; Türkiye’de ’Türk’ diyecektir. Bunu eğip bükmeye gerek yoktur”
(İHA)